PEKİ YA SONRA? 51. BÖLÜMİyi geceler güzel okurlar diye başlamak istiyorum:) Gecikme için hepinizden çok özür diliyorum. Bölümü bitirir bitirmez yayınlıyorum. Ama kendimi affettirmek için çok uzun 7000 kelimelik ve çok güzel bir bölümle geldim. Lafı fazla uzatmadan hepinize keyifli okumalar diliyorum...
Bölüm sonu için şimdiden üzgünüm...
Hayatın gözle görünmeyen hatta aksi asla ispatlanamayan kuralları vardır. Mesela acılı süreçlerde zaman sanki durmuş gibi geçerken, mutlu anlarda ise su gibi akar gider. Belki de bundandır mutlu anlar çabuk unutulup, acının ise geçmek bilmeyen tadı damağınızda kesif bir tat bırakır. Güzel günleri hatırlamakta bazen zorluk çekilir ama kalbinizi sızlatan derin acıların her bir anını daha sanki dün gibi anımsarsınız. İşte tam da bu yüzden yaşanılan her bir duygu ne olursa olsun sonuna kadar yaşanmalıdır tekrarı olmayan bu hayatta. Tıpkı Elif ve Alp Timur'un bu güne başlarken yaptıkları gibi.
Elif, sabah evden ayrıldığında ilk işi araba kiraladıktan sonra gençlik yıllarına denk gelen o unutulmaz Seymen ve Bahar aşkının yaşandığı Asmalı Konağ'a gitmek olmuştu. Koca konağı adım adım gezmiş ve hatırladığı her sahnede yüzünde ki gülümsemeye engel olamamıştı. Seymen Ağa o yıllarda bir çok genç kızın hayallerini süsleyen beyaz atlı bir prensi olduğu gibi Elif içinde çok özel bir karakterdi. Evin avlusunu gezerken birden aklına gelen düşünce ile konağın fotoğrafını çekerek Alp Timur'a göndermiş ve;
''Seymen Ağa'nın konağındayım da aklıma geldi. Malum aynı memlekettensiniz. Sizinde var mı böyle ağalık olayları? Demiş ve sonuna gülücük emojisi koyarak Alp Timur'a göndermişti. Gelecek cevabı merakla beklerken birkaç fotoğraf daha çekmiş ve bir sonraki adresi Kaymaklı Yer altı Şehri'ne gitmek için sabırsızlanıyordu. Tam arabasına bineceği sırada telefonuna gelen bildirim sesi ile heyecanla gelen mesajı açmıştı.
'Orası bir kere Seymen Ağa'nın konağı değil güzelim. Asmalı konak derler genelde. Ayrıca o Seymen Ağa denen adamı da hiç sevmem ama senin ilk durağın olduğuna göre senin için baya özel diye düşünüyorum. Güzel şehrimde gezilecek o kadar yer varken niye oradasın ki emin ol oradan çok daha güzel konaklar var bu şehirde. Bir gün mutlaka götüreceğim seni. Sorduğu sorunun cevabına gelirsek de hayır güzelim. Senin tabirinle bizde yok ağalık olayları' diyen mesajı okumayı bitirdiğinde yüksek bir kahkaha atarak arabaya binerek yüzündeki o gülümsemesi ile tekrar bir mesaj yazmıştı.
'Kıskançlığınızın kokusu ta buralara kadar geldi Alp Timur Bey. Hayali bir karakteri kıskanmış olamazsın' yazıp gönderdiğinde merakla gelecek cevabı beklerken telefonu ekranında Alp Timur adını gördüğünde yeniden gülmüş ve çok bekletmeden açmıştı.
'Efendim Sevgilim?
'Sevgilinin ne kadar kıskanç bir adam olduğunu inan bana tahmin edemezsiniz Elif Hanım. Bu hayali bir karakter bile olsa' dediğinde sesindeki o garip tını Elif'in tüylerinin diken diken olmasını sağlamıştı. Daha cevap veremeden kulaklarına tekrardan Alp Timur'un sesi dolmuştu.'Hem hayali ya da gerçek hiç fark etmez benim için. Ben sevdiğimi her şeyden kıskanırım. Seni kimseler görmesin diye sineme alıp saklayasım, içime hapsedesim var benim. Hani bil diye söylüyorum' dediğinde Elif'in sessizliği karşısında bu sefer Alp Timur gülmüştü.
'Güzelim, neden sustun? Oysaki mesaj gönderirken gayet eğleniyor görünüyordun?
'Ben şaka yaptığını düşünmüştüm ama sen baya ciddisin anlaşılan. Beni şaşırtmaya devam ediyorsun ne diyim. Her konuda olduğu gibi kıskançlıkta da sınırlarınız yok anlaşılan ama hani sen de bil diye söylüyorum bende kıskanırım sevdiğimi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peki Ya Sonra?
RomansaBenim gönlü güzel mavim Denizim... Gökyüzüm... Saçlarına cemreler düştüğünde ilk baharı getirenim... En güzel mevsimim... Elifim... https://youtube.com/channel/UCLuEnhBewpvxK67a_ttLiTw