"49"

745 45 21
                                    

Düzenlenmiştir❤️

Onur'a eriyorum dostlarım. Kendi kitap karakterine aşık olma sendromuna psikolojide ne deniyor var mı bilen?

"Ben bu oyunu oynamam, bu ne böyle liselilerin şişe çevirmecesi gibi." "Bay muhalafet yine eleştiriyor." "Başak burcu değil mi ne olacak?" "Siz niye ittifak oldunuz ayıptır sorması. Tencere kapaksınız ama haberiniz olsun. Ben oynamam siz oynayın." "Öf Barış çok sinir bozucusun ya."

Tartışıp durdukları şey bir çeşit kart oyunuydu. Hafta sonu akşamı oturmuş sıkıntıdan patlarken Umut bu oyunu oynayalım demişti. Oyuna göre seçtiğimiz kartlardaki soruları cevaplayacak veya altındaki cezayı uygulayacaktık. Barış huysuzlandığı için Zehra'yla Umut onu ikna etmeye çalışıyordu.

"Didişmeyin ya. Biraz oyna sarmazsa bırakırsın. Zaten iki kere pas deme hakkın var." dediğimde Barış oflayarak pes etti. Umut ellerini birbirine çarptı ve "Toplanın masaya hadi." dedi. Hepimiz masaya geçince Umut keyifle kartları birbirine karıştırıp ters çevirdi.

Barış ilk kartı seçmek için uzandı ve karttaki soruyu sesli okudu. "Hiç sigara içerken ailenden birine yakalandın mı?" "Yakalandım tabii. Yakalanmayan bordo berelidir." Masadakiler gülünce Mete bir kart çekti ve sesli okudu. "En son ne zaman aşık oldun?" Sesli güldü ve "Fetüsken doktoruma aşık olmuşumdur belki onun dışında yok yani." Kahkaha attım. Mete alem adamdı. "Çok kadın hiç kadındır." "Ben böyle iyiyim Melis'ciğim. Yeni gelin triplerine girip ayy hiç beklemediğin bir anda oluyor falan deme sakın." Sesli güldüm ve bir şey demedim.

Onur kartı çekti ve sesli okudu. "Hiç en yakın arkadaşına aşık oldun mu?" "Yani en yakın değil ama başıma gelmişti. Yakın bir arkadaşımdı." Bu aklımda bulunsun da arkadaş listesini gözden geçireyim. Umut hevesle karta uzandı. "En son hangi ülkeye seyahat ettin?" "Japonya. Hiç yakışıklı yoktu." Kıkırdadım. Zehra bir kart çekti ve okudu. "En son ne zaman birinden hoşlandın?" Onur'la gözgöze geldik ve gülmemek için can çekişmeye başladım. "Ben buna cevap vermicem pas diyorum." Bakışlarım Barış'ı bulduğunda gözlerini hafif kısmış alaycı bir bakışla Zehra'ya bakıyordu.

Sıra bana gelince ben de bir kart çektim. "Bu üç aktörden hangisini öperdin? Christian Bale, Heath Ledger, Henry Cavill." "Benim öpmek isteyeceğim tek erkek var o da belli." dedim gülerek ve Onur'a uzanıp yanağına kocaman bir öpücük bıraktım. "Pas diyorsun yani." "Evet." "Tamam Barış tekrar çek." Barış uzandı ve bir kart çekti. "Kalbin dolu mu?" Zehra'ya aynı alaycı gülüşle baktı ve "Pas." dedi. Aralarında esen soğuk rüzgarlar suratımıza çarpıyordu resmen.

Mete bir kart çekti. "En uzun kaç saat uyudun?" "18 saat uyumuşluğum var." "Yuh." dedi Umut. Daha sonra ani tepkisinden utanıp ağzını elleriyle kapatınca tam bir utangaç maymun emojisi olmuştu. Masadakiler kahkaha atınca "Panda mübarek." dedi Zehra. "Yorulmuştum napiyim." Barış dayanamayıp "Haspam tarlada saban sürüyor sanki." dedi gülerek. "Sus lan."

Onur bir kart çekti. "En beğendiğin fiziksel özelliğin hangisi?" "Allah beni özene bezene yaratmış maşallah bana en çok boyumdan memnunum ama." Kıkırdadım. Onur'un bu dışarıdan itici duran ama onu tanıyanların şaka yaptığını anladığı için gülüp geçtiği egolu hallerini seviyordum.

Umut kartı çekti. "Doğru insanı buldun mu?" "Ben çorabımın tekini bulamıyorum doğru insanı nerden bulayım?" Zehra kahkaha attı ve "Kıyamam sana. Aynı ben." dedi imayla. Bunlar yine kavga mı etmişti acaba? Kartı ben çektim tekrar. "En yakın arkadaşınla sevgilin arasında kalsan kimin tarafında dururdun?" "Taraf tutmam kim haklıysa ona haklı derim yani."

Zehra kartı çekti ve sesli okuyup kaşlarını çattı. "Son öpücüğüne beş üzerinden puan versen kaç olurdu?" Kahkaha krizi yeniden geldiğinde püskürtmemek için Onur'la gözgöze bile gelemedim. Özenle seçmiş gibi gelmişti soru.

Şeytanla Dans +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin