Sevgili Tanrı'm...
Her şeyin yeniden tepetaklak olduğu ve tüm mutluluğumun bir cam kasede iken o cam kasenin de elimden düşüp binlerce parçalara ayrıldığı koca bir gün geçirdim.
Artık son aylarıma yaklaştığım için hareket etmekte zorlanıyor olmama rağmen, son zamanlarda epeyce kötü gözüken ve yemek yemeyi kesin bir dille red eden Büyükannem Julianna'yı nihayet ikna edebildim ve onun ile hastaneye gittim.
Bilmelisin ki son zamanlarda fazlaca kötü gözüküyordu. Bu hastane ziyaretimizde bize eşlik eden kişi Annem Arien'dı. Tuhaf bir şekilde beni düşündüğünü ve yardımına ihtiyacım olabileceğini söyledi. Bu yüzden geldiğini ve doğuma kadar ayrılmayacağını da söyledi.
Babama yazdığım mektup işe yaramış olmalıydı, babam onunla konuşmuş olabilir miydi?
Evet evet buraya kadar her şey çok güzeldi.
Ta ki Büyükannem Julianna'nın son evre kanser olduğunu öğrenene kadar...
Annem Arien ile belki seneler sonra ilk defa birbirimize bu kadar uzun süre bakakaldık.
Büyükannem Julianna şaşkın değildi çünkü başından beri bildiği bir şeyi bizden sakladığını söyledi. Büyükbabam Grander öldükten sonra da tedaviyi yarım bıraktığını, kendisine bir çeşit intihar düzeneği kurduğunu söyledi.
Dünyam başıma yıkılsaydı belki canım daha az acırdı Tanrı'm...
Annem Arien'ın omzunda saatlerce ağladım fakat geçmedi.
Bu acının bir sonu yok.
Onu kaybetmek istemiyorum,
İstemiyoruz.
Bunun bir yolu olamaz mı?
Onu da yanına almanı istemiyorum!
Lütfen artık mektuplarıma dön...
Ağlamaktan ölmek üzereyim...
Çokça ağlayışlarımla..
-𝐸𝑙𝑒𝑛𝑖𝑎 𝐹𝑜𝑟𝑡𝑢𝑛𝑎.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşı Mürekkebi.
Short StoryMürekkebinin gözyaşıyla dolu olduğu bu mektupların hepsi sana Tanrı'm! Bir gün yanına geldiğimde, mürekkebim bitmiş olacak ve bu sefer gözyaşlarımı değil, kendi kanımı kullanacağım.