Venüs Kızı

kimsin sen...

''nerdesin sen '' diyen ses ve ensemde hissettiğim yoğun nefesle koluma sıkıp beni ilk gördüğü boş odaya tıkan hocam enver beyden başkası değildi. ahhh kagretsin bu adam ne yapmaya çalışıyordu herkesin ortasında koridorların en kalabalık olduğu bir zamanda beni tutup kolumdan herkesin içinde beni zorla bir odaya tıkıyordu. offff ben ne diyorum yine ya onca şey düşünmem gerekirken ben saçma sapan şeylerle aklımı dolduruyordum. "hocam napiyorsunuz herkesin içinde" dedim kndimi ondan uzak bir köşeye atarak. "Kafami bir ceviryorum baktim ki yoksun bu ne demek oluyor ela" ben yokmuşum gibi davranan kndiydi bana kizan yine kendisiydi. "Telefonlarına neden bakmıyorsun sen" uff fena kızgın görünüyordu. Hakkaten ya telefonun nerdeydi ki bu kez nerde unutmustum acaba. "Okul çıkışı saat dörtte seni köşeden alirim" dedi ve ben daha agzimi bile acmadan anfide yalnız başıma kalmistim.
Son dersimde bittiginde içimde hem korku hem de merak vardı. Acaba dedim kndime mecbur olduğum için mi gidiyordum onun yanina yoksa merakima engel olmadığım için mi hic bir tahminim yoktu ama gri parlak arabaninin icine çoktan binip yola çıkmıştık. "O lanet telefonunu bir daha yanindan ayirmayacaksin" hı emir vermeye alışık biri ama ben kimseden emir almadan geldim bu yasima kadar haa yaşım 22 bu arada. Apartmanin önünde durduğumuz da inip eve mi girmeliydim yoksa ara sokaklara girip kendimi kaybettirene cigerim dalagim patlayana kadar koşmalimiydim derken "ne bekliyorsun" diyen adamin bıkkınlık veren sesiyle yürüyüp yukarıya çıktık. Yine perdeler kapalı yine boya kokusu ve bu kez yeni olan tek sey yeni eşya kokusuydu. Bir gunde bunca eşyayı buraya nasıl getirmisti acaba. " uyuşuklugunu biliyordum ama bu kadar olduğunu tahmin etmiyordum" dedi hocam ve devam ettim "ela allah aşkına otur şuraya ve sana daha oncede soyledim bana öyle bakmayı kes " dedi. Yahu ben nasıl baktigimin bile farkında değildim bu adam sürekli ayni seyi söylüyordu ve ben sıkılmıştim. Emirlerini yerine getiren bir kole gibi dedigini yaptim ve seans sezlonguma uzandim. Ve şu ana kadar aklima bir kez bile gelmemis olan uyku bir anda tum bedenime yayildi. Bu bnim icin devasa bir gelismeydi şaşırdım nasıl olurduda aklima bir kez bile uyku gelmezdi. Hipnozun etkisi bir seansta çıkamadı bu imkansizdi. Bakalim yaşayıp gorecegiz dedim kndime ve gözlerimi kapattim Ne olur lutfen yine orası olmasın bu kez başka bir yere gideyim o sesi duymak istemiyorum dedim kndime ve hocamin esrarengiz ve yatıştırıcı sesiyle tutin kas sistemi hazretlerimle gozlerimi yine ve yine ayni göl kenarinda actim.
Farklı bu kez farklıydı. Dingin gölden eser yoktu. Hırçınlasmis su etrafa sıçrayip etrafindaki dogaya tufan yasatiyordu. Ruzgar tenime degen güneşten sonra üşümeme neden oluyordu. Kollarimi bedenime dolayip yine yürümeye basladim. Yine ayni yerler orman kokusu mükemmel mis gibi cam ağacı himmm uykum geldi:)
"Sana buraya gelme demistim" sesle olduğum yerde kalakaldim. Ses arkamdan geliyordu ama donmeye korkuyordum görüntüsü olmayan bir sesten odum kopuyordu. Neyse ne nasilsa gerçek değil deyip arkami döndüm ve dilim damagima yapışti. Allah'ım ne buyuksun ya kurban oldugum rabbim hikmetinden sual olunmaz ama madem böyle bir adam yaratacaksin neden onu gerçek olmayan bu yerde buluyorum ki gercek dünyada ciksa ya karşıma. Düşünün en az 1:90 bir boy geniş omuzlar dağınık kumral gür saçlar kömür karası gozler yüzüne golge düşüren kiprikler dolgun dudaklar erkeksi bir çene kirli sakallar. Kastan bogum bogum olan bir vücut göbek deliginden asagilara kadar inen inci bir cizgiyi andiran seyrek ama onu daha erkeksi gösteren killar. Üzerinde yıpranmış bir kot uzerinde şişme yelek var sadece ve yakici güneşte bronzlaşan bir ten. Bana hak verdiniz dimi agzimi bes karış acip salyalarimin akmamasi abes olurdu. "Sana diyorum kadin" bir ses anca bu kadar sahibini bulabilirdi erkeksi baskici guclu karakterist bir tonu vardi sesinin. Kndine gel ela dediğinizi duyabiliyorum ama olmuyor o yatakta yatip hipnozun etkisindeydim ama gerçek olmayan bir adam yuzunden suan burdada bir hipnoz altindaydim. Omuzlarimda hissettigim güçlü ellerin beni sarmasıyla kendime geldim. "Be. Ben şey yani ıımm özü" konusamiyordum allahım dilimi yutmustum. Tamam bana bir dakika verin kndimi toplayacagim tamam tamam iyiyim burda değilim bu adam gerek değil himm tamam iyiyim sakinim. " haydaa cattik" diyen ses yine tum konsantrasyonumu yerle bir etti. "Heyyy sana diyorum hatun" hatun mu bu nasıl bir hitap seklidir yaa kadin hatun diyordu ve bu offf cok etkiyiciydi. "Ela adim ela" cok şükür konuşma yetimi kaybetmemistim. "Sormadim ama nyse kimsin sen ve ikinci defa burda ne işin var" ne diyecektim ona gerçeği anlatmalimiydim yoksa yalana mi bas vurmaliydim "al iste yine başlıyoruz" dedi ve bıkkınlıkla yürüyerek uzaklasmaya başladı. "Bekle beni yalniz birakma" diye ona yalvarirken arkasindan koşmaya başladım. Ve birden dünyam tepe taklak oldu hayir olamaz diye çığlığı bastım. Herşey ters dönmüştü ayak bilegimden kocaman bir iple havada asiliydim bu bir hayvan tuzağıydi bi bu eksikti. Beynime kan gidiyordu ve beni indirmezse her an bayilabilirdim. "İndir beni lutfen" diye inlemeye basladim. Gulumusemek inci gibi dislere ve ve erkeksi dudaklara ancak bu kadar yakisabilirdi. "Arazime izinsiz girdin cezani çekeceksin" ahh hayir yaa offf. tas gibi bir adamda tas gibi bir kalp varmış onu anlamış olmuştum. " Tamam ağlamaya başlama sakin hic salya sumuk cekemem hatun"dedi ve arkadindaki siyah cantadan cikatdigi genis ve kisa Kılıçla ipi kesti ama onun kucağına düşmeden önce bedenime dokunan ellerinden once kocaman bir karanlik beni icine aldi gözlerim kapandi ve vucuduma isleyen baygınlıkla kndinden gectim. Ve son hatirladigim bedenimdeki kollari etime değen parmaklarinin verdigi o müthiş hisle dokundugu her yeri daglayacakti.....