Şeytanla Dans +18

"25"

Düzenlenmiştir❤️

"Neden gelip yüzyüze tanışmak yerine kaç yıl bekleyip mesajla tanıştın benimle?" Onur uykulu sesiyle "Güzelim bunu mu düşünüyorsun gerçekten, uyu hadi." diyerek başımı hafifçe göğsüne bastırdı. Kafamı kaldırdım. "Gün ortasında uyku mu olur panda gibi ya? Evet merak ettim anlat hadi." Sesli bir nefes verdi. "Çay gevşetti herhalde."

Boğazını temizledi. "Aslında yazmaya niyetim yoktu ama bir gün profilinde dolanırken fotoğrafının altına yorum yapan bir lavuk gördüm. Hiç görmemiştim onu etrafında. Yeni mi tanıştınız acaba diye içim içimi yedi. Herifin hesap da gizliydi. Takipleştiğinizi görünce uykularım bölündü desem yeridir." Gülerek cümlesini kesti. Devam etmesini bekledim.

"Sonra takipleşmeyi bıraktınız, belki de aranız açıldı diye düşündüm. Sana seni üzecek bir şey yaptıysa ben de onu üzerdim. Biraz araştırdım adamı, spor hocan olduğunu öğrendim. Kıskançlık damarlarımda dolandı desem yeridir. Takipleşmeyi bıraktığınıza göre bir şeyler oldu aranızda diye düşündüm. Sonra sen başka bir spor salonundan hikaye attın. Adamın takip ettiği kişiler de gün gün azalmaya başladı.

Adama istek attım kabul etti, son fotoğrafı yeni sevgilisiyleydi. Bağlantı kurdum, sen spor salonundan ayrılıp yeni bir salona yazılmıştın. O esnada da adamın yeni sevgilisi takip ettiği kızları çıkarmıştı muhtemelen çünkü bir gecede 100 kişiden 60 kişiye falan düştü takip ettikleri. Daha mantıklı bir açıklaması olamazdı. O seni takipten çıkınca sen de onu çıktın.

Haliyle, aranızda bir şey olmadı. İçim bir nebze rahatladı ama ben böyle uzağındayken senin bir gün birini sevebileceğin, ben mutluluğunu izlerken senin başka biriyle olabileceğin ihtimali içimi kemirdi. İlk uçakla gelmek istedim. Gelsem ne yapacaktım onu düşündüm. Sana bir anda yaklaşamazdım. Sonra aklıma yazıp seni yoklamak geldi. Engelleyeceğini zaten tahmin ediyordum."

Şaşkın şaşkın ona baktım. "Tam da dediğin gibi oldu her şey de senin büyük büyük deden Sherlock Holmes muydu be?" Güldü. "İnsanları iyi analiz ederim." "Ya engelini hiç kaldırmasaydım?" "Yazdığımda sana kendimi tanıtsaydım kaldırmazdın ama merak insanı cezbeder." Zekası ve analiz yeteneği karşısında dumura uğramıştım.

Ben her şeyi şansa bağlamışken o her şeyi olasılıkla hesaplamıştı. "Vay anasını." diyebildim. Gülerek saçlarıma bir öpücük bıraktı. "Şu an sana sarılabildiğimi, evimde oluşunu, kokunu içime çekebileceğimi ben bile tahmin edemezdim küçüğüm." Boynuma küçük bir öpücük kondurup beni iyice sarmaladı. "Eğer mucize diye bir şey varsa, o mucize bu an. O mucize sensin."

İçimde tüylerimi ürperten bir his dalgalar halinde yayılıyor gibiydi. Elimi yanağına koydum "Tüm gün sadece pinekledik Onur, dışarı çıkalım biraz hadi." "Olur uykum açılır benim de." "Üstündekiler yakışmış ayrıca ama sana daha küçük bir sweat vereyim istersen. Seni onun içinde kız kardeşim sanan olursa ilk botoksumu yaptırırım." Kıkırdadım. "Yakışıklı ve dinç görünüyorsun, önümüzdeki yirmi-yirmi beş yıl için botoksa ihtiyacın yok." Güldü. "Beni onore ettin." Alaycı konuşmasını mimiklerini görmesem bile ayırt edebiliyordum.

Üst kata çıktı ve bir dakika sonra elinde siyah bir sweatle geldi. "Al bakalım." Uzattığı sweati aldım, birkaç saniye birbirimize boş boş baktıktan sonra ona arkamı dönerek üstümdeki beyaz sweatini çıkarıp getirdiğini giydim. Gerçekten diğerine göre daha iyi durmuştu üstümde. Önüme döndüğümde bana muzip bir tavırla bakıyordu. "Ne?" "Göğüslerini saklamak için önüne döndün de kalçalarını full hd gördüm." Edepsiz. "Günahı vebali senin boynuna." Kısaca güldü. "Senin yerine de yanarım." Beyaz sweati eline tutuşturdum ve kapıya yürüdüm. Yukarı çıkarsın diye verdiğim sweati koltuğun üstüne bırakıp arkamdan geldi. Erkekler...