"34"

1.1K 51 29
                                    


Düzenlenmiştir❤️
Medya karakter listesi 🤭

Yıllarca yalın ayak kaçıp köşe bucak saklandığınız bir duygu düşünün. Benimki aşktı. İzimi kaybettirdim sanarken onun beni bulamayacağı tek yere saklandım: Benim bile ulaşamayacağım kadar derinime. Ben, içimde bir yerlerde sevilmek için yanıp tutuşan, biraz şefkat görünce tüm kalbiyle minnet duyan o kadını istesem bile bulamayacağım kadar iyi sakladığımı sanarken bir adam gelip eliyle koymuş gibi buldu ruhumun ölümle pençeleşen enkazını.

Üstüne örttüğüm ruhsuz gülücükler örtüsünü elinin tersiyle itip tüm sahte sevinçlerimin arasından çekip aldı beni. Mahzende ışığı unutmuş birinin yıllar sonra ilk kez güneşe çıkışı gibi gerçek kahkahalarla aydınlattı yüzümü. Acıyor diyemediğimden kimsenin silmeye yeltenmediği kurumuş dizlerindeki kandan öptü çocukluğumu. Sadece dizlerimden değil. Düşüşlerimden, kabuğunu soyduğum, tekrar tekrar kanattığım tüm yaralarımdan.

Zihnimin karanlık bir köşesinde unutulmaya yüz tutmuş, kendime bile itiraf edemediğim silik silik hatıralar gibi hatrımda kalan hayallerimden kucakladı beni. Sarıldığı yerden yeni hayaller filizlendi, bu kez benim de inandığım. Solacağı için çiçek almayan, öleceği korkusuyla hayvan bakmayan bana "Yanındayım." dediğinde kaybetme korkusunu unutturdu.

Elimi tuttuğunda yürüdüğümüz yolun engebelerinin hiçbir önemi olmadığını gördüm, kalbimle olan savaşımda mağlubiyeti öğretti bana. Mağlup görünenin bazen en büyük kazanan olabileceğini... Bana beni verdi Onur, kalbime sevgi tomurcukları serpiştirerek.

Dalgın bakışlarımın odağı bilgisayarımın ekranı olsa da ruhum sanki farklı bir ülkedeydi. Düşüncelerim ve bedenimin şimdiki konumu arasına birçok şehir sığabilirdi. "Güzelim?" Kalbime dokunan o güzel sesle irkildim. Anlamsız bakışlarımı ekrandan bana şefkatle bakan Onur'un yüzüne sabitledim.

"Hm?" "Sana sesleniyorum duymuyor muydun bebeğim?" "Ha şey olmuş ya bağlantı kopmuş herhalde ne diyordun en son?" Gülümsedi. "Seni diyorum, çok özledim diyorum. Noel hazırlıkları yapılıyor şehirde. Tam şu an yanımda olman lazımdı." "Eve ağaç kuralım mı Onur?" "Nerden çıktı şimdi?" dedi gülerek.

"Ben hiç yılbaşı ağacı kurmadım. Kuralım mı?" "Sen iste yeter, baston şeker bile alırız. Geyikli çoraplar falan..." dedi ve güldü. "Hemen gelmen lazım o zaman." "Az kaldı birtanem." "Az dediğin 10 gün Onur. İki hafta diye gittin 20 gün kalmış olacaksın döndüğünde." dedim yüzüm düşerken. "Evet ama geçip gidecek merak etme. Hem yalnız değilsin ki küçüğüm, Zehra var, bizimkiler var. Okula gidiyorsun, sıkılmaman lazım."

"Ben sıkılıyorum demedim ki Onur. Zaten eğleniyorum. Ben seni özledim ve gelmeni istiyorum." "Yapma şöyle yarın çıkar gelirim." Kıkırdadım. "Tamam tamam bir şey demedim." "Vıcık vıcık aşkınızı bölüyorum ama Melisi almam lazım artık yemek yiyeceğiz." dedi ve yanıma gelip ekrana baktı Mete.

Onur şakayla karışık "Kulak memesi kıvamında adamsın sen mi bize vıcık vıcık diyorsun cıvık herif?" dediğinde kahkaha attım. " Mete tok bir gülüşle karşılık verdi. "Kardeşim çık gel artık özlettin kendini." birden ikisi de ciddileşti. "Ben de hepinizi çok özledim. Az kaldı ama." "Allah yardımcın olsun." "İnşallah, sağ ol. Neyse ben sizi tutmayayım yine konuşuruz. Kendinize iyi bakın." "Sen de kendine iyi bak." dedim ve ona el salladım. Gülümseyerek aramayı sonlandırdı.

"Niye geldin?" "Her gün konuşuyorsunuz zaten dedim ya yemek yiyeceğiz." "Sevdiğim bir şey değilse yaktım seni kare surat." Güldü ve "Ben Onur değilim alırım ayağımın altına." dedi. "Ayağını kırarım. Onur da ağzını kırar. Dene bakiyim." Kıkırdadı. "Sen ne fena çıktın ya. Bir şey demedim zaten boynum kıldan ince." Güldüm ve mutfağa girdik.

Şeytanla Dans +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin