Şeytanla Dans +18

Özel bölüm ❤️

Heeeeeellloo güzellerim napıyorsunuz? 

Özlemiş miydiniz bakiyim? Ben çok özledim 🫀

Sıcağı sıcağına özel bölüme alayım sizi.😎

...

"Anne! Çınar bana şişman dedi." "Hayır sadece yanaklarına tombul dedim." "Anne!" Çocukların atışmasıyla kafamı okuduğum kitaptan kaldırıp onlara baktım. "Kim şişmanmış noluyor?" Asya koşarak yanıma gelip ağlamaklı bir ses tonuyla "Şişman mıyım ben?" dediğinde kaşlarımı çattım. "Hayır değilsin nerden çıktı?" "Kızımı bir daha ağlatırsan seninle külahları değişiriz çocuk adam." "Baba!" Asya kucağımdan kalkıp koşarak eğilip kollarını açmış onu bekleyen Onur'a gitti ve kollarını babasının boynuna doladı.

Kıkırdadım. "Onur çocuk onlar. Hem Çınar misafir, ayıp oluyor." "Sadece uyardım hayatım." diyerek muzip bir tavırla güldü ve Asya'nın yanağına bir öpücük bıraktı. "Ne yapıyorsunuz bitti mi çizgi filminiz?" "İzlemediler bile didişmekten." dediğimde sırıttı. "Hayır ben izledim." diye itiraz etti Asya. "Ben de!" dedi Çınar. Birbirlerine ters ters bakıp bir şey demediler.

Telefonum çalınca Zehra'nın aradığını görüp heyecanlandım. Bugün son kontrolleri vardı. "Alo?" "Efendim canım." "Melis bir şey söyleyeceğim ama panik yapma." Endişeyle "Ne oldu?" dediğimde Onur Asya'yı kucağından indirip yanıma geldi. Sorarcasına bana bakarken Zehra "Korkma kötü bir şey yok. Doğum başlamış ben burada kalmalıymışım. Barış eve gidip doğum çantasını alacak size de haber vereyim dedim. Bir hafta erken gelecek sıpa."

Sesli bir nefes verdim ve "Korkuttun beni! Ne güzel işte çok sevindim. Biz de gelelim yanına." "Annemler gelecek zaten siz çocuklarla ilgileniyorsunuz. Doğumdan sonra gelirsiniz." "Emin misin belki yardıma ihtiyacın olur." "Eminim eminim sen Çınar'a bir şey söyleme şimdilik." "Tamam canım."

Telefonu kapattığımda Onur hala sorarcasına bakıyordu. Çocuklar da meraklandığı için "Her şey yolundaymış merak etmeyin. Hadi puzzle seçin de yapalım." dediğimde Asya'nın odasından puzzle seçmeye gittiler. "Ne oldu?" "Korkma kötü bir şey yok. Doğum başlamış o yüzden haber verdi. Doğumdan sonra çocukları da alır gelirsiniz dedi." "Hadi ya erken değil mi?" "Bir hafta sadece, sağlıkla gelir umarım."

Çocuklar içeri geldiklerinde Onur Barış'ı aramak için balkona çıktı. Ben de yerimden kalkarak getirdikleri puzzle kutusunu açtım ve puzzle parçalarını masaya boşalttım.

...

Kucağındaki oğluna hipnoz olmuş gibi bakan Zehra'yı gözlerim dolu dolu izliyordum. "El kadar Onur." dedim fısıldayarak. O da duygulanıp elimi sıkıca tuttu. Barış dolu gözleriyle Zehra'nın saçlarına bir öpücük kondurdu.

"İsmine hâlâ karar vermediniz mi?" dediğimde Zehra gülümseyerek "Uygar." dedi. Çınar'ın ismini de Zehra koymuştu ama kimseden itiraz gelmemişti. "İsmi gibi uygar olsun, büyük insan olsun." Odadakiler amin diye mırıldandıklarında sağ gözümden akan gözyaşını hızlıca sildim.

Çınar kardeşine hiçbir tepki vermeden bakıyordu. "Hiç ağlamıyor hep uyuyor anne." "Evet anneciğim." "Ne zaman benimle oyun oynayacak?" Hepimiz masum sorusuna gülmüştük. "Henüz değil canım." "Eve gidecek miyiz?" "Yarın geleceğiz kardeşinle birlikte. Sen de yarına kadar Asya'yla oyun oynamaya devam edip bizi bekleyeceksin. Melis'i de Onur'u da üzmeyeceksin değil mi birtanem?" "Evet anne."

Zehra yorgun bir gülümsemeyle Çınar'a baktı ve odaya giren hemşireyle herkes sessizleşti. Kadın bebeği kucağına alırken bir an Onur'la gözgöze geldik. "Anne Çınar'ın kardeşi oldu benimki ne zaman olacak?" Asya'nın sorusuyla hemşire bıyık altından gülüp tekrar ciddileşti ve odadan muzip gülüşler yükseldi.