Bir şeyin en iyisine sahip olduğumuzda, ondan öncekilerinin aslında o kadar da iyi olmadığını anladığımız anlar vardır. Kendini kandırmak değildir elbette bu. Elimizde olanı sevip benimsediğimizde onun bizim için en iyisi ya da en güzeli olduğunu düşünürüz. Ta ki bir gün en güzeline sahip oluncaya kadar.Alp Timur, yaklaşık bir saattir bir adım uzağındaki kadınla her göz göze geldiğinde, onun yüzüne gelip yerleşen gülümsemesi, bakışlarında gördüğü duyguların kendisinde bıraktığı etkiyle kendisini düşünmekten alamıyordu. Bu yaşına kadar hem özel hayatı hem de iş hayatında olsun her zaman mutlu bir insan olarak yaşamıştı. Kendisini her zaman bu konuda şanslı olarak görür ve elindekilerin kıymetini bilerek yaşardı. Elindekilerle mutlu olmayı her zaman bilmiş hayatının hiçbir evresinde çok daha fazlasını asla istemişti. Sahip olduğu her şeyin ona yettiğini düşünür, şükür ederdi. Yıllar önce aşık olduğunda ya da aşık olduğunu sandığı zamanlarda yaşadığı mutluluğu ve duyguları düşündüğünde aslında ne kadar çok yanıldığını anlıyordu. Uzun denilebilecek bir ilişki yaşamış ve aşkın yanında getirdiği o mutluluğu da dibine kadar yaşadığını düşünüyordu. Oysa dün geceden beri yaşadığı mutluluğun hissettirdikleri daha önce yaşadığı hiçbir mutluluğun yanından bile geçmediğini düşünüyordu. Elif'i tanıdıktan sonra, kalbinde ona dair yeşeren duygularıyla önündeki sayısız soruna ve bilinmezliklere rağmen hiç yaşamadığı duyguları yaşıyordu. Ne olacağını bilmediği kendisini en çaresiz hissettiği zamanlarda bile onu tanımaktan delicesine bir mutluluk yaşıyordu. Ama dün gece gözlerinin içine bakarak söylediği her bir kelimeden sonra bir ara mutluluktan kafayı yiyeceğini bile düşünmüştü. Yaşadığı mutluluğun kelimelerle anlatılacak tek bir yanı yoktu. Şu anda bile kendisine kısacık bir anda olan bakışlarında, gülen yüzünde ve gözlerinin içinde gördükleriyle cidden delireceğini düşünmeye başlamıştı.
Yanında oturan kızlar hem kendi aralarında konuşuyor hem de Selim ve Leyla ile konuşuyorlardı ama Alp Timur tüm dikkatini karşısındaki Elif'ten bir saniye olsun ayırmadan her bir hareketini gözlerini kırpmadan izliyordu. Yarın burada yine yanında olamayacağını düşünmek yüreğine kocaman kayaların oturmasına, nefesinin kesilmesine sebep olsa da onu özleyecek olmak bile garip bir şekilde mutlu ediyordu kendisini. Ne zaman uzun uzun Elif'i izleyecek olsa hep yaptığı gibi yumruk yaptığı elini şakağına dayamış gamzeleri görülür şekilde gülümseyerek olduğu yerden soyutlanmış gibi otururken Bahar'ın adını seslenmesi ile gülüşünü bozmadan ona dönmüştü. Bahar'ın daha önce hiç görmediği bir bakışla kendisine baktığı görünce kendisine bir şeyler söyleyeceğini anlayarak yerinde biraz dikleşerek 'efendim Bahar' demişti ama bir gözü ile hala Elif'e bakması Bahar'ın ufak bir kahkaha atmasına sebep olmuştu. Bahar'ın neden güldüğünü anlamak için ona baktığında
'Sen bakmayınca oradan bir yere kaybolmayacak Alp Timur merak etme. Bir saattir gözünü kırpsan sanki kaybolacak gibi bakıyorsun. Gerçi çalı bacaklının da senden bir farkı yok. Onun da eli işte gözü oynaşta gibi sana bakacağım diye şaşı olacak neredeyse' dedikten sonra yanında oturan kızlar onun bu sözlerine ayıplar gibi bakıp söylenirken Selim ve Leyla kahkahalara boğulmuştu. Alp Timur ise onca söylediği sözden sadece onunda kendisine baktığını duymuş ve yine aşk dolu bakışlarını Elif'e çevirmişti. Elif, bir anda yükselen kahkahalarla ne olduğunu anlamaya çalışır gibi hepsine hızlıca bakmıştı. Özlem'in Bahar'a olan bakışlarını gördüğünde kahkaha sebebinin Bahar olduğunu anlaması çokta zor olmamıştı. Özlem ile göz göze geldiğinde ne oldu der gibi göz kırptığında, eliyle Bahar'ı göstererek 'daha ne olsun' demişti. Elif, yanılmadığını anladığında kafasını iki yanına sallayarak iflah olmaz o demiş ve Bahar'a bakmıştı yine ne dedi acaba diye. Barın sakin olması bugün Elif'i en çok sevindiren şey olsa da Kenan'ın hala arkada olması iki tarafa da baktığı için içeri dışarı çıktığından sohbet etmeye fırsat bulamamıştı. Elindeki siparişleri servis etmek için bardan çıkmadan önce gözleri yine istemsizce Alp Timur'a kaymış ve gecenin başından beri olduğu gibi yine göz göze gelmişlerdi. Yeni bir siparişe kadar son servisi olduğundan gözlerini çekmeden 'geliyorum hemen' demiş ve bardan çıkmıştı. Elif'in bardan çıkmasıyla Alp Timur yine arkasından bakıyorken kendisine bakan Bahar ile göz göze geldiğinde bu sefer kendisi de gülmesine engel olamamıştı. Bahar Alp Timur'dan gözlerini çekmeden bakmış ve
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peki Ya Sonra?
RomanceBenim gönlü güzel mavim Denizim... Gökyüzüm... Saçlarına cemreler düştüğünde ilk baharı getirenim... En güzel mevsimim... Elifim... https://youtube.com/channel/UCLuEnhBewpvxK67a_ttLiTw