Peki Ya Sonra? 21. Bölüm

569 100 21
                                    

Elif, gözlerinin içine bakarak son sözlerini söylemiş ve ardından "iyi geceler" dileyerek bardan ayrılan adamın arkasından öylece bakakalmıştı. Sesinin tınısında öyle bir şey gizliydi ki bu his içinin titremesine sebep olmuştu. Sanki zifiri karanlığın içinde kalan bir insan için yakılan küçücük bir kibritin etrafına yaydığı o cılız ışıkla yolunu bulması gibi ya da baştan aşağı ümitsizlik olan bir durum içinde küçücük bir umuda bel bağlaması gibi. Konuşurken yüzündeki o ifade Alp Timur'un daha şimdiden kendi içinde savaşa girdiğinin göstergesiydi. Kızlar, ona eğer tahmin ettiği şeyleri söylemişlerse eğer çokta garipsememişti aslında biraz düşününce. Zaten sözleriyle de gayet net olarak anlamıştı. Anlaşılan Alp Timur Bey kendisiyle ilgili gerçeklerle çok çabuk yüzleşmek zorunda kalmış ve tamda tahmin ettiği gibi kendisine ağır gelmişti. En çokta bundan korkuyordu işte. Onun gözlerinde gördükleri daha şimdiden içini acıtmıştı ve bu daha başlangıçtı...

Eve kızlarla birlikte dönüş yolunda Elif, Bahar ile Özlem'in arabasında diğer kızlarda Gül'ün arabasıyla gidiyorlardı. Arabada tek ses aldığı nefes sesleriydi. Çıt çıkmıyor kimse ağzını açıp tek kelime etmiyordu. Özlem, dikiz aynasından sürekli arkada oturmuş camdan dışarıya dalgın dalgın bakan Elif'i izliyordu. Onun bu sesiziliği kendisini geriyordu. Bahar'ın kendisine baktığını fark eden Özlem onun arkayı işaret etmesiyle kafasını sağa sola yavaş yavaş sallayıp dudaklarının arasından derin bir nefes verdi.

15 dakika süren yol sonunda sitenin kapısından içeri arabalarıyla arkalı önlü girdikten sonra yan yana park ettiler. Elif o kadar çok dalmış bir haldeydi ki Özlem'in kendisine seslenmesiyle kendine geldiğinde anladı eve geldiklerini. Yavaş hareketlerle arabadan inip kapıyı kapattı ve kısa bir an öylece durdu. Diğer kızlarda arabadan inmiş merakla Elif'in ne yaptığına bakıyorlardı. Otelde hepsine "evde konuşacağız" demişti ama şimdi ne istiyor hiçbiri tahmin edemiyordu. Elif'in bu dalgın ve düşüneceli hali hepsini de merak ettirmiş ama kimse ağzını açıp bir şey sorma cesaretini gösteremiyordu. İlk hamleyi ondan bekliyorlardı.

Bir süre sonra yerinde hareketlenip apartman girişine doğru döndüğünde karşısındaki kızların hepsinin kendisine baktığını gördü. Hepsinin de yüzünde aynı tedirginlik vardı. Başka zaman olsa onların bu suç işlemiş çocuklar gibi hallerine katıla katıla gülerdi ama şimdi tek kelime etmeye bile dermanı yoktu. Neden böyle olduğunu ya da Alp Timur'un o halinin kendisini neden bu kadar etkilediğini anlamıyordu. Bakışlarını hepsinin üzerinde gezdikten sonra;

"Sizinle sonra görüşeceğiz. O adama ne dediniz neler konuştunuz bilmiyorum hatta bilmekte istemiyorum. Geldiniz gördünüz hatta yetmedi birde kırk yıllık arkadaş gibi masasına oturup konuştunuz. Görüp duyduklarınız size yetmiştir inşallah. Sizi son defa uyarıyorum. Bu konu açılmamak üzere kapandı. Hatta sonra falan da görüşmeyeceğiz bu konuyla ilgili tek kelime dahi duymak istemiyorum. Eğer bu tavrınızda ısrar ederseniz beni kaybedeceksiniz haberiniz olsun. Şimdi hepinize iyi geceler" demiş hiçbirine bakmadan hızlı hızlı apartmandan içeri girip gözden kaybolmuştu.

İlk tepki yine Bahar'dan gelmişti.

"Ula bu adam ne dedi de bu kız bu hale geldi? Adamın gözünü çok mu korkuttuk acaba da sen yoluna ben yoluma mı dedi? Madem hemen vazgeçecekmiş ne demeye aşkı ilanlar etmiş o zaman. Eğer öyleyse ben boğarım bu adamı bilmiş olun. Tamam, bize kızgın ama bu halinde başka bir şey var. Konuşmayacaksınız da dedi. Ula nasıl öğreneceğiz neler olduğunu. Hay ben böyle aşkın ızdırabına. Bir fikri olan var mı? Ne öyle dut yemiş bülbül gibi sustunuz."

Eve giren Elif'in arkasından bakan Gül konuştu bu sefer.

"Sizi bilmem ama benim bu gece gördüğüm adam ölse sen yoluma ben yoluma demez. Gece boyu bir an olsun gözlerini çekmedi Elif'in üzerinden. Bizimle konuşuyor görünse bile her an Elif'i takip etti bakışlarıyla. Hem Allah aşkına adamın nasıl baktığını görmediniz mi? Ben, Elif bakışlarını anlatırken kendi beğenisini dile getiriyor sanıyordum ama az bile söylemiş. O nasıl bakmak ben anlamadım valla. Aşk, adamın gözlerinden akıyor resmen. Bizim ki kuyruğu dik tutmaya çalışıyor ama oda bence onu kadar âşık. Elif'in neden böyle olduğuna gelirsek, o konuda fikir yürütemeyeceğim maalesef. Ama bizim ki bu kadar dağıldığına göre baya ciddi şeyler söylemiş olacak. Ne yazık ki bir süre biz bunu öğrenemeyeceğiz gibi görünüyor. Elif çok ciddiydi söylediklerinde. Elbette onun çok mutlu olmasını istiyorum ama dostumu kardeş bildiğim insanı da kaybetmek istemiyorum bırakalım bir süre yalnız kalsın. Elbet bir gün gelip kendisi anlatacak. Biz o güne kadar sabırla bekleyelim olur mu?" demiş gözlerini Bahar'a dikmiş bakıyordu.

Peki Ya Sonra?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin