Sevgili Tanrı'm...
Çok az bir zaman kaldı, oğluma kavuşacağım.
Daha şimdiden içimi baharın o tazeliği sarıverdi bile.
En güzel elbiselerimi giyinip, baharı beklemek istiyorum ama henüz Şubat ayındayız ve belki bilmek istersin, Forward hala geri dönmedi.
İkimiz için ayrılık kararı verdiğin akşamdan beri o dönmedi ve hala o sarışın kadın ile mi birlikte? Bunu gerçekten merak ediyorum, keşke bilme şansım olsaydı.
Dün gece bir rüya gördüm Tanrı'm,
Evet ben ve meşhur rüyalarım...
Bu sefer kocaman bir bahçenin ortasındaydım ve renkli çiçeklerin etrafımı sardığı, güzel kokulara bezendiğim bir bahçede uzanıyordum. Neşeli bir çocuk kahkahası içimi kıpır kıpır yaptı ve görüş açıma kumral bir erkek çocuğu girdi. Üzerinde salopeti, krem rengi gömleği ve güzel ayakkabıları vardı.
"Anne!" diye seslendi bana, koşup sarıldı.
"Benedict." dedim farkında olmadan, sanırım ismi buydu.
Uyandığımda rüyamı Büyükannem ile paylaşmak istedim fakat kapalı olan gözleri beni korkuttu.
Bir anlığına onu gerçekten kaybettiğimi düşünmüş ve çığlığı basmıştım.
Fakat korkuyla yerinden sıçradı ve bana baktı.
Sonra da güldüm ve o da güldü.
Sanırım delirmiş olmalıyım, sence öyle mi Tanrı'm?
Öyle olmamasını dilerim.
Çokça dileyişlerimle...
-𝐸𝑙𝑒𝑛𝑖𝑎 𝐹𝑜𝑟𝑡𝑢𝑛𝑎.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşı Mürekkebi.
Kort verhaalMürekkebinin gözyaşıyla dolu olduğu bu mektupların hepsi sana Tanrı'm! Bir gün yanına geldiğimde, mürekkebim bitmiş olacak ve bu sefer gözyaşlarımı değil, kendi kanımı kullanacağım.
