Seni çok sevdim, beni çok sev...
Islak dudaklarını boynuma yerleştirmiş kızıma baktım. Tamamen uyuduğundan emin olduktan sonra yavaşça yataktan kalkıp üzerini örttüm, odadan çıktım.
Yavaş adımlar ile alt kata inerken mutfaktan gelen su kaynama sesi ile direkt adımlarım oraya yönlendi. Mert ellerini tezgaha yaslamış bir şekilde kahve bardağına bakıyordu. Dalgın olduğu fazla belliydi.
Sessizce yanına gittim ve kollarımı tezgaha dayayarak kafamı eğdim ve Mert'e alttan baktım. Beni fark etmemişti bile. Kafamı onun tezgahta duran elinin üstüne koydum ve ona bakmaya devam ettim. Hızlıca gözleri beni bulmuştu.
'Güzelim, uyumamış mıydın sen?' dediğinde kafamı olumsuz salladım.
'Uyumadım, Hilal'i uyuttum.' dediğimde anlayışla kafasını salladı ve dudaklarını sağ şakağıma bastırdı. Bir süre bekledi sadece.
Dudaklarını şakağımdan ayırdı ve elini belime koydu, diğer eliyle kahve bardağını tuttu. Yavaşça salona doğru yürümeye başlamıştık. Mert kahveyi sehpaya koydu ve beni göğüsüne çekti. İkimizde konuşmuyorduk, sadece ayaklı lambadan yanan loş ışık ile birbirine kenetli ellerimize bakıyorduk.
'Göreve mi gideceksin? Ondan mı böylesin.' dediğimde başımın üstünde olan çenesini olumsuz salladı.
'Göreve gitmeyeceğim.' dediğinde çenemi onun göğüsüne koyarak ona bakmaya başladım.
'O zaman neden bu kadar durgunsun?'dediğimde koca elini göbeğime koydu. Kaşlarımı çatarak ona bakmaya başladım.
Korkmaya başlamıştım.
'Gamze, ben size yetemiyor muyum?' dediği zaman kaşlarım iyice çatılmıştı.
'Ne demek, ben size yetemiyorum?' diye sorusuna soru ile karşılık verdiğimde büyükçe yutkunarak cevap verdi.
'Bilmiyorum. Sanki sizi çok boşluyorum gibi geliyor. Sanki tüm ilgimi Hilal'e versem karnında ki bebeğimize haksızlık yapacağım ya da tüm ilgimi sana ve bebeğimize versem Hilal'i boşlayacağım gibi geliyor.' dediğinde anlamaz şekilde ona baktım.
'Gamze, kendini bazen yalnız hissediyor musun?' dediğinde gözlerimi kıstım.
'Benim kendimi yalnız hissetmem için senin benim peşimden ayrılman gerekiyor.' dediğimde azda olsa anlamıştı, dudaklarının kenarı kıvrılmıştı.
'Peki ya Hilal?' dediğinde derin bir nefes alarak konuşmaya başladım.
'Sence? Hilal çok anlayışlı bir çocuk. Özellikle sana çok düşkün bir çocuk. Biz Hilal ile anne kız bir şey yapacaksak seni soruyor. Babam neden gelmedi, neden çağırmadık şeklinde. Emin ol sen doğacak bebeğimize de, yatak odamızda uyuyan küçük hanıma da çok iyi bir baba olacaksın.' dediğimde gülümsemişti.
Uzanarak yanağını öptükten sonra geri çekildim.
'Kahveni iç ve beni yatak odasına çıkar koca adam. Çünkü karının uykusu geldi.' dediğimde gülerek başını salladı ve kupayı eline aldı. Sıcak kahveyi anında kafasına dikti ve masaya bıraktı kupayı. Kolunu belime sardı ve çok rahat bir şekilde kucağına aldı.
Yavaşça gidip ışığı kapattı ve üst kata çıkmaya başladı. Gözlerimi kapatmamak için direniyordum, ama daha fazla dayanamadan kapatmıştım.
*'Anneli kızlı beni bekletmeyi çok mu seviyorsunuz?' Diye aşağı kattan bağıran Mert ile gülerek Hilal'e baktım.
Bana baktı gülümsedi ve derin bir nefes alarak bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEBEĞİM / Yarı Texting
Teen Fiction0532: Gelecekteki karın, olacak çocuklarının anası Gamze ben :) Asker'im: Ne ara amk, nerden gördün de buldun beni. Ben 1 yıldır görevdeyim. 0532: Babam canım, aynı lojmandayız yanii Asker'im: Ya sabır kızım işine git bak şimdi komutandan azar yiyec...