Sevgili Tanrı'm...
Sana uzunca zamandır yazmıyorum, yazamıyorum.
Çünkü korkunç bir depresyonun pençesine düşmüş ve geceler boyu ağlıyordum. Bir gün uykumda babamın sesini duyar gibi oldum ve beni yanına çağırıyordu, gitmem gerekiyordu biliyordum...
Kendimi öldürmek için çıktığım terasımda, doğum sancımın başlamasıyla her şey bir anda tersine döndü. İnanabiliyor musun? Bunu yazarken hem ağlayıp hem gülümseyebiliyorum çünkü annelik hormonları bunu gerektirir!
Resmi olarak söylemem gerekirse, ben artık bir Anneyim.
"Anne Elenia Astonsan Fortuna."
Her şey ışık hızında gelişti... O kadar hızlıydı ki kendimi seyirci koltuğunda oturmuş, akıp giden anları izlerken buldum.
Ve tam her şey bitti derken, kendimi öldürmek isterken, beni yeniden yaşama bağlayacak bir beyefendi ile tanıştım,
Sevgili oğlum Brice Benedict Fortuna ile.
O kadar yakışıklı ve o kadar tatlı ki... Sadece bakışları bile beni hayata bağlamaya yetiyor. Doğumhane kapısından içeriye girerken, ağlayarak ölmek istediğimi söylediğimde, elimi sıkı sıkıya tutan Büyükannem Julianna, bu hissin geçici olduğunu ve ona kavuştuğumda her şeyin yeniden başlayacağını söyledi.
Sanırım o haklıydı...
Ağlayarak, ona beni bırakmayacağına dair söz vermesini ve buradan çıktığımda yine onu görmek istediğimi söyledim. Sevecen bir edayla elimi sıktı ve burada olacağını söyledi.
Sanırım bu sefer yanılmıştı.
Doğumhaneden çıktığımda öğrendiğim ilk şey çok tatlı bir oğlum olduğuydu.
İkinci şey ise, doğumhane kapısının boş olduğu...
Annem Arien, gözyaşları içerisinde bana sarılırken beni tebrik etmeyişinden bir şeyler olduğunu anlamıştım fakat bazı anlar, anlamak istemezsin Tanrı'm... Sanırım bu da o anlardan birisiydi.
Hem bir şeyler kazanıp hem kaybetmek
hem mutlu olup hem mutsuz olmak nasıl bir histi?
Uğruna çokça sevineceğim biricik oğlumu kazanmışken,
Çok sevdiğim Büyükannem Julianna'yı kaybetmiştim.
Üstelik oğlumla tanıştıramadan!
Bana verdiği sözü tutmamıştı,
işte bu canımı çok acıttı.
Onu çok özlüyorum Tanrı'm, daha şimdiden bile!
Çokça özleyişlerimle...
-𝐸𝑙𝑒𝑛𝑖𝑎 𝐹𝑜𝑟𝑡𝑢𝑛𝑎.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşı Mürekkebi.
Short StoryMürekkebinin gözyaşıyla dolu olduğu bu mektupların hepsi sana Tanrı'm! Bir gün yanına geldiğimde, mürekkebim bitmiş olacak ve bu sefer gözyaşlarımı değil, kendi kanımı kullanacağım.