Sevgili Tanrı'm...
Günler o kadar hızla geçiyor ki... Sanki ipi bir zamanlar ellerimde olan bu anın kontrolünü kaybetmişim gibi. Bir sabah uyanıyorum, Martın sekizi ve bir sabah uyanıyorum Kasımın dokuzu.
Evet, bugün kasımın dokuzu ve ilk defa kar yağıyor.
Oğlum Brice Benedict ile beraber pencereden yağan karı izliyoruz, o henüz çok küçük ve bunun ne anlama geldiğini bilmiyor... Kendime sıcak çikolata yaptım ve evde neşeyle çalan bebek şarkıları eşliğinde kar manzarasını seyrediyoruz.
Ayaklarımda Forward'ın üç noel önce aldığı polarlı çoraplarım var ve hayat gerçekten güzel... Yılbaşı ağacını yeniden kurmak istedim fakat Büyükannem Julianna olmadan ve diğerleri olmadan bu noel oldukça keyifsiz geçeceğe benziyor.
Sana uzun süredir yazamayışımın sebebi, artık haklı bir uğraşım olduğundan kaynaklı. Bir insanı en başından beri takip etmek onu yetiştirmek ve onu büyütmek... Meğer ne kadar zorlu ve bir o kadar eğlenceli bir yolmuş.
Sadece ona baktığımda her şeyi unutuyorum.
Sadece o gülümsediğinde neden yaşamaya devam ettiğimi hatırlıyorum.
Sanırım tüm çektiğim acılar onun içindi...
Sevgili oğlum Brice Benedict, bu satırlarım yalnızca sana!
Arada ağlayan, ben yapamıyorum diye sızlanan bir annen var ve
Bilmelisin ki senin çocuk hallerinden bile daha çocuk!
Şimdilik çocuk olma sırası sende olabilir ama büyüyünce işler değişecek küçük adam!
Ben de çocuk olacağım ve sen benimle ilgileneceksin...
Umarım şimdiden anlaşmışızdır.
Seni çok seviyorum, her zaman da seveceğim.
Çokça sevgilerimle...
-𝐸𝑙𝑒𝑛𝑖𝑎 𝐹𝑜𝑟𝑡𝑢𝑛𝑎.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşı Mürekkebi.
Short StoryMürekkebinin gözyaşıyla dolu olduğu bu mektupların hepsi sana Tanrı'm! Bir gün yanına geldiğimde, mürekkebim bitmiş olacak ve bu sefer gözyaşlarımı değil, kendi kanımı kullanacağım.