12

20.7K 631 132
                                    

Asker'im: Hazır mısın? Bir saat sonra seni almaya geliyorum, beraber helikopter pistine gidelim.

Şebeğim: Hazırım ben, ve gerginim

Asker'im: Merak etme, orada sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim. Gerilmene gerek yok bir tanem

Şebeğim: İşin yoksa yanıma gelir misin? Ya da ben geleyim

Asker'im: On dakikaya tüm kontroller bitiyor sen gel istersen. Hemen pistin çaprazındaki alandayım

Şebeğim: geliyorum

Evet ben gidiyorum, ilk görevime. Her şeyimi aldım ve evden çıktım. Babam ile Mert aynı yerde son kontrolleri yapıyordu. Yürümeye başladım.

On dakika sonra pisttin önündeydim ve çapraza baktığımda, Mert ile babam ellerinde harita ile konuşuyordu. Yanlarına yürüdüm.

'Ben geldim.' Dedim, ilk babama sarıldım. Ardından Mert'e.

'Hoş geldin kızım, son kontroller bitti. Eğer aksilik olmaz ise helikopter yarım saat sonra kalkacak. Kendine dikkat et tamam mı kızım?' Dedi ve yanaklarımı öptü, baş salladım ve babam bizden uzaklaştı.

'Gel buraya küçük hanım.' Dedi ve Mert'in kolunun altına girdim. Yarım saat sadece birbirimize sarıldık. Ardından son konuşmalar yapıldı ve helikoptere geçtik.

'Vay be valla Gamze senin hiç aramızda olacağını düşünmezdim kız.' Dedi Elif. Kıkırdadım.

'Vay be komutanım, tam kendinize göre kız buldunuz. Hem hemşire hemde göreve geliyor.' Diyince Ali, Mert gülerek başını salladı.

'Bak güzelim, işin olmadıkça hastaneden çıkma. Sana bir silah bırakacağım, nasıl kullanacağını biliyorsun. Telsizin açık olsun, ben sana eğer hastaneye yakınlar dediğimde ağır olmayan tüm hastaları bir odaya topla tamam mı? Zaten dışarıda bir ekip olacak sizi koruyan.' Dedi ve başımı salladım. Kendimi söz dizisindeki Bahar zanettim bir an yemin ederim. Evet zamanında çok SÖZ izledim, hatta odamda Tolga Sarıtaş posterleri vardı. Evet...

İki saat sonra süriye sınırına yakın bir alanda indik ve tank'a geçtik. Bu sefer Mert yanıma oturmuştu, kafası omzumdaydı ama burnunu iyice boynuma yaklaştırmıştı.

'İki saatlik yol var, uyuyun.' Dedi Mert gözlerini açmadan.
'Komutanım sizin yer rahat tabi.' Dedi Ali

'Valla o kadar rahatki anlatamam, lan Ali yat zıbar hadi valla ek nöbet veririm.'

Yaklaşık iki saat sonra bir sağlık ocağının önünde durduk. Herkes eline İzmir'den getirdiğimiz sağlık eşyalarını aldı ve araçtan indik.

Mert elimi tuttu ve sağlık ocağına doğru yürüdük. Çok küçük bir yerdi, toplam beş oda vardı. Bir oda benim odam gibi bir yer. İçeri geçtik ve her odaya birer sağlık çantası bıraktık. Diğer askerler dışarı çıkınca Mert ile ben odamda kaldık.

Çantasından çelik yelek çıkardı. 'Meleğim, ne olursa olsun bunu üstünden çıkarma tamam mı? Koruma amaçlı giy. Sana bir şey olsun istemiyorum.' Dedi ve çelik yeleği giymem için uzattı.

Utanmadan üstümdeki sweatı çıkardım. İçimde zaten yarın atlet tarzı bir şey vardı. Üstüme giymeme yardım etti ve giydim. Üstüme sweatımı geçirdim, Mert yaklaştı ve elleri arasına yüzümü aldı.

'Seninle gurur duyuyorum. İyi ki benim sevgilim ve ilerideki karımsın. Sevgilim ile aynı görevde olmak o kadar gurur verici ki. Seni çok seviyorum.' Dedi ve dudakları alnımı buldu.

'Bende seni çok seviyorum.' Dedim ve beline sarıldım. Bir süre öyle kaldıktan sonra odadan çıkıp bahçeye benzer alana geçtik. Tüm tim orada oturuyordu.

ŞEBEĞİM / Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin