Peki Ya Sonra? 3. Bölüm

1.1K 119 11
                                    

"Hoş geldin annem" diye boynuna atlayan Yuşa ile içeri giren Elif; "çok hoş buldum bebeğim" demiş ve sıkı sıkı sarılmıştı. Kapı önünde biraz fazla oyalanınca," bi giremedunuz içeru" diye seslenen Bahar ile ayrılıp kapıyı kapatarak içeri girdiler. Camlı kapalı balkona çıkan Elif'i mükemmel bir ikindi çayı masası karşıladı. Herkese selam veren Elif masanın en ucunda oturan kendisine gülen gözleriyle bakan Dua'nın yanına giderek;

"kuru fasülyem nasılsın oğlum?" demiş yanaklarından boynundan koklayarak sulu sulu öpmüştü.

Kendisini hatırlatmak ister gibi kapıdan girdiğinden beri havlamaktan bir hal olan cacık beyinde gönlünü aldıktan sonra nihayet yerine oturabildi. Tabağına masadaki börek, kek ve kurabiyelerden dolu bir tabak hazırlayıp Elif'in önüne bırakan Bahar, yine arkadaşına her zaman yaptığı gibi takılmayı ihmal etmeyerek; "yede azıcık kilo al kuruyup gittin çırpı bacak" diye laf söylerken çayını da önüne bıraktı.

"Yine kıskançlığınız tavan yapmış Bahar Hanım hayırdır?" diyerek kendisine gözlerini kısarak bakan arkadaşına gülerek göz kırptı.

" Neyini kıskanayım senin acaba, çırpı bacaklarını mı yoksa incecik belini mi?" sorusuyla masada oturan herkesi güldürmeyi başardı Bahar ama ne kadar gülerse gülsün Elif'in yüzünde hoşuna gitmeyen bir şey olduğunu anlayıp annesine dönerek;

"cacık beyin dışarı çıkma zamanı gelmiş, birlikte çıkıp gezin hava alın biraz" diyerek annesine kaş göz işareti yaparak yalnız kalmaları gerektiğini anlatmış oldu. Elif birden konuyu cacığa bağlayan Bahar'a anlamayan gözlerle bakınca onun kendisine manidar bakışından arkadaşının gözünden hiçbir şeyin kaçmadığını bir kere daha anlamış oldu. Çocuklarına dönerek "işiniz bitince eve geçeriz, bir sürü kurabiye, kek malzemesi aldım çalışmaya hazır olun"dedikten sonra ikisininde yüzünde gördüğü heyecan, sevinç Elif için her şey demekti işte...

Çocukların evden çıkmasıyla Bahar hiç beklemeden;

"dökülün bakalım Elif Hanım, yeşil çimenleriniz neden çiğ tanesi düşmüş gibi duruyor" diye sormasıyla buruk bir gülümseme belirdi Elif'in dudaklarında. Lafı fazla uzatmadan;

"haftaya, otele kongre için 1aylığına grup geliyor ve ben o bir ayda sürekli 4/12 çalışacağım" diyerek arkadaşının yüzüne baktı. Bunun üzerine Bahar

"uuu baya önemliymiş senin derdin" diye üzülerek baktı arkadaşına çünkü çocukların bu konuda sorun çıkardıklarını, annelerini bu süreçte ne kadar üzdüklerini biliyordu. Elif'in, çevresindeki çoğu insan tarafından yargılanarak "boş bir sebepten" eşinden ayrıldığını dile getirdikleri için kendisini yeteri kadar suçladığını biliyordu. Ne derlerse desinler onu ikna edememişlerdi suçsuz olduğuna.

"Hemen söyleyecek misin? Daha bir hafta var neredeyse" diye üzülerek baktı arkadaşına Bahar. Elif cevap veremeden çalan kapı ziline  "benimkiler gelmiştir" diye ayağa kalkacakken " sen otur daha gelmez onlar kızlar gelmiştir" diyerek kapıyı açmaya gitti. İçeriden gelen seslerle, Bahar'ın haklı olduğunu anlayarak mutfağa çay almak için balkondan çıktı. Gül, Özlem, Ahsen ve Meliha'nın mutfağa girdiklerini gördü.

"Hoş geldiniz canlar. Hepinize çay dolduruyorum, hadi çıkın balkona" dedi.

Günlük olağan sohbetlerini yaparlarken Elif'de ki durgunluğu diğerleri de fark edince Bahar konuya el atarak anlattı. Özlem hemen atıldı.

"Asma yüzünü hemen. Projem yeni bitti biliyorsun, elim boş Bade'de burada. Hakan, Gül'ün oğlu,  kızlar da var hepimiz ilgileniriz merak etme sen sıkma canını" derken Gül söze girdi hemen.

Peki Ya Sonra?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin