Düzenlenmiştir♥️
Şaşkın şaşkın Onur'un profilinde görüp kıskançlık krizlerine girdiğim ama sesimi çıkarmadığım kızıl saçlı kıza baktım. Bu kız böyle elini koluna sallayarak evine mi geliyordu yani? Kaşlarımı çatmamak için kendimi zorlayıp ağzımı kapattım. "Sen şu kızsın." diyerek bana birkaç saniye şaşkınlıkla baktı. Sensin şu amk.
Birbirimizi anlamsız bakışlarla süzerken Onur yanıma geldi ve gayet sevecen bir tavırla "Nilay, sen döndün mü? Nerelerdeydin vefasız, aramadın hiç?" dedi. Kız da içeri girip Onur'a sarıldığında kan beynime sıçradı. Kıskançlık nabzımı hızlandırmıştı ve terlediğimi hissetmeye başlamıştım. Kollarını Onur'un boynundan çekip "Çok olmadı geleli de anca fırsat buldum Onur'um." Onur'um? Kızım o iyelik ekini sana bi sokarım ağzından çıkar sen kimsin anasını satayım? Allah'ım sabır ver. Melis sakin ol.
İç sesimi susturup fazlasıyla gerilmiş bir tavırla Onur'un koluna girdim. "Tanıştırsana bizi aşkım." Yani şu kelimeden nefret ettiğim halde kullanmıştım ya bana da helal olsun. Kıskançlık böyle bir şeydi işte. Onur kaşlarını kaldırıp bana eğlenen bir yüz ifadesiyle baktı. "Nilayla Berlin'de komşuyduk. O da arada gidip geliyor benim gibi." Ha bi de götünün dibinde sürekli? Tansiyon aleti getirsin biri bana bir şeyler oluyor.
Sonra Nilay denen kadına döndü ve "Melis'i sana baya bir anlattım zaten." dedi gülerek. "Biz beraberiz." Ve gülerek ekledi. "Nihayet." Nilay samimiyetten uzak bir ses tonuyla ciyakladı. "Ay şaka yapıyorsun! Hemen detay verin bana." Oy şoko yopoyorson. Evindeyim ve onun kıyafetleriyle kapıyı açıyorum sevgilisi değilsem bacanağı mı olacağım mal mısın? Ayrıca Onur'un instagramda paylaştığı fotoğrafımı da mı görmedin? Kendi kendimi tekrar sakinleştirdim. "Detayları boşver şimdi. Sonra anlatırım. Hadi içeri geçelim."
Önümden geçip içeri yürüdüğünde ona öldürücü bakışlar atıp arkasından yürüdüm. Onur kolumdan tutup beni geriye çekince ona doğru döndüm. "Senin modun düştü Nilay'dan dolayı mı?" "Yoo ne modum düşecek." "Melis, can şenliğim, eğer ondan kaynaklıysa-"
"Ne olacak ondan kaynaklıysa Onur? Ya hayır öyle biri değil tanısan seversin mi diyeceksin?" diyerek sinirle lafını böldüm. Sabırla gülümsedi. "Gitmesini söylerim diyecektim." Kaşlarım şaşkınlıkla kalktı. "Blöf yapıyorsun." "Yapmıyorum." 'Kanıtla." Bana doğru uzandı. "Ne?" gayet hırçın tavrım karşısında güldü. "Bir öpücük alayım."
Kaşlarımı çatarak dudağına sert bir öpücük bırakıp geri çekildim. İçeri geçtik ve Mete'yle sohbet eden Nilay bize doğru baktı. Ben Onur'un yanına oturduktan sonra Onur kalkarak Nilay'a doğru yürüdü. "Gelir misin benimle mutfağa kadar? Bir su iç soluklan." Nilay arkasından ayaklanıp onu takip etti.
İki dakika kadar sessiz sessiz odadakilerle bakıştıktan sonra içeri geri döndüler. Nilay hafif bozulmuş bir tavırla "Benim acil bir işim çıktı, sonra görüşürüz aşklar. Metiş öptüm, Barışcım görüşürüz. Umut bana yazarsın." Hepsiyle şapır şupur vedalaştıktan sonra bana elini uzattı ve "Memnun oldum, görüşürüz." dedi. "Nasip." diyerek elini sıktım kendimden emin bir gülümsemeyle.
Soğuk bir gülümsemeyle bana bakıp evden çıkmak için kapıya yürüdüğünde gururum okşandı. Hayatımda ilk kez biri benim hislerime güveniyordu, hem de sorgusuz sualsiz. Bu çok özel bir şeydi benim için.
Onur onu kapıya kadar geçirip bu kez sarılmadan vedalaştı. Tekrar bana doğru yürüdüğünde "Yanlış anlama beni konu karşı cinsle olan yakınlığın değil tabii ki kız arkadaşların olacak bunu sorun etmem benden önce onlar varmış sonuçta ama onda hiç hoşuma gitmeyen bir şey sezdim ve çok rahatsız oldum aynı ortamda bulunmak istem-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytanla Dans +18
Teen FictionHer şeyi başlatan bir mesaj ve sonrasında gelişen olaylar zinciri... Hayat, karşılaşmaması gerekenlerin yollarını kesiştirdi. Siyah ve beyaz birbirine karıştı. Şeytan valse başladı ve tutku kalbe bulaştı. Ancak... Bu dansın kimsenin tahmin edemey...