"32"

1.4K 61 21
                                    

Düzenlenmiştir❤️

Bölümü sevgili 06_OMEGA ya ve ercl_hanker_brsn e ithaf ediyorum ❤️ İyi okumalar.

Melis Akasyalı

Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüp hiçbir şeyi uygulamaya dökememekte üstüme olmamasına alışmıştım ancak konu Onur olunca normalden çok daha stresli oluyordum. Yarın doğum günüydü ve ben hiç ama hiçbir hazırlık yapmamıştım. Mete'yle konuştuğumda şatafatlı doğum günlerinden hiç hoşlanmadığını, kendi aramızda kutlayıp sonra dışarı çıkıp eğlenmenin daha güzel olacağını söylemişti. Bu konuda anlaşmıştık da ben bu adama ne alacaktım?

Çok fazla aksesuar kullanıyordu. Saat ve yüzük olmazsa olmazlarındandı ancak bunlar da çok klasik şeylerdi. Sıkıntıyla iç çekip duvardaki aynaya baktım ve "Odunsun sen." diye mırıldandım kendi kendime. Onur çalışıyordu, vizelere girmek dışında okula uğradığım yoktu ve evde oturmuş zaman kaybetmeye devam ediyordum.

Keyifsiz bir halde yerimden kalkıp evde dolanmaya başladım. Yurtdışında yaşamış, gezmiş, görmüş, okumuş, yemiş içmiş, izlemiş, birçok konuda deneyimli veya bilgi sahibi birine ne hediye edilirdi ki? Kapı çaldığında "Bu kim be?" diye düşünerek açmaya gittim. Barış her zamanki soğuk bakışlarını bana diktiğinde "Buzdolabı gelmiş, hoşgeldin." dedim takılarak. Güldü. "Kusura bakma lütfen kolay kaynaşan biri değilim daha alışamadım. Onur evde değil mi?" "Hayır yalnızım." "Pardon o zaman ben gideyim sonra gelirim." "Hayır gitme. Seni bana Allah gönderdi resmen. Gel lütfen."
Bir şey demeden içeri girdi ve salonda oturdu.

"Ne içersin?" "Sağ ol bir şey istemiyorum." "Vaktim gerçekten kısıtlı olduğu için direkt konuya girmek istiyorum. Biliyorsun yarın Onur'un doğum günü ve ben gerçekten ne alacağımı hala bulamadım. İlişkimiz yeni, onu daha uzun süredir tanıyan biri olarak fikrini merak ediyorum." "Onur kibrit çöpü de versen saklar ona hediye almak neden zor olsun ki?" "Daha anlamlı bir hediye olsun diye."

"Kadınlar anlam arıyor hediyede, gitsen oyun alsan belki de daha çok sevinecek adam." Ona anlamsız bakışlarla baktım. "Onu sen al o zaman Onur benim sevgilim Barış." dedim gülerek. "Daha ince düşünmeliyim." "Valla kendin bilirsin o zaman." Suratım düştüğünde
dostane bir tavırla gülümsedi. "Onur güzel sanatlar okurken okulu bırakmış sonra mühendislik okumuş biliyorsun, yıllarca da şarkı söyledi, gitarıyla şarkı besteledi. Bizim kendi çapımızda çalıp söyleyip eğlendiğimiz bir grubumuz vardı. Onur yurtdışına gittikten sonra müziği de bıraktı. Belki ona onu geri verirsin Melis. En güzel hediye olur." Hiçbir şey diyememiştim. "Kendine dikkat et, haberleşiriz yarın için." diyerek kapıya kadar eşlik etmemi beklemeden evden çıktı. Gülümsedim, ona ne alacağımı artık biliyordum.

***

Onur Kaan Çağlayan

2 YIL ÖNCE

Uzun süre sonra İzmir'e gelmiştim ve bizimkileri çok özlediğim için eskisi gibi bir araya gelmiş, hem içip hem söyleyerek güzel bir gece geçiriyorduk. Bugün Melis'in doğum günü olduğu için onu görürüm ümidiyle okuluna gitmiştim ama görememiştim. Onun burukluğu vardı üstümde, kimseye bir şey söylememiştim konuyla ilgili ama söylemesem de anlıyorlardı.

Dalgın bakışlarımı yerden kaldırıp gitarımı yeniden ellerime alarak aklımdan geçen şarkının ezgisini çalmaya başladım. Barış bana kaşlarını çatarak baktığında bakışlarımı ondan çektim. Üzülmeme tepki gösteriyorlardı tamam da müziğime niye tepki göstersinler ki? Ben de içimi böyle döküyordum.

Şeytanla Dans +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin