8

25.6K 809 73
                                    

Eve gelir gelmez odama çıkıp, duş almıştım. Telefonu elime aldım ve mesaj attım.

  Şebeğim: Fotoğrafımızı ekran profili yaptım çok güzel duruyor.

  Asker'im: Mdiemsğwmsğems o kadar güzelmi çıkmışız. Hangisini koydun

  Şebeğim: Senin dudağını büzdüğün olanı ama çok güzel ya

  Asker'im: Beni bu kadar mı seviyorsun?

Şebeğim: Ben ilk defa aşık oldum. Seni nasıl sevdiğimi buradan anla

Asker'im: İlk aşkın olmama sevindim :)

Şebeğim: Babamla konuşucam, bize akşam yemeğine gel

Asker'im: Ciddi misin? Bak ben yiyemem babanın yanında.

Şebeğim: Neden :)

Asker'im: Adam beni biliyor diyosun kızım, nasıl yiyim komutanım o benim

Şebeğim: Ama sende komutansın

Asker'im: Ben başka askerlerin komutanıyım, baban benden bir sürü rütbe üstte

Şebeğim: Ay sende ne nazlı çıktın ha, iyi yapmam mücver falan

Asker'im: İyi geliyorum

Şebeğim: Gelirken ekmek al
Şebeğim: Ayyy aylardır sana bunu yazmayı bekliyordum.

Asker'im: Ya sabır , başka bir şey lazım mı¿

Şebeğim: Çocuklarımız çikolata istiyormuş

Asker'im: Sen istiyor olmayasın. Neyse yok çocuklara çikolata çok yiyorlar

Şebeğim: bari gelirken al bi tane, valla başka askerlerden isterim, işveli cilveli teşekkür ederim valla

Asker'im: hangi asker o ver bana ad soyad. Hem alırım ben sana adını ver çikolatanın

Şebeğim: Al beni

Asker'im: Nereye alayım seni

Şebeğim: Al beni, al beni

Asker'im: NEREYE ALIYIM SENİ KIZIM

Şebeğim: Salak çikolatanın adı 'al beni'

Asker'im: ha tamam alırım, kaç tane güzelim

Şebeğim: Bir tane al yeter
(Görüldü)

  Mutfağa geçip karnıyarık ve pilav yaptım. Yanına ise MÜCVER. Saatte baktığımda babam ile Mert aynı anda geleceklerdi, büyük ihtimal.

  Kapı çaldığı zaman hızlı adımlar ile kapıya gittim. Babam, arkasında ise elinde ekmek poşeti ile Mert vardı.

  Mert üstünde kot siyah pantolon ve üstüne beyaz keten gömlek giymişti, babam ise üniformalıydı.

  'Hoşgeldiniz.' Dedi ve kapıyı açıp salonu gösterdim.

'Hoşbulduk kızım, ben bir üstümü değiştireyim geliyorum. Mert oğlum kendi evin gibi takıl, yabancılık çekme.' Dedi babam ve üst kata ilerledi.

  Mert'in elinden ekmek sepetini aldım ve sırıta sırıta mutfağa geçtim. Mert arkamdan geldi.

  'Pişt güzelim bi baksana.' Dedi ve arkamı dönmem ile elinde küçük bir koli al beni görmem bir oldu.

  'Hiiiii, Mert yaaa seni yeriim.' Dedim ve elindeki kutuyu alıp tezgaha koydum. Ardından kafamı onun göğüsüne koydum ve ellerimi beline sardım.

  'Rica ederim, ama günde sadece bir tane. Anlaştık mı?' Diye sordu burnu başımdayken. Sadece 'hıhı' dedim.

  'Hadi bana yardım et sofrayı kuralım.' Dedim ve sofrayı kurmaya başladık.

   Mert sofra bezini sardı, ardından ben bardakları koydum. O çatal bıçak yerleştirirken, ben ise yaptığım salatayı ortaya koydum ve yemekleri servis yapmak için mutfağa döndüm.

  Yemekleri servis ettim ve Mert'in yardımı ile masaya taşıdık. Babam geldi ve akşam yemeği yemeye başladık.

  'Eee Mert oğlum, işler tam nasıl.' Diye sordu babam, aslında Mert'in her yaptığından haberi vardı ama duymak istiyordu.

  'İyi komutanım, sadece bazıları çok cıvıtıyor. Fakat onu cezası ile toplamaya çalışıyorum.' Dedi Mert.

'İyi oğlum, eee kızım sen naptın evde?' Diye sordu babam, ne yapmadım ki ben evde baba bi bilsen.

'Hiiiç, kitap okudum, film izledim, evi topladım. Zaten sonra akşam yemeği falan derken siz geldiniz. Yarın hastaneye gidiyorum.' Dedim.

  'Mert, yok mu oğlum hayatında birileri?' Diye sordu babam ve anında tüm hedeflerim onu aldı.

  'Öhm, var gibi gibi. Yani kesin değil komutanım.' Dedi, aslında haklıydı biz var gibi ama yok gibiydik.

  'Valla benim kızım birini seviyor. Zamanında onun için her gece ağlıyordu, evde onu söyleyip duruyordu.' Dedi babam ve öksürerek konuşmasını kestim.

   'Öhm yemek isteyen?' Diye ayağa kalktım ve mutfağa gittim. Öylesine oyalanırken arkamdan birinin beni izlediğini hissettim. Arkamı döndüğümde Mert bana bakıyordu.

  'Noldu?'
  'Cidden her gece benim için ağladın mı?'
  'Öhm belki birazcık'
  'Gamze!' Dedi uyaran sesi ile
  'Öf iyi ağladım her gece oldu mu? Her gğn başka kızlarla story atıyordun. Bende görüp evde kuduruyordum.' Diye konuştum içimde tutamayarak.

İsmimi söyleyerek bana yaklaştı. Ve iki elini durduğum tezgahın yanına yasladı. 'Özür dilerim' diye fısıldadı.

'Özür dilerim, benim için ağladığın geceler için. Özür dilerim.' Dedi ve kafasını boynuma koydu, derin nefes aldı ve ufak bir buse kondurarak çekildi.

'O zaman birbirimizi bilmiyorduk. Ben platoniktim sadece, ve sende en doğal hakkını kullanıyordun.' Dedim.

'Cık' dedi ve kafasını salladı. 'Emin ol, senin bana aşık olduğunu bilseydim. O zaman o kızların değil, senin etrafında olurdum. Ama kısmet bu zamanaymış.' Dedi yanağımı öptü.

Kıkırdadım sadece, ona baktım ve cebinden telefonunu çıkardı. Kamerayı açtı ve bana döndü, 'bir fotoğraf daha anı kalsın.' Dedi ve

ŞEBEĞİM / Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin