92

6K 258 15
                                    

Olayı idrak edememiştim. Eskiden hayalini kurduğum ev bizim olacaktı. Ben eve bakmaya devam ederken Mert yanıma geldi ve ellerini göbeğime doladı.

'Bu küçük büyümeden taşınmamız lazım.' dediğinde hızla kafamı salladım. Mert elini cebine koydu ve iki anahtarlık çıkardı. Avcumu açtı ve bir anahtarlığı avcumun içine bıraktı, diğer anahtar ile ise bahçe kapısını açtı. Elimden tutarak yürümeye başladık. Babamların evi ile aynı boyuttaydı. Evimizin kapısının önüne geldik ve kapıyı açtı Mert.

Evin içi annemlerin evi ile aynıydı. Sadece bizim evimizde fazladan bir oda vardı. Mert ile el ele tutuşarak evi gezmeye başlamıştık. Üst kattaki odalardan birine girdiğimizde konuşmaya başladı.

'Burayı Hilal'in odası yaparız. Büyük ve ferah istediği gibi oyun oynar.' Dediğinde gülerek onayladım. Odadan çıkıp karşı odaya girdiğimizde Hilal'in odasına göre çok küçük bir fark ile küçük oda bizi karşıladı.

'Burayıda yeni doğacak bebeğimizin odası olur. Zaten ilk üç ay bizimle aynı odada kalacak.' Dedi, büyülenmiş gibi onu dinliyordum sadece.

Çapraz odaya girdiğimiz zaman oda küçük bir odaydı.

'Burasıda bizim giyinme odamız olur. Senin kıyafetlerin anca sığar zaten.' Dediğinde göz devirdim.

'Aynen hayatım koltuk nerede? Bu akşam koltukta mı yatmak istiyorsun sen?' Dediğimde gözlerini kırpıştırarak sustu ve odadan çıktık. Koridorun tam karşısında olan bir oda kalmıştı.

'Ve yatak odamıza girelim. En sevdiğim yer.' Dediği zaman güldüm. Yatak odası çok genişti, ne sığacaktı diye düşünürken odanın içinde balkon kapısına benzer yer dikkatimi çekti.

'Geç bak bakalım süprize.' Dediğinde kapıyı açtım ve gördüğüm şey ile şok oldum. Yatak odamızda büyük bir jakuzi vardı. Yer koyu parkeydi ve karşısı ormanlık alana bakıyordu full cam halinde. Kocaman olmuş gözlerim ile Mert'e döndüm.

'Nasıl ya ama burada bu yoktu.' Dediğimde gülerek yanıma geldi ve ellerini yanaklarıma koydu.

'Belki ben hayaller kurarak bu evin belli kısımlarını yaptırmışımdır. Hatta bunlarla beş aydır uğraşıyorumdur?' Dediğinde ikinci şoka girdim.

Mert beş aydır bu evi düzenliyordu.

'Ek olarak hayatım çok güzel anılarımız olacak bu evde. Her şekilde, her koşulda. Çok güleceğimiz anlar olacak.' Dediğinde sarılmıştım ona. İyice huzur kaplıyordu içimi.

'Alt katta ikimizin kütüphane ve çalışma odası var. Birde Hilal hanım okula gittiğinde iyi çalışsın diye ona ayrı bir çalışma odası var. Ama orayı sonra yapacağız. Şimdilik o oda misafir odası.' Dedi, aklıma tek şey gelmişti.

Ne ara eşya alacaktık biz?

'Nasıl taşınacağız ki? Çok sürer, Hilal küçük.' Dediğimde Mert bana baktı ve ellerini karnıma indirerek konuşmaya başladı.

'Sadece 1 hafta babamlarda kalacağız. Ve bir hafta sonra kendi evimizde olacağız. Kocana güven.' Dediğinde kafamı salladım.

Her koşulda ona güveniyordum. El ele evden çıkıp bizim eve doğru yürümeye başladık. Hava kararmıştı, köpek ulamaları geliyordu.

'Gamze?' Dediği zaman Mert'e döndüm. Yolun ortasında durmuş birbirimize bakıyorduk.

'Efendim hayatım?'

'Seni çok sevdiğimi biliyorsun değil mi? Sevdiğimi sanki çok dile getirmiyormuşum gibi geliyor. Beni dünyanın en mutlu adamı yapıyorsun her güldüğünde. Aklıma bebeklerimiz geldiği zamanda, karnında onların varlığını hissettiğimde de. Ben seni çok seviyorum be kızım. Aşığım sana aşık, böyle deli divane.' Dediğinde hormonlardan gözlerim dolmuştu.

ŞEBEĞİM / Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin