Sevgili Tanrı'm...
Bugün nasılsın? Bazen senin iyi hissedip hissetmediğini merak ediyorum. Ben küçükken; gökyüzündeki tüm olayların senin ruh halinle bağlantılı olduğunu düşünürdüm. Yağmur yağıyorsa sen üzgünsün ve güneş açıyorsa sen mutlusun demekti.
Artık bu düşüncelerim büyük ölçüde değişti çünkü ben hep mutsuzum ve hava hep güneşli! Bunu duyan Büyükannem Julianna, bunun ruh durumumla bir alakası olmadığını, yaz ayında olduğumuz için güneşin doğmasının çok normal olduğunu söyleyip gülümsüyor. Ah o harika biri.
Sevgili Tanrı'm,
Bugün güneşli bir günde yeryüzünde dolaşırken, kanatları kesilmiş bir meleğe rastladım. Ellerinde kopartılmış tüyleri ve kesik kanatlarının acısına ağlarken, gökyüzünü kana bulayacak gibiydi. Sonra ona yakından bakmak ve yardım etmek istedim, ağlamasını durdurmak ve onun yanında olmak... Epeyce yaklaştığımda gördüğüm yüz bana tanıdık geldi. Bu burun, bu gözler, bu dudak ve bu ten...
Bu bendim Tanrı'm, kahretsin ki bendim! Aynada kendimle rastlaşmak gibiydi onu görmek, sanki hep kaçtığım o ara sokaklardan birine yanlışlıkla dalmışım gibi.
Kendimle yüzleşmek neden bu kadar korkutucuydu? Gecenin bir vakti bağırarak uyandım.
Forward benim delirdiğimi düşünüyor ama gerçekler bu değil. Ona çektiğim acıları gösterebilme imkanım olsaydı, sadece resmedişimden bile korkar kaçardı fakat bunun farkında değil.
Sevgili Forward, bu satırlarım sana...
Beni asla sevmediğini ve sevemeyeceğini o kadar iyi biliyorum ki.
Sen de annem ve Tanrı gibisin, beni hiç sevmedin.
Belki biraz sevilseydim, her şey farklı olabilirdi.
Çokça sevgisizliğimle,
-𝐸𝑙𝑒𝑛𝑖𝑎 𝐹𝑜𝑟𝑡𝑢𝑛𝑎.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşı Mürekkebi.
Short StoryMürekkebinin gözyaşıyla dolu olduğu bu mektupların hepsi sana Tanrı'm! Bir gün yanına geldiğimde, mürekkebim bitmiş olacak ve bu sefer gözyaşlarımı değil, kendi kanımı kullanacağım.
