plan

2.2K 162 5
                                    

Hımm bu kadar güzel rahat ve huzurlu uyuduğum zamanlar çok az olurdu. En önemlisi bu yasima kadar hic gülümseyerek uyanmamistim.
"Aşk sarhoşu olmuşsun belli" dedi ses. Gozlerimi açıp bir an etrafımda kimin olduğunu göremedim ama bu batının sesi değildi. Yataktan fırlayarak kalktım. Berjere oturmuş psikoanaliz kitabim elindeydi.
"Bu kitapların ne kadar sıkıcı olduğunu unutmuşum"
Büyüleyici bir rüyadan sonra kabusa açmıştım gozlerimi.
"Burda ne işin var senin haa" diye kükredim enver beye.
"Bu kadar bağırırsan aslı ve baban yukarı gelecekler onlara bu durumu nasıl açıklayacaksin" ahh bu adam boş midemi bile bulandiriyordu.
Kndimi banyoya atıp elimi yüzümü yıkadim ve odama geri döndüm. O yokmuş gibi davranmak en akıllıca olanıydi. Dolabima gidip kahve rengi eteğimi hardal sarısı buluzumu alip tekrar banyoya gidip giyindim hafif bir makyaj yaptım saçlarımı yansan örüp dışarı çıktım. Hala ayni yerinde oturup kitabını okuyordu. Sessizliği hatta varlığı bile başıma bela getiren bu adam yine aşırı derecede soğuk kanlıydi yada ben fazla paniktim.
"Dun gece sana pek yaramamis anlaşılan"
"Etrafimda seni istemiyorum anladın mi" dedim sessizce
"Tamam peki taşı getir sonsuza kadar hayatindan çıkıp gideyim" her şeyin ucu o lanet taşa dokunuyordu.
"Plan şu ya yarın gece yarısına kadar o taş elime gelir yada bu ev baban ve o taş gibi bakıcı hatuna o timarhanede annene mezar olur" başka seçeneğim var mıydı ki çamura bulanmistim şimdi ise boka batıyordum
"Tamam lanet olsun tamam yeter ki bnden ve ailemden uzak dur"
"Bnim icin bir zevk olur bebeğim inan bana yapacak çok işim var senin o aptal sevgilin gibi taşı unutup iki deligin pesimden gidecek değilim" dedi ne kadar iğrenç olduğunu bir kez daha kanıtladı.
"İşte aranizda ki fark o ne kadar insansa sende bi o kadar hayvansin diyeceğim ama hayvanlara hakaret olacak" dedim sinirlerime daha fazla engel olamıyordum. Çantamı ve bilgilerimi alip aşağıya indim. Sinirden kıpkırmızı olmuştum sakin olmalıyim dedim ve ağzımdan alip burnumdan verdiğim nefeslerle bahçeye çıktım.
"Günaydın" dedim elimde olmadan sesim ciyaklar gibi çıkmıştı.
'Günaydın el" dediğinde olduğum yerde kaldım. Babam sadece çocukken bana el demişti. Dişlerimi sıktım aglamamak için zaten yeterince dolmuştum yazık deseler aglacaktim. Hadi ama ela sen her zaman kndini kontrol etmekte ustasındir göster marifetini dedim ve gözlerime dolan yaşları umursamadan kahvaltı sofrasına oturdum onlarla kahvaltı yapmayalı uzun zaman olmuştu telefonumu çıkarıp arifi aradım
"Günaydın güzellik"
"Günaydın şey beni almana gerek yok kahvaltı yapıcam ben gelirim"
"Kahvaltıya davetli değilim galiba bi sorun mu var"
"Yo yok hastanede görüşürüz" dedim aslının koyduğu çayımi alıp yudumlarken karşımda ki iki insana baktım. Ben onun kiziydim ama bizim çoğu zaman olamadığımiz gibiydi asliyla. Yakın şefkatli ve sıcak. Biraz peynir biraz omlet ve bir kaç domates yedikten sonra babamı öpüp hole yürüdüm bej rengi ayakkabilarimi giyip askidaki anahtarlari alıp arabama bindim ama dikiz aynasını kontrol ettiğimde arkamda duran görünmemesi mümkün olmayan adami gördüm. Ve bir kaç saniye sonra arabam onun kokusuyla doldu.
" nerdeydin" dedim sabah onu görmek isterken kabusumu bulmuştum baş ucumda.
"Hesap mı soruyorsun"
"Galiba evet" dedim diklenerek
"Etkilemem gereken dünyali bir kız var hazırlanmam doğal olarak saatlerimi alıyor" pic kurusu gülme yaa gülme hatta halka açık hic bir yerde gülme, gülme ki seni görenler aşık olmasın.
"Bu gun yola çıkacak mıyız" dedi hem ukaka hemde gülüyor.
"Emredersiniz batı bey" dedim ama kontağı calistiramadim çünkü beni bir çırpıda yanına çekip ellerini yanaklarima koydu.
"Sana yalvaririm adımı böyle söyleme dayanamıyorum ela kasiklarimda ki agri gittikce artıyor" ne ne ne gülmemek için kndimi zor tuttum ama galiba basaramadim.
"Cok mu komik" Sesindeki alay ve küçücük kızgınlık çok hoşuma gitmisti.
"Şey aslında komik " dedim ama neden olduğunu söylemeyecektim.
Ondan ayrılmak istemiyordum ama hastaneye de gec kalmıştım. Yol boyu tek kelime etmedik. Olsun biz boyle de anlaşıyorduk. Tabi bnim ihanetimdem sonra sessizlikle anlasabilirmiydik orasından emin değildim ama emin olduğum tek sey ona deli gibi aşık olduğumdu. Ama deli divane aşıkta olsam ailem herseyin üstündeydi. Ve ben onun bana yapacaklarini düşünmek bile istemiyordum. Olsun dedim kndime aileme yapilacak olanlarla zaten yaşayamazdim belki batıya anlatırsam ihanetimin nedenlerini belki diyordum beni anlar affeder umut işte körün gözü hastanın sifasi umut küçücükte olsa o umuda sarildim.
"Ela" diyen sesle kndime geldim.
"Efendim" dedim
"Geldik" dedi kaslarını havaya kaldırmış şaşkınca bana bakıyordu.
Ne zaman gelmiştik ne zamandir arabanın içinde oturuyorduk ve en önemlisi merdivende bizi seyreden arif ne zamandır oradaydı.
"Sonra görüşürüz"dedim ama arabadan inmeden bilegimde ki sızıyla kala kaldim.
"Sakın ela sakın" dedi ama bana değil arife bakıyordu bilegimi öyle sıkı tutuyordu ki parmaklarım morarmisti.
"Canim acıyor" dedim ondan bilegimi kurtardım daha doğrusu o izin verdi bilegimi cekmeme çünkü izin vermeseydi bilegim kopsada cekemezdim.
Aşağıya inip arifin yanina gittim. Batıda tek kelime etmeden merdivenlerden çıkıp gözden kayboldu.
"Günaydın" ne olur arif batiyla ilgili tek kelime etmesin diye yalvardim kndime. "Günaydın canım sabah kahvesini beraber içeriz demiştim" dedi ben rahat bir nefes alırken. Artık bu kadar belaya ve aşka batmışken ne kadar rahat nefes alıyorsam.
Kahvemizi arka bahçede Kamelyanin altında ictik.
"İyi misin" dedi ona yine minnetle baktım.
"Iyiyim"
"Hic sanmıyorum" dedi beni ona yalan söylediğimi yüzüme bakarak anlayan tek insandı.
"Iyiyim diyorsun ama çözemedigim bi gariplik dönüyor etrafta ortadan yok oluyorsun telefonuma çıkmıyorsun geri dönmüyorsun" dedi vay be baya dolmuş onu hiç böyle görmemiştim.
"Abartma arif"dedim ve koluna girip başımı omuzuna yasladim.
"Bak bak bak kimler burdaymis" dedi Şefika hanim başımı arifin omuzundan kaldırıp Şefika hanima baktım Yanindaki adamin alev gözlerine batamazdim.
"Rahatsız olmayın çocuklar batıya bahçeyi gezdiriyordum"
"Hocam aslında bnde sizinle konuşacaktim" dedi arif
"Konuyu biliyorum mustafa hoca bahsetti ama bu konu oldukça hassas arif karar vermeden ince bir şekilde düşünülmeli" diye konuşarak bizden uzaklaştılar.
"Sonunda onu bana öldürteceksin" dedi yanıma oturdu o kadar yakindik ki nefesi kulagimi yaliyordu.
"Bu gece için bir planin var mi" dedim Tehtitini duymazdan gelerek
"Yok neden"
"Belki beraber yemek yeriz evinin harika bir mutfağı olduğuna eminim" dedim yuzumdeki gozleri tek tek her bir noktamda durup beni inceledi.
"Cok tehlikeli sularda yüzüyorsun güzelim" dedi ve ellerini yüzüme koyup dudaklarimi esir aldı.
"Dur ne olur" dedim kndimi ondan uzaklara atmasaydim olacaklardan korkuyordum. Nefes nefesydik ikimizde de.
"Akşam alırım seni evden gözlerinin baktigi yere dikkat et kötü şeyler olsun istemiyorsan" dedi ve yanımda uzaklaşti.

Üzgünüm batı cok Üzgünüm bu gece yapacak olduklarımdan sonra beni affetmeyecegini biliyorum yine kaçma ve yok olma zamani geldi ela...

Venüs Kızı  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin