ŞEBEĞİM / Yarı Texting

91

Bir tiktok hesabı önereceğim Hilal, Mert ve Gamze'yi düşünebileceğiniz videolar var. Ben videoları buraya yükleyemiyorum çünkü: lewplustwo hesap bu.

Tüm gece Mert'in elleri karnımdaydı. Hiç çekmemişti ellerini, hep okşuyordu. Erken kalkmıştım çünkü bugün ikimizde işe gitmeyecektik, ailecek kahvaltı yapacaktık. Yavaşça yataktan kalktım ve rutin işlerimi halleettim.

Hilal'in odasına girdiğimde yüz üstü yatmıştı yatağında, dudakları büzülmüştü. Salyası akmıştı. Onun bu haline güldüm ve yatağının kenarına oturdum. Yeni yatak almıştık, kenarlarına korunak takıyorduk ve öyle kullanıyordu. Ağzının kenarında olan salyayı elim ile silip alnından öptüm ve odadan çıktım.

Mutfağa girdiğimde hızlıca masayı kurdum ve kahvaltılıkları dizdim. Krep yapmak için malzemeleri çıkardım ve karıştırmaya başladım harcı. Domates, salatalık ve yeşillikleride koyduğum zaman patatesleri kızartmaya başladım.

En son krepi yapacaktım, yumurtaları da haşlaması için suya koyduğumda krepi pişirmeye başladım.

Krepler piştiği zaman onlarıda masaya koydum ve yatak odasına girdiğimde Mert yatak başlığına dayanmış gözlerini ovuyordu. Yanına gidip kucağına çıktım ve ona bakmaya başladım. Gözlerini açtığı zaman bana baktığı zaman gülümsemeye başladı.

Ona karşı gülümsediğim zaman kafamı göğsüne koydum ve aramızda hiç boşluk kalmayacak kadar ona sarıldım. Huzur buluyordum. Ailemiz gittikçe büyüyordu.

'Ailemiz büyüyor ha?' dediği zaman gülerek daha çok göğüsüne yapıştım.

'Büyüyor, büyüyecek.' dediğim zaman güldü ve konuştu.

'12 çocukta tamamız yani.' dediğinde ona baktım. Çok ciddi bakıyordu, fazla ciddi.

'Şaka dimi, bak şuan çok ciddisin.' dediğimde aynı ciddiyet ile kafa salladı.

'Ya Mert, kedi miyim ben doğurup durayım!' diye cırlamıştım. Mert gülerek yanaklarımı sıkmaya başladı.

'Kedi ol, ne olacak ki?' dediğinde kafamı yandaki yastığa gömüp çığlık attım. Mert ensemde tutup beni eski pozisyona getirdi, elleri ensemdeyken dudaklarını dudaklarıma bastırması ile bir anda inlemiştim.

Dudaklarımı öpmüyor sadece bekliyordu. Dudakları dudağımda dururken gözlerini açtı, mavilerine karıştı kahverengilerim. Sadece baktım okyanuslarına, o baktı benim topraklarıma.

'Kahvaltı hazır.' dedim şirince gülerek. Kahkaha atarak beni yatağın yanına bıraktı ve ayağa kalktı. Bende onunla beraber kalktım ve elini belime koyarak beraber Hilal'in odasına girdik. Yatakta yüz üstü duruyordu, uyanmış etrafa bakıyordu. Bizi görünce ellerinden destek alarak döndü ve heyecan ile bize bakmaya başladı.

'Bal kızım uyanmış, günaydın güzel kızım.' dedi Mert ve Hilal'in yatağının yanına giderek Hilal'i  kucağına aldı.

'Günaydın.' dedi babasının boynuna sarılarak. Mert Hilal'i öpmeye başladı, bir yandan ise mırıldanıyordu.

'Bal, pamuk kızım.' diyerek seviyordu. İkisi birbirlerini severken lafa ben girdim.

'Siz aç değil misiniz ya? Yoksa ben mi çok açım.' dediğimde Hilal gülerek yere indi ve paytak paytak bana doğru yürümeye başladı.

'Bende yemek istiyorum.' dediğinde gülerek kucağıma aldım ve konuştum.

'Mutfağa o zaman.' dediğimde Hilal iile yavaş adımlar ile koşmaya başladım. Hilal çığlık atarak gülüyordu.