Şeytanla Dans +18

"52"

Düzenlenmiştir❤️

Aysun Hanım'ın attığı konumdaki mekana yürürken stresten içim içimi yiyordu. Hiç hayra alamet gelmemişti bu ani yalnız görüşme isteği. Soğukkanlı görünmeye gayret ederek içeri girdim ve oturduğu masaya ilerledim. Beni fark edip ayağa kalktı ve bana kısaca sarıldı. "Hoşgeldin." "Hoşbuldum." "Otur lütfen. Nasılsın?" oturdum ve "İyiyim teşekkür ederim. Sizi sormalı." dedim. "Ben de iyiyim."

Gülümseyerek bana ve elimdeki yüzüğe baktı. "Onur sana evlenme teklifi etmiş." Mahcup bir tavırla "Evet." dedim. "Benim fikrimi almış olsaydı daha çok sevinirdim ama yine de mutluluğunuz daim olsun. O benden ne kadar uzak dursa da ben arayı açmamaya gayret ediyorum. Annesiyim sonuçta. Seni de bu süreçte daha yakından tanımak isterim. Var mıydı böyle bir planınız? Ani mi gelişti?" "Bana da sürpriz oldu."

"Peki ailen ne düşünüyor?" Sipariş verdiği kahvesi gelince ilk yudumunu alıp arkasına yaslandı. "Henüz bilmiyorlar." "Aslen nerelisin Melis?" "İzmirliyim aslen de." " "Ailenle ne zaman tanışırız peki? Artık öğrenmeleri gerek." Nasıl izah edebilirdim ki durumu ona? "Benim annem ve babam ayrı. Bilemiyorum..." "Aa öyle mi? Ne iş yapıyorlar peki?" "Annem yoga ve pilates eğitmeni, babam inşaat sektöründe çalışıyor."

"Baban inşaat sektöründeyse tanışıyor bile olabiliriz. Ben de rahmetli eşim de yıllarca çalıştık bu sektörde. İzmir'de de çok tanıdığımız vardı." "Kenan Akasyalı'yı tanıyor musunuz?" Kahvesini içmek için dudaklarına götürmüştü ancak benim cümlemle donup kalmıştı. Buz kesen bakışlarını bana çevirdi ve ürkütücü bir gerginlik geçti yüzünden.

"Neden sordun?" "Babam çünkü." Yutkundu ve yüzü üstündeki elbiseden daha beyaz bir hal aldı. "Sen ciddi misin?" "Evet. Ne oldu? Tanıyor musunuz?" Aceleyle yerinden kalktı ve masaya iki yüz lira bıraktı. "Durun ne oldu söyleyin lütfen." dedim endişeyle. "Oğlumdan uzak dur. Babanı da uzak tut bizden. Kendin de uzak dur." dedi ve hızlı adımlarla uzaklaştı.

Neye uğradığımı şaşırmış arkasından bakarken gözlerim dolmuştu. Ne yapacağımı bilemez halde Onur'u aradım. "Söyle güzelliğim." "Onur. Hemen gelir misin?" "Sen ağlıyor musun? Baban bir şey mi yaptı? Nerdesin?" "Onur lütfen atacağım konuma gel. Lütfen. Gelince konuşalım. Babam bir şey yapmadı." "Hemen çıkıyorum şimdi." "Tamam " dedim ve ona konum attım.

Yarım saat sonra Onur içeri girince ayaklanıp ona doğru yürüdüm ve huzur dolu kollarını bana sımsıkı sarıp saçlarımı okşadı. "Ne oldu prensesim? Kim sıktı canını? Söyle canına okuyayım." "Annenle buluştuk Onur." "Benim neden haberim yoktu?" "Eve dönüyordum aradı çağırdı buraya, geldim oturduk sohbet ettik. Başta sorun yoktu sonra birden köpürdü." "Ne dedi sana canım? Gel otur bakayım şöyle." diyerek oturttu beni. "Oğlumdan uzak dur falan dedi işte." dedim tekrar ağlayarak.

Kaşlarını çattı ve "Ona ne oluyormuş? 29 yaşında adamım ona mı soracakmışım kiminle görüşeceğimi? Ayrıca ne diye uzak duruyormuşsun benden?" "Babamın kim olduğunu söylediğim an ayağa fırladı, oğlumdan uzak dur dedi ve gitti. Babam hakkında ne biliyor? Babalarımız arkadaş değil miydi? Sana yaptıklarını annen biliyor mu?"

"Elbette bilmiyor Melis. Biz Ankarada yaşıyorduk. Ben üniversiteye tekrar hazırlanıp İzmir'de kazanınca geldik buraya.. O zamana kadar senin babanı tanımıyordu bile annem. Zaten biz buraya geldikten 4 yıl sonra babam vefat etti, sonrasında annemle sorunlar yaşadık. O İstanbul'a yerleşti bir süre hiç görüşmedik. O süreçte senin babanla iletişime geçen bendim. Annemin babanla hiçbir ilgisi yok."

"Bilmiyorum Onur. Görseydin yüzünün şeklini anlardın niye böyle hissettiğimi." "Sen kendini sakın üzme Melis. Annem istesin veya istemesin ben seni çok seviyorum ve bir Allah'ın kulundan da müsade istemiyorum bu konuda. Asla geçip sana oğlumdan uzak dur diyemez. Keşke yalnız gelmeseydin buluşmaya." "Keşke." dedim. Biraz olsun yatışmıştım. "Al iç şu suyu lütfen. Eve gidelim. Annemle de ben sonra ayrı olarak konuşup bunun hesabını soracağım." Kafamı salladım ve masadaki suyu içtim.