0532: Gelecekteki karın, olacak çocuklarının anası Gamze ben :)
Asker'im: Ne ara amk, nerden gördün de buldun beni. Ben 1 yıldır görevdeyim.
0532: Babam canım, aynı lojmandayız yanii
Asker'im: Ya sabır kızım işine git bak şimdi komutandan azar yiyec...
'Pışt, koçum bir baksana!' diyerek yanıma garsonu çağırdım,
'Buyur abla.'
'Ablacım, sen bana 2 lahmacun ve bir porsiyon iskender getir. Aşkım sen?' diyerek Mert' baktım.
Tam olarak 2 porsiyon adana yedikten sonra canım lahmacun ve iskender çekmişti.
'Koçum sen bana bir çay getir.' dedi, Mert. Evet, kabul hayvan gibi yemiştim.
Ama,
Gebeyim ben...
'Aşkım, künefe gömer miyiz?'
'Gömeriz iki tanelerim, sen ilk bu gelenleri ye.' dedi, ve ardından garson geldi.
Garson lahmacunu bıraktığı gibi yemeye başlamıştım. Büyük ısırıklar alarak yiyordum, Mert ise bana bakıp sırıtarak çayını yudumluyordu.
Çok geçmeden iki lahmacunuda bitirmiştim. Sıra iskenderdeydi.
Çatalımı batırarak yemeye başladım. Çok geçmeden iskenderde bitmişti. Çok yemiştim.
Pişman değilim, bir daha olsa bir daha yaparım.
Mert hesabı istedi, gelen hesap tam olarak;
350.5 tutmuştu,
Az bence...
Çok geçmeden arabanın önüne geçmiştik.
'Mert, direkt eve gidelim mi hayatım? Ben yoruldum.' dedim, göbeğimi okşarken.
Mert kahkaha atarak yanıma geldi, belime sardığı eli karnımı buldu. Karnımı okşadı, burnunu boynuma koyup konuşmaya başladı,
'Emin misin bebeğim? O yorgunluk az önce yediğin 2 adana, 2 lahmacun ve büyük boy iskenderden olmasın?' dedi, boynumu bulan dudakları kıvrılmıştı, hissetmiştim.
'Belki, olabilir ama azıcık böyle.' dedim ve gülerek arabaya bindim.
Çok geçmeden yola çıkmıştık, o kadar çok uyku bastırmıştı ki göz kapaklarım ile savaş veriyordum.
Çok dayanamadan o savaşa yenildim.
-Yazardan-
Mert, karısının bu hallerini çok seviyordu. O yemek yerken dolan yanaklarını, hamileyim bahanesi ile bir çok işi ona kilitlemesini.
Kafasını çevirdiğinde uyuya kalan karısını gördü, gülümseyerek bir elini bebeklerinin olduğu karına koydu.
Bir yandan arabayı kullanıyordu.
Lojmana giriş yapınca hızla arabayı park etti ve indi. Yavaşça karısının kapısını açıp emniyet kemerini çözdü. Karısını kucağına aldı ve eve yürümeye başladı.
Gamze'yi ilk kucağına aldığında Gamze her zaman uyuduğu gibi kafasını kocasının boynuna gömdü.
Aslında şuan uyumuyordu, kocasının güvenli kollarında olduğunu biliyordu, ama uyanmak işine gelmemişti.
Mert eve girer girmez karısını yatağa bıraktı ve yavaşça üstünü değiştirdi, onu yatağın içine bıraktı ve üstünü örttü.
Alnına ve karnına öpücük bırakarak odadan çıktı. Hızla mutfağa geçti ve kendine büyük bir bardak su koydu.
O yediği bir büyük adana ile şişmişken, karısının nasıl o kadar şey yiyebildiğini düşünüyordu. Gülerek o suyu içti ve yatak odasına geçti.
Karsını onun yattığı tarafa dönmüş, kendi yastığına sarılmıştı. Mert hemen üzerini değiştirdi, üstüne tişört giymeden yatağa geçti.
Vücudunu karısının yüzünün olduğu yere çevirdi, Gamze çok geçmeden ellerini Mert'in beline doladı ve kafasını göğüsüne koydu.
Göbeği ile birlikte sarılabildiği kadar sarıldılar birbirlerine.
-Gamze-
Sıcaktı, çok sıcak hemde. Hızla üzerimdeki pikeyi ayağım ile iteleyip yatakta doğruldum. Ellerim ile gözlerimi ovaladıktan sonra kafamı yana çevirdiğimde gördüğüm görüntü ile kahkaha atmamak için kendimi çok tuttum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
