Ne mi yapıyoruz şuan, benle Mert yan yana telefondan balayı yeri bakıyoruz. Çünkü İzmir'e döndüğümüzde ikimizde düğüne kadar yoğun çalışacağız ve tüm tatillerimizi balayı için ayırıyoruz bir nevi.
Aslında bu fikri aklımıza Ali dede koydu. Ve haklıydı da.
'Bu nasıl peki?' Diye sordu Mert. Yurtdışında bir yerdi, şehir merkezinde.
'Aşkım bence yurtdışına değil, Türkiye'de tatili yapalım. Yani mesela Fethiye olabilir, ya da Kaş olabilir.' Dedim.
'Haklısın meleğim.' Dedi ve alnımı öptü.
'Bura nasıl. Denize sıfır otel ve Fethiye'de?' Diye bir otel gösterdi ve otel gerçekten çok güzeldi.
'Cidden çok iyi hayatım. Bir baksana.' Dedim ve Mert otel için arama yaptı.
'Alo Merhaba.' Dedi Mert, telefon hoparlördeydi.
( O: otel resepsiyon kişisi, M: Mert)O: Merhaba nasıl yardımcı olabilirim?
M: Balayı için aramıştım. Kısacası şu şekilde kaç günlük ne kadar ya da ne zaman genelde otel boş oluyor?
O: Şuan otel doluluklarımız boş, fakat rezervasyonlara baktığımda Temmuz ayı ve Ağustos başları dolu gözüküyor. Fakat Haziran ayı ve Ağustos sonları otel doluluk alanımız %50 kapasite ile azalıyor. Genel olarak balayı çiftlerimiz 5 gün 4 gece seçiyorlar ve bu indirimli oluyor yeni evli çiftlerimize.
M: Peki şöyle yaparsak Haziran sonu ve Ağustos sonu 5 gün4 gece ne kadara denk geliyor.
O: Haziran sonu 5 gün 4 gece 5.360 liraya denk geliyor. Fakat yeni evliler için genelde 4.900 oluyor. Ağustos sonu için ise 5.800 lira fakat indirim ile 5.100 liraya denk geliyor. Fakat şöyle bir sıkıntı var Ağustos sonu otelimiz denize sıfır olduğu için serin oluyor.
M: anladım, bir dakika lütfen.
Bana döndü ve 'ne dersin hayatım alalım mı Haziran sonuna' dedi. Şuan Nisan'in 5'iydi.
'Olur sevgilim, bence uygun.' Dedim ve başını sallayarak telefona döndü.
M: biz Haziran sonuna 5 gün 4 gece alabilir miyiz?
O: Tabiki şöyle o zaman 21 Haziran Pazartesi günü giriş 26 Haziran Cumartesi sabah çıkış olarak ayarlıyorum. Ödemeyi ise otele giriş yapılırken diye kaydediyorum uygun mu?
M: Evet o şekilde olsun, teşekkürler
O: Rica ederim iyi günler.
Dediler ve telefonu kapattılar.'Oğlum, nereye gidiyorsunuz?' Dedi Hüsnü baba,
'Kaş'da bir otele baba.' Dedi beyciğim. Ardından yanıma geldi, kolunu omzuma attı ve beni kendine çekti.
'Otel, boş para yani' dedi Asiye hala,
'Hayatımızın en güzel zamanından birini geçireceğiz hala, tatilde insan dinlenir.' Dedi Mert,
'Siz dinlenmezsiniz ki, şimdiden yapıyorsunuz bir şeyler Allah bilir evlenince durmazsınız!' Dedi Gül.
Durur muyum ben ASLA.'Haklısın, neden duralım değil mi?' Dedim, Hüsnü baba ile Ali dede kendi aralarında gülmeye başladı.
'Mert ne kadar ağzı bozuk birini nikahına alacağının farkındasın değil mi?' Dedi Gül.
'Evet senin gibi beterini almak varken Gamze gayet iyi.' Dedi kocişkom ve Gül'ün suratı mosmor.
'Neyse baba, zaten yarın dönmemiz lazım bizim. Malum düğün Haziran'da olacak, şimdiden hazırlıklara başlayalım.' Dedi Mert, bu arada saat iki olmuştu.
'Ne acele bu? Bizde geleceğiz düğüne yardım ederiz.' Dedi Asiye hala, yüzük katili seni.
'Yok halacım, zaten ev var mobilyada var. Yatak odası takımını değiştiririz, ee artık kalabalık olacağız birde yemek masası falan alırız yani çok şey yok. Geriye bir gelinlik ve damatlık kalıyor. Onlar kolay zaten.' Dedi Mert ve elimi tuttu.
'Hadi seni bir yere götüreceğim.' Dedi ve ayağa kalktım. Evden çıktık ve arabaya bindik. Yaklaşık yirmi dakika sonra mezarlığa geldik.
'Ama benim şalım yok?' Dedim,
'Torpidoda sana getirmiştim, al oradakini.' Dedi ve aldım başıma bağladım. Ardından mezarlığa girdik, ve mezarın önünde durduk.
Aysun Can Koz
( 20.03.1965)
(18.07.2020)
Annesinin mezarına gelmiştik. Mert kenara oturdu ve elimi tutarak konuşmaya başladı.'Anne, hani sana söz vermiştim ya. Hamarat, saygılı, güzel bir eş bulacağım kendime diye. Buldum annem. Sözümü tuttum, ama sen tutmadın sözünü. Ama olsun affettim ben seni annem, yeterki sen üzülme. Bak Gamze, hayatımı birleştireceğim, sevdiğim kadın. Bana çok destek oluyor anne, halamdan babamdan bile. Keşke olsaydın yanımda, keşke Gamze'ye yüzük seçerken benimle seçseydin anne.' Dedi ve hıçkırarak ağlamaya başladı.
Gözlerim dolmuştu, ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Yere eğildim, Mert'in yüzünü avuçlarımın içine aldım ve konuşmaya başladım.
'Ağlama bir tanem. O şuan burada olmayabilir, ama o seni izliyor. Ve her yaptığın şey ile gurur duyuyor. O da çok mutlu sen mutlu olduğun zaman. Ağlarsan onu üzersin ve eminim ki o senin üzülmeni istemez. Yapma böyle. Anneler bazen sözlerini tutamaz. Ama senin çok mutlu olmanı ister. Şuan annen burada olsa ağlamanı ister miydi?' Dedim.
'İstemezdi.' Dedi ve burnunu çekip bana baktı.
'İstemezdi, bu yüzden ağlama. O sen mutlu olduğun için çok mutlu. Onu da kendinide üzme.' Dedim ve yanağını öptüm. Gülümsedi ve ayağa kalktı, beraber fatiha okuyup arabaya yol aldık.
'Ben sürerim, sen iyi değilsin.' Dedim ve sürücü koltuğuna geçtim. Yolu bildiğim için geri dönerken sıkıntı yaşamadık.
Mert azda olsa iyiydi, sadece gözleri kızarıktı. Eve geldik ve odaya çıkarken Asiye hala bizi gördü.
'Oğlum noldu, şırfıntı sen ağlattın değil mi benim yeğenimi. Biliyordum böyle bir,' konuşurken Mert araya girdi.
'HALA, ne haddine ona laf söylemek. Annemin mezarına gittim ve ağladım doğal olarak. Her şeyi benim karımda aramaktan vazgeç. Bize laf edeceğine git hakkını yediğin yetim çocuklara bak!' Dedi ve odaya çıktık.
'Gamze ben halam adına özür,' demeden sarıldım.
'Senlik bir durum yok, sakın kendini pişman hissetme. Bak saat daha erken uyuyalım.' Dedim ve elinden tutup yatağa çektim. Göğüsüme sindi ve o şekilde uyudu, ben ise sadece onu izledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEBEĞİM / Yarı Texting
أدب المراهقين0532: Gelecekteki karın, olacak çocuklarının anası Gamze ben :) Asker'im: Ne ara amk, nerden gördün de buldun beni. Ben 1 yıldır görevdeyim. 0532: Babam canım, aynı lojmandayız yanii Asker'im: Ya sabır kızım işine git bak şimdi komutandan azar yiyec...