Aşık olduğunuz Mert'den
Kendime geldiğim zaman uyuduğumuz pozisyondaydık. Gamze'ye sapık derken ciddiydim, uyurken elleri ya karnımda, kollarımda en kötü boynumda oluyordu. Onu da geçtim dudakları hep boynumda oluyordu.
Ona doğru döndüğüm zaman dudakları büzülmüş, saçları önüne düşmüştü. Ellerim yavaşça saçlarına gitti, benim bebek karımdı o. İmkansızlarımı yaşatan, mesleğime rağmen koşulsuz seven bebek karımdı.
Gamze yavaştan hareket etmeye başlamıştı. Bu sefer kolları göbeğimden kollarıma çıkmıştı, yavaşça üstüme çıkmıştı. Bu sefer dudakları yanağımı bulmuştu.
'Sapık derken boşuna demiyorum, yararlanıyorsun uyurken benden.' dedim, uyumadığını biliyordum. Hızla kucağımda oturur pozisyona geldi ve o şiş gözleri ile aklınca kızgın gibi baktı.
Fakat saçları dağılmış, yüzü şişmiş şekilde öyle bakınca sadece tatlı oluyordu.
'Ben sapık değilim. Kaç kere diyeceğim ya.' diye söylendi, pencereden gelen güneşle gözlerini tam açamıyordu.
'Gece gece elledin beni iyice. İstesem seni veririm polise.' dedim ciddiyetle. Sırtarak döndü.
'Karım beni elliyor diye mi polise vereceksin. Nikah bastım ben sana, kaçısın yok benden. İster ellerim ister ellemem.' dedi, elleri yavaşça sırtımın yanlarına gitti.
Orada tikim vardı benim. Kimse bilmiyordu, Gamze dışında.
'Hayatım sakın, sakın güzelim. Yapma bebek karım.' diye yalvarıyordum. Oradan çok huylanıyordum, kendimi kastığım zaman hissetmiyordum. Ama kucağımda karım vardı, o gülsün diye tikimle oynatabilirdim.
'Sapıkmışım ya ben.' dedi ve bir anda gıdıklamaya başladı. Altında gülmeye başladım, Gamze ise sırıtarak tikim ile oynamaya devam ediyordu.
'Sen kaşındın bebek karım.' dediğim an onu altıma aldım. Bu sefer gıdıklama sırası bendeydi. Gamze'nin her yerinde tiki vardı, hemde her yerinde. Anında gülmeye başladı.
'Aşkım dur. Nolur.' diyordu ama nafile. En son gözünden yaş gelmesi ile bıraktım gıdıklamayı. O derin derin nefes alırken kendimi tam ağlırlığımı vermeden üzerine yattım.
'Bak şimdi 1-2-3.' dedi, o üç dediği an Hilal ağlamaya başladı. Gülerek Gamze'nin kucağından kalktım, hızla yanağını ısırıp odadan koşar adımlar ile çıktım.
'Yanak katili!' diye arkamdan bağırmıştı. Gülerek Hilal'in odasına girdim, yatağında durmuş etrafı izliyordu. Ağlaması ise yalandı çünkü yanakları kuruydu.
'Hilal, babacım büyüyünce kardeş diye gelme yanımıza. Ceza sana.' dediğim an ağlamaya başladı. Hızla kucağıma aldım ve sallamaya başladım.
'Tamam ya, yapıcağız sana beş kardeş git yap ablalık. Hoş bana hava.' demem ile kalçama yediğim terlik bir oldu. Arkamı döndüğümde Gamze gözlerini kısmış bizi izliyordu.
'Neler diyorsun kıza Mert. Valla döverim seni, ama dinlene dinlene.' dedi, yanıma gelip Hilal'i aldı.
'Acıkmış mı benim kızım?' dedi ve her zaman olan yere geçip Hilal'i emzirmeye başladı.
Gamze
Güne mükemmel ötesi başlamıştım. Şimdi ise en güzel halinde devam ediyordu. Telefonumun çalması ile Mert'e telefonu açmasını söyledim. Yanımda konuşmaya başladı.
'Efendim Ayten teyze.'
'...'
'Tamam teyzecim, gelin bir saatte.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEBEĞİM / Yarı Texting
Teen Fiction0532: Gelecekteki karın, olacak çocuklarının anası Gamze ben :) Asker'im: Ne ara amk, nerden gördün de buldun beni. Ben 1 yıldır görevdeyim. 0532: Babam canım, aynı lojmandayız yanii Asker'im: Ya sabır kızım işine git bak şimdi komutandan azar yiyec...