Sevgili Tanrı'm,
Tamı tamına bir hafta oldu ve ne yapacağımı asla bilmiyorum!
Eskiden bir şeyleri hep babama sorardım ve hangi odadaysa onun sesine koşar, eğer ona anlatırsam onun her şeyi halledebileceğini düşünürdüm. Tanrı'm, lütfen bana onu hangi odada bulacağımı söyle! Ona danışmam gereken çok konu var...
Sevgili Tanrı'm, korkuyorum... Bu korkunun sebebi nedir bilmiyorum, benim gibi bir kadını korkutabilecek çok az şey vardır ve içimdeki küçük canlı bunlardan birisi değildi! Bilmeni isterim ki bu konuyu Forward ile paylaşmadım, hem ona ne söyleyebilirim ki? Ondan kurtulmam gerekirken...
Bugün biraz yürüyüşe çıktım ve eve geldiğimde Büyükannem Julianna küskün bir edayla koltukta oturmuş, gelmeye hazırlanan baharı izliyordu. Sanki ömrünün en güzel yıllarını köhne bir koltuğun tepesinde geçirmiş kadar küskün ve üzgün bakıyordu. Sonra beni gördü, yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirdi ve her şey yolundaymış gibi bana sarıldı.
Oysaki biliyorum, hiçbir şey yolunda değil...
Onunla biraz dertleştik ve her zaman yaptığı şeyi yaptı. Beni dizlerine yatırdı ve bir anne şefkatiyle saçlarımı sevdi. Tanrı'm, annemden göremediğim şefkati ondan görmek fazlasıyla güzel fakat onu da benden alırsan o zaman seninle olan iletişimi mi keseceğim!
Onu üzen şeyler olduğunu biliyorum
fakat bunların ne olduğunu bilmiyorum.
Çokça bilemeyişlerimle...
-𝐸𝑙𝑒𝑛𝑖𝑎 𝐹𝑜𝑟𝑡𝑢𝑛𝑎.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşı Mürekkebi.
Short StoryMürekkebinin gözyaşıyla dolu olduğu bu mektupların hepsi sana Tanrı'm! Bir gün yanına geldiğimde, mürekkebim bitmiş olacak ve bu sefer gözyaşlarımı değil, kendi kanımı kullanacağım.