"48"

757 41 26
                                    

Düzenlenmiştir❤️

Medya karakter listesi. En sevdiğiniz karakter hangisi? Yazın bakiyim buraya.

Olaylı doğum günümden sonra eve döndüğümüzde herkes kurtlarını dökmüş olacak ki uyuklayan bile vardı içimizde. "Bu çocuğu sarhoş etmeyin abi izin vermeyin. Sonra biz uğraşıyoruz." dedi Mete. Sinirle Umut'un saçından bir tutam çekti. "Çek elini metoş acıyor." diye mırıldandı Umut. "Karışma çocuğa bırak uyusun şurda." dedim ve Umut'u koltuğa yatırdılar.

"Biz sana hediyelerini verelim ve gidelim. Güzel bir gündü ama yorulduk." "Kalsaydınız ya." dediğimde Onur bana imayla bakıp sırıttı. Eve gidelim kimse gelmesin diye tutturduğum anı hatırlayıp boğazımı temizledim. İnsan o kafayla harbiden her şeyi söylüyordu.

"Güzel yaşların olsun Melis." diyerek hediyesini bana uzattı Zehra. Sinsice gülümsedim. En kısa sürede yalnız konuşmamız gerekiyordu çünkü çaktırmamaya çalışsa da Barış'la gözgöze bile gelmiyorlardı. "Teşekkür ederim." dedim ve hediye paketini açtım.

Ergenlik yıllarımızda çektiğimiz fotoğraflar, hatta bazı yazışmalarımızın ekran görüntüleri, birbirimize verdiğimiz hediyelerden bazıları, benim küsünce attığım ama onda kalan birçok anımız albümler ve notlarla birlikte bir kutunun içindeydi. Yutkundum. Kutunun üstündeki nottaki yazıyı okurken gözlerim doldu.

Öyle kötü zamanlardan geçtik ki iyi anıları da unutunca tüm anılarımı yitirmiş gibi hissediyorum çünkü geriye kalanlar hep unutmak istediklerim, demiştin. Ben o iyi anıları korudum, baktıkça hep anımsa diye. Gerisini unut gitsin.

"Zehra hiçbir şeyi atmamışsın." diyebildim. Ağlamak üzere olduğum için bana sarıldı. "Tamam ağlama sakın." dedi gülerek. "Teşekkür ederim." yanağımı öptü. Birkaç saniye sonra sakinleştim ve Mete gülümseyerek bana hediyesini uzattı.

Aldığı aşırı nostaljik kraft defter, dolma kalem, mürekkep, vintage bir güneş gözlüğü ve sizi eski zamanlara götüren birbirinden güzel üç eklem yüzüğüydü. Yüzükler o kadar çok Anadolu Rock sanatçısı havası veriyordu ki arasam bulamazdım herhalde. Böyle şeyleri oldum olası çok sevdiğimden "Mete çok teşekkür ederim." dedim. Onur'a bi bakış atıp bana dostane bir tavırla sarıldı. Ben de ona sarıldım ve ayrıldık.

Barış hediyesini uzatacakken Umut birden hoplayarak önüne geçti. Kahkaha attım ve Barış sinirli sinirli baksa da o da gülümsedi. "Yengelerin ve yenge adaylarının en güzeli. İyi ki doğdun iyi ki benim suratsız arkadaşımın sevgilisi oldun. Sen olmasan evde kalırdı yengecim kimse almazdı bu huysuzlukla onu. Hele arkamdakini hiçkimse almayacak zaten." Barış onu dürtünce "Ay konuşturmuyor bile barbar herif." dedi. Gülerek lafı bağlayacağı yeri bekledim.

"Sensin suratsız Allah'ın unicornu." Onur'a dil çıkartarak bana döndü tekrar. "Benim en best kadın kankim oldun yengecim iyi ki varsın. Umarım beğenirsin." dedi ve hediyesini uzattı. "Teşekkür ederim Umut çok naziksin." dedim" gülerek. Hediyesini açtığımda suratıma bir gülümseme yayıldı.

Kocaman bir kar küresi almıştı ve içinde hepimizin olduğu bir fotoğraftan yapılmış küçük küçük heykelciklerimiz vardı. Şarkısının çalması için tuşuna bastığımda ışıkları da yanıyordu. "Ben hepinizden güzel olmuşum heykelim bile güzel ya." dedi Umut. "Bu harbiden çok güzel bir şey nerden geldi aklına?" dedi Onur. "Bilmem, o fotoğrafa baktıkça modum yükseliyordu. Böyle bir şey yapmak istedim. Kırmadan getirene kadar canım çıktı canım." "Umut gerçekten çok güzel. Teşekkür ederim." dedim ve ona sarıldım. "Beğendiysen çok mutlu olurum yengecim." "Tabii ki çok beğendim."

Umut çekilince Barış gözlerini şakayla devirdi ve bana baktı. Bizim bu adamla çok karışık bir iletişimimiz vardı ama galiba birbirimizle iyi anlaşıyorduk. Galiba yani. Hediyesini açtığımda gülümsedim. Deniz kabuklarından ve bambu çubuklardan bir rüzgar çanıyla rüya kapanı almıştı.

Şeytanla Dans +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin