"29"

1.7K 63 16
                                    

Merhabalar, kısa bir açıklama yapıcam. Kurguda kopukluklar olmaması için, ilerleyen bölümleri daha iyi anlamanız için önceki bölümde olduğu gibi ara ara Onur'un ağzından yazılan geçmişi anlatan bölümler gelecek. Lütfen anlayarak okuyun, yapıcı eleştiriler yapın. Fikirleriniz önemli. Seviliyorsunuz.🔥❤️

Bu bölümü sevgili idealdeli ve iremsonmez692 ye ithaf ediyorum❤️
Oy ve yorumlarda buluşalım 🌸

Melis Akasyalı

Beynim durmuş vaziyette olayı algılamaya çalışıyordum. O fotoğrafı paylaştığım için mi haberi olmuştu? Onur'a da bir şey demiş miydi yoksa sadece beni mi uyarmıştı? Ne yapacaktı? Bir sonraki hamlesi ne olacaktı? Sinirden dolan gözlerimi silerek olduğum yere çöktüm. Başımı duvara yaslayarak nefes almakta zorlandığım için birkaç saniye öylece durdum. Gözlerim kapalı, genzimi yakan bir hisle hiçbir tepki vermeden oturuyordum.

Gözyaşlarım yanaklarımdan süzüldüğünde "Hayatım boyunca her şeyi bana çok gördü. Arkadaşlığı, sosyalliği, eğlenmeyi, istediğim bölümü okumayı ve istediğim mesleği seçmeyi, istediğim okulu kazanmayı... Her şeyi. Bu kez olmaz. Olamaz. Bunu da benden alamaz." Sesim titrerken ağlamam şiddetlendi. "Ben ilk kez birine böyle hisler besliyorken, hiçbir şey bunun önüne geçmemeli." Benden başka kimse yoktu ama içimin sesini bastırmak için kendi sesimi kullanıyordum. Bazen sesli düşünmek, içten içe düşünmek istemediklerimizi ertelemenin en güzel yoludur.

Biraz sakinleştikten sonra sesli bir nefes verdim ve telefonuma uzandım. Aklıma gelen ilk kişi olduğu için Onur'u aradım. Babam ona bir şey demiş miydi bilmiyordum. "Beni bu kadar çabuk mu özledin küçüğüm?" diyerek telefonu her şeyden habersiz olduğunu anladığım bir neşeyle açtı. "Onur, yanıma gelir misin?"

Sesim ağlamaklı çıktığı için sesine yansıyan telaşla "Neyin var senin ağlıyor musun? Ne oldu? İyi misin?" diye üst üste sordu. "İyiyim ama gelmen lazım." "Evde misin?" "Evet." "Tamam gelene kadar sakin kalmaya çalış lütfen, sorun neyse senin gözyaşından daha önemli olamaz. Üzme güzel canını." "İyi ki varsın Onur." "Benim varlığımın bir önemi varsa sen varsın diyedir Melis. Yola çıktım geliyorum, ağlama ne olur. Birazdan orda olurum sabret lütfen." Burnumu çektim ve "Bekliyorum." dedim. Telefonu kapatmadık ama dakikalarca hiç konuşmadık.

Arabadan indiğini kapının kapanma sesiyle anlamıştım. Adım sesleri gelmeye başladığında geldiğini anlayarak telefonu kapattım. Onu kapıda karşılamak için kapıyı açtım ve asansörün kapısının açılmasıyla asansörden çıkıp kapıya doğru yürümeye başladı. Yüz ifadesinden ne kadar panik yaptığı anlaşılıyordu. Beni gördüğünde adımları hızlandı ve kapının önüne geldiğinde hiçbir şey konuşmadan boynuna sarıldım.

O güzel odunsu koku içime huzur serpiştirirken biraz daha sakindim. En azından güvende hissediyordum. Elini usulca saçlarıma daldırıp okşarken diğer eli belimdeydi ve sıkıca kavramıştı beni. "Neyin var küçüğüm?" Kokusundan hipnoz olmuş gibiydim. Geri çekilip onu içeri aldıktan sonra salona geçtik. Şimdi düşünmek gerekiyordu. Ne yapılabilirdi? Nasıl karşılık verecektik? En önemlisi, Onur'un tutumu nasıl olacaktı? Koltuğa oturup anlatmamı beklemeye başladı.

Derin bir nefes aldım. "Biz bir hamle yapamadan, babam yaptı." "Nasıl?" "Bizi öğrenmiş. Kendince beni cezalandırıyor. Ev sahibi aradı, iki gün içinde boşaltmam gerekiyor evi. Babamın işi." "Ev konusunu hiç dert etme de baban ne dedi? Nasıl öğrenmiş?" "Tehdit etti, bir daha yanında görmeyeceğim onu falan." "Sen ne yapmak istiyorsun peki? Aklında ne var?" "Benim seni bırakmakla ilgili en küçük bir düşüncem yok Onur. Tabii sen de benimle hemfikirsen. Yıllarca babamla uğraşmışsın, kim bilir daha ne kadar uğraşacaksın. Sen göze alıyor musun?"

Şeytanla Dans +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin