Peki Ya Sonra? 22. Bölüm

573 106 20
                                    

Gün boyu çalışmaktan, toplantılardan kafasını kaldıramayan adam şimdi otel odasında Selim ve Leyla ile birlikte sessizlik içinde oturuyorlardı. Dün gece konuşulanlar hakkında hiç birisi tek kelime etmemişti. Alp Timur'u çok iyi tanıyan Selim onun bu sessiz halinden hiç hoşlanmamıştı. Çünkü bu adam ne zaman sessiz kalıp düşünse, sonradan çok büyük kararlar alarak çıkardı o içine düştüğü sessizlikten. Durumlar bu kadar karışık ve belirsizken hiç yeri ve zamanı değildi büyük kararlar almanın. Selim kendi içinde düşüncelere dalmışken korktuğu başına geldi ve Alp Timur'un sesiyle kendine geldi.

"Benim Elif'in çocuklarıyla tanışmam lazım" dedi dan diye.

Selim iki elini birden yüzüne götürüp sertçe sıvazlayarak;

"Hah" dedi. " Ben malımı tanıyorum tam da bundan korkuyordum işte. Senin sessizliğin ne zaman normal oldu ki zaten. Dostum saçmalama lütfen. Daha Elif'le doğru düzgün konuşmadınız bile. Hem bu acele niye? Ne olacak sanıyorsun sen? Yarın tanıştın ve çocuklar seni hemen annelerinin hayatında ki adam olarak kabul edecekler yani öyle mi? Cidden saçmalıyorsun artık. Nerede senin sabrın?

Tanıyamıyorum dostum seni. Bu sen değilsin. Bak böyle yaparsan daha kazanmadan kaybedeceksin Elif'i. Biraz zamana bırak. İki gün önce kıza pat diye sana aşığım dedin, şimdi kalkmış çocuklarla tanışmam lazım diyorsun. Sen önce Elif ile doğru düzgün bir konuş. Önce onu bir dinle. Tamam, hem Burçin hem kızlar Elif hakkında çoğu şeyi anlattılar ama senin asıl onu kendinden dinlemen gerekmiyor mu Allah aşkına? Neden bu kadar imkânsız olarak görüyor ve ısrarla olmaz diyor. Sen önce bunları düşün bence. Önce Elif'i inandır ki sana güvensin. Kızları duydun, çocukları Elif'in kırmızıçizgisi dediler. Sen daha onu doğru düzgün tanımıyorsun. Ne diyeceksin? Karşısına geçip bu sefer de yine dan diye çocuklarınla tanışmam lazım mı diyeceksin? Elif'te zaten eminim bunu bekliyordur. Hemen tamam der zaten sana. Bir durup sakinleş artık. Yine soruyorum, bu acelen niye?

"Korkuyorum!" dedi ayağa kalkıp ellerini iki yana açıp adeta haykırarak.  "Anladın mı neden bu acelem? Köpek gibi korkuyorum çünkü. Öyle uzak ve çaresiz geliyor ki her şey. Daha elini bile tutamadan ellerimin arasından kayıp gidecek diye ödüm kopuyor. Ya ona ne kendimi ne aşkımı anlatamadan onu tamamen kaybedersem diye aklım çıkıyor. Dün gece sabaha kadar düşündüm. Ya onu ikna edemezsem ne yaparım diye. Cevap ne oldu biliyor musun? Kocaman bir hiç! Elim kolum ilk defa bu kadar bağlı benim. Ne yapacağımı bilmiyorum. Diyorsun ya konuş diye, ben bunu düşünmedim mi sanıyorsun? Nerede konuşacağız? Gel gidelim bir yere oturup konuşalım desem kabul edecek mi sanıyorsun? Asla etmez. O gece söyledikleri hala kulaklarımda çınlıyor benim. Burada bile konuşmaktan kendisine laf gelmesinden korkan o kadın dışarıda benimle buluşur mu sanıyorsun sen? Ben bunları bilmiyor muyum, düşünmüyor muyum? Ama yok işte. Hiçbir çıkar yolu yok!" Demiş ve perdesi açık olan büyük camın önünde ellerini ceplerine sokarak gergin bir halde batmaya başlayan güneşe bakarak biraz daha sakin halde konuşmaya devam etti.



"Kızlar buraya neden geldiler sanıyorsun sen? Sence sadece benim boyuma posuma ya da karakaşıma kara gözüme bakmaya mı geldiler? Bana açık açık beni neyin ya da nelerin beklediğini anlatmak için geldiler. Resmen işine gelmezse yol yakınken al voltanı git dediler yani. Hayatım da ilk defa aklım ve mantığım arasında sıkışıp kaldım. Aklım ona sonuna kadar hak verirken, kalbim o düşüncemden köşe bucak kaçıyor. Elimde bana olan o bakışlarından başka tutunabileceğim başka hiçbir dal yok ve ben o dalı elimden kaçırmaktan çok korkuyorum Selim. Ben Alp Timur Kahraman ilk defa kaybetmekten bu kadar çok korkuyorum. Aşağıda olduğunu biliyorum ama bak gidemiyorum yanına, burada durmuş neler konuşuyoruz. Gitsem görsem ne diyeceğim hiç bilmiyorum. Vazgeçmeyeceğim diye o kadar laf ettim. Şimdi ne diyeceğim. Kızlar açık açık çocuklarını babalarından ayırıp Afyon'u terk etmez dediler. Ne dersem ikna ederim Elif'i sence? Ne dersem elimi tutup gelir benimle? Kendime bile bu soruların cevabını veremezken ona ne diyeceğim Selim? Elif, aklım ve kalbim arasında kalan en güzel çaresizliğim benim. İşin komik tarafı da ne biliyor musun? Bu kadar çaresizken bile içimde ki o ses bana sakın vazgeçme diyor bağıra çağıra hem de"

Peki Ya Sonra?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin