ŞEBEĞİM / Yarı Texting

27

BÖLÜMDE İÇİME SİNMEYEN YERİ SİLDİİM

Yollar, yemin ediyorum ömrümün yarısının geçtiği şey yollar.

Mert bir eli ile direksiyonu, diğer eliyle ise benim bacağımı tutuyordu.

Üstümde hâlâ uyurken giydiğim şort ve Mert'in tişörtü vardı. Ah bide bu ikiliye bir aşkımızın meyvesi katılsa.

Evlenmeden olmaz sesi dönüyordu aklımda. Ah ah ben ne yapayım canım, evlenmeden olmaz. Ah bide yapsak. Lan ben ne düşünüyorum, tövbe tövbe.

'Hayatım bir saat kaldı, uyu istersen?'

'Cık, uyumucam ben. Ay aşkım seni öpesim geldi.' Dedim. Bana baktı ve güldü, gülme böyle zalımın oğlu.

Arabayı kenara çekti, arabadan indi ve gelip kapımı açtı. Emniyet kemerimi çözdü ve elimden tutarak arabadan çıkardı.

Yolda biz ve bir kaç araba hariç kimse yoktu. Beni elimden tuttu ve arabının önüne getirdi, koltuk altımdan destek alarak beni araba üstüne oturttu.

İki bacağımı açtım ve bacak arama girdi. İyice yaklaştı, ve saçlarımı öperek konuşmaya başladı.

'Öpsene beni, hep öp beni. Hadi şimdi öp beni. Öpsene kızım beni!' Diye sitem etti, bu haline sadece güldüm.

Kendimden uzaklaştırdım ve ellerimi ensesine koydum, kendime çektim.

'Seni öpücem, istediğim zaman öpücem. Hep öpücem, şimdi öpüyorum.' Dedim ve ensesinden tutarak üst dudağını alt dudağım sayesinde kavradım.

Bu anı bekliyormuş gibi alt dudağımı esir aldı. Bazen küçük öpücük bırakıyor, emiyor ve dişleri arasına alıyordu.

Kafasını yana yatırıp öpüşmemizi derinleştirdi. Ona eşlik ediyordum, ama ona yetişmek ne mümkün.

( birazcık +18'e kaçıcak, hatta baya kaçacak. Fazla binnur okumayın arkadaşlar.)
SİLDİM ÇÜNKÜ WHY NOT?

'İyi misin meleğim!'

'İyiyim, sadece ilkim olduğu için ağrı oldu.' Dedim ve gülümsedim. Yanağımı öpüp beni ön koltuğa oturttu. Ve kendisi sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı.

'Kan akmadığı için, bir şey demiyecek misin?' Diye sordum. Genelde erkekler önem verirdi.

'Her kadında kan akacak diye bir kural yoktur. Bunu sende biliyorsun meleğim. Böyle şeylere takılmaz, namus arayanlar ilk kendi namusunu kurtarsınlar.' Dedi ve yanağımı okşadı.

İşte bu yüzden seviyordum onu, saçma salak düşünceleri olmadığı için. Çok geçmeden kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.

AY ÇOK KISA OLDU AMA NEYSE