52

8.9K 363 64
                                    

Boş beklemekten de nefret ederim, içinde Mert varsa ve olumsuz bir şey ise her şeyden nefret ederim.

Şuan olduğu gibi...

Uyandığımda yanım boştu, ruhum gibi.

Mert'in yastığını dikey şekilde koymuş ve sanki o yastık Mert'in göğüsüymüş gibi yastığa sarılmıştım.

Kokusu sinmişti,

Yastık benim Mert'im kokuyordu.

Çok çaresizdim, Mert kendi ile ruhumu da alıp götürmüştü. 

Ölü gibi yatıyordum, sadece tavana bakarak Mert'i düşünüyordum. Telefonunu askeriye binasında bırakmıştı.

Yatakta doğruldum, yüzümü sıvazladım. Yataktan kalkarak dolabın önüne geçtim. Hızla bir pantolon ve tişört geçirdim üzerime. 

Saçlarımı gelişi güzel topladım ve sadece anahtarımı alarak askeriye binasına yürümeye başladım. Elif gitmemişti ama Ali gitmişti.

Mert'in telefonunu alıp, Elif'in yanına gidecektim.

Telefonumu almamıştım, çünkü Mert yazmayacaktı. Lodos'a ise gittiğimde soracaktım. 

Askeriyeye girer girmez hızla Yavuz amcamın odasına yürüdüm, kimseye bir şey söylemeyecek ya da sormayacaktım. 

Bana kocamın telefonunu vermek zorundaydı.

Hızla kapıyı çalıp içeri girdim, amcam bir şeyler imzalıyordu. Yanında ise başka asker vardı.

'Mert'in telefonunu almaya geldim.' dedim soğuk ses ile, aslında amcam ilk Mert ile ilişkimizi onaylamamış en son kabullenmişti.

'Veremem kızım.' dedi,

'Kocamın telefonunu istiyorum Yavuz Albay. Kocamın telefonunu verir misiniz?' dedim, sesim buzdan soğuk çıkmıştı.

Amcam ilk gözlerime baktı, ardından odasında olan kasayı açtı ve Mert'in ismi yazılı poşeti bana uzattı. İçerisinde cüzdanı ve telefonu vardı.

Alır almaz odadan çıktım, babamın odasına girdim. Babam yüzünü sıvazlıyordu.

'Baba.' dedim, beni görür görmez ayağa kalktı ve konuşmaya başladı.

'Kızım, yemin ederim bilmiyordum Mert'i seçeceklerini. Olsa engellerdim, bende üç gündür gelmiyordum buraya. Özür dilerim güzel kızım.' dedi babam, kendimi babamın kollarına attım.

İlk güven bulduğum kollar arasındaydım.

'Mert'in telefonu ve cüzdanını aldım. Bende kalsın.' dedim ve babama baktım. Onayladı beni.

Hızla sandalyeye oturup cüzdanı açtım.

Kimliği ve askeri kimliğini almıştı sadece. Geri kalan her şey cüzdandaydı, fakat gözüme bir kağıt takıldı. Alıp çıkardım.

Bizim resmimiz vardı, o kağıt değil. Bizim fotoğrafımızdı.

 Bizim fotoğrafımızdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ŞEBEĞİM / Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin