ŞEBEĞİM / Yarı Texting

47

Göğüsümde olan ağırlık ile uyandım. Yerdeydik, benim kafam Mert'in kolunun üstündeydi. Yerde yatıyorduk, Mert'in kolu göğüsümü sarmıştı. Yapışmıştı bana.

Kafamızda sadece yastıklarımız vardı. Diğer türlü direkt yere yatmıştık. Kafamı çevirip Mert'e baktığımda ağzından salyası akmıştı. 

Bu kişi başka biri olsa midem bulanırdı, ama bulanmadı. Gecelik takımımın üstü ile ağzını sildim ve ayağa kalktım. Hava çok sıcaktı, klima kumandasını aldım. 

Çalışmadı.

'Aşkım, klima bozulmuş. Dün gece sıcaktı, parke soğuktu. Senide alıp yerde serin serin uyuduk. Bugün söylerim yaparlar, şimdi gel uyuyalım karıcım.' dedi, bana baktı ve kafasını yastığa gömdü.

'Ben hazırlanana kadar uyanmış ol hayatım, kahvaltıya on dakika var.' dedim ve banyoya girdim. Hızla kendimi duşa attım, nedense duşa girmek istemiştim. Çok geçmeden Mert banyoya girdi. 

Ben duş alırken o tuvaletini yapmaya başladı, bu nasıl ilişki anasını satayım. 

Çocuk gibi elleri ile yüzünü tutmuştu. O ellerini yıkarken ben bornoza sarıldım ve saçlarımı kurulamaya başladım,havlu ile. 

Mert bir anda elimdeki havluyu alıp saçlarımı kurulamaya başladı. İşi bitince yanağını öptüm ve banyodan çıktım. Mayomu giydim, üzerime şort ve tişört geçirdim ve banyoya yeniden girdim.

Bu sefer Mert duştaydı. Hızla ayna karşısında saçlarımı at kuyruğu yaptım ve dişlerimi fırçalamaya başladım. 

Sırtımı lavaboya yaslayıp Mert'e döndüm. Benimle otelin dedikodusunu yapmaya başladı.

'Otelde olan bir abla var, bize tip tip bakan. Kendi odasına başka adamla girdi. Ben gördüm, kocası nerede Allah bilir.' dedi, bir yandan saçlarını şampuanlamaya başladı. 

'Hadi be, ben onun kocasını barda başka kadınla viski mi votka mı ne  içerken gördüm.' dedim ve lavaboya önümü dönüp ağzımı çalkalamaya başladım.

'Valla ikisi birbirini aldatıyor, görmedim ben böyle ilişki.'  dedi ve bornozunu giydi. O da hızla giyindi ve yemek için lobi kısmına indik. 

'Hah, bak şimdide baş başa kahvaltı yapıyorlar.' dedi ve gözleri ile onları gösterdi. 

Mert ile dedikodu yapmak mükemmel bir şeydi. Kim düşünür ki bir yüzbaşının karısı ile dedikodu yaptığını. 

Kahvaltılık şeylerimizi aldık ve havuza bakan masaya oturduk. 

'Eee kocacım bugün kiminle kavga etmeyi düşünüyorsun?' 

'Kalçana, göğüsüne, vücuduna bakan herkes ile karıcım.' dedi ve sırıtarak ağzına poğaça attı.

'Senin kara çarşaf ne oldu aşkım? Nerede, ben göremiyorum.' dedim, çayımı yudumladım. 

'Sen ciddi miydin?' 

'Evet aşkım, nerede?' dedim, ciddi bir şekilde. 

'Aşkım, ciddisin?' 

'Evet aşkım, ciddiyim.' dedim, yüzü öyle garip bir hâl aldı ki, dayanamadım güldüm.

'Gülme insan içinde.' dedi, soran gözler ile ona baktım.

'Çok güzel gülüyorsun, gülüşünü benden başka kimse görmesin istiyorum.' dedi, ay yumoş oldum.

'ay aşkım. Bir anda deme böyle.' dedim ve kafamı utanan ergen kızlar gibi masaya gömdüm.