2 BÖLÜM.

2.5K 185 0
                                    

ÜÇ YIL SONRA....

Anne hadi geç kalicaz diye bagirdim dördüncü defa ve her seferinde beni burda ağaç etmeyi başarıyordu bu kadin. Babam sallanan sandalyesine oturmuş günluk gazete kuponlarini kesiyordu. Onun yanina oturup sigarasındam aldip beni görmedi yakıp icime çektiğim yogun dumani üflerken annem kapıda göründü. "Nihayet kök saldim meyve verdim Nazire sultan" dedim ve onu öptüm yine sessiz ve gülümseyerek arabaya bindi.babami öpüp arabaya gectim. "Bugün nasılsınız hanımefendi" dedim gülümsedi ama yine cevap vermedi. Yollarda yine kazı çalışmaları vardi ve ben büyük ihtimalle bu sabahta hastaneye geç kalacaktim. Otoparka arabami park edip annemle hastaneye girdik. "Günaydın Şule naber" dedim kızıl saçlı cilli asistanıma "gunaydin ela hanim iyiyim teşekkür ederim ilk hastaniz on bes dakika sonra burda olacak öğleye kadar dört hastaniz daha var ve arif bey öğle yemeğinde ona eşlik etmenizi istiyor. Ayrıca bugun üçte kurul toplantiniz var akşam sekizde de aylık doktorlar yemeği var onada arif beyle katilacaksiniz hatirlat demiştiniz" dedi beni odama kadar takip etti sıcak suyu her daim taze tuttuğu için ona ayrıca minnettardim.
"Annemi odasına götürür müsün" dedim basıyla onayladı beni. "annecim cuma günü görüşürüz" dedim yüzü solgundu ama yinede iyi görünüyordu. Gülümseyerek çıktı kapidan. On dakikam vardı hastam icin. Beni kndime getirecek sert bir kahve yaptim ve Balkona cikip bi sigara yaktim. Ve yine kendimle delice bir savaşa girdim onu düşünmemek icin.
"Günaydın" diyen sesle arkama döndüm arif yine siyah takım elbisesi içinde mükemmeldi.
"Günaydın on birde geleceğini saniyordum"dedim elimdeki kahveyi alıp bir yudum içti
"Sert" dedi yüzünü burusturup kahvemi bana verdi ben böyle seviyordum kahvemi yoğun ve sert.
" hoca çağırdı onemliymis" dedi ve bana yapmamasini defalarca söylediğim ama onun anlamadığı öpücük numarasini yapip gitti. Düşünme hastalarin annem baban onu düşünme dedim yine kndime
"Ela hanim hastaniz" dedi Şule ve bnde onu bana düşündurmeyecek hastamla baş başa kaldim.

"Eee" dedi arif beni düştüğüm karmaşık düşüncelerden kurtarmisti. "Ne esi" dedim onu dinlemiyordum dusunmemem gereken biri vardı aklimda onca yil bir milim bile kıpirdamamisti hafizamdam ve kalbimden. "Tatil diyorum yaz tatili Temmuz'dayiz hatırlatırım" ona hic ümit vermemiştim ama o hala ve ısrarla yanindaydi iyikide yanimdaydi o olmasa biterdim. Herşey bitip kaydımi istanbula aldirdigimda tanıştık okul bitti staj bitti ne yapacağım derken bu büyük psikiyatri kliniğinide ikimizede o buldu işi herseyimi onun sayesinde inşaa etmistim ailemi bile bir araya getirirken o yanimdaydi. Kaybettiğim burak gibiydi benim için ama o bunu bir türlü kabul etmiyordu ve hala bana evlenme teklifi etmeye devam ediyordu onu yüzüncü defa redetmeme rağmen. "Sen yıllık iznini kullandin unuttunmu canım geçen ay eylülün dugunu için" dedim eylül arifin kız kardeşiydi ki gerçekten süper bir insandi. "Haha bebeğim daha son kozumu oynamadim sen evet de Alaçatıdaki oteli ayarlayip izni bana bırak" Cevap vermedim bazen gereğinden fazla ısrarcı oluyor ve beni boguyordu.
Tum gun yine sağa sola koşturup hastalarimla ilgilendim bi ara annemi görmeye gittim yine aynıydı ama iki yılda değişimi süperdi. Hocalarim tamamen taburcuya izin vermediler ama hafta sonu evde olmasinada karşı çıkmadilar. Annemin kapısını kapatırken bilegime giren ağrıyla yüzümü buruşturdum. Ve bilegimden bir türlü gecmeyen pembe ize baktım aslında bilegimde değildi kalbimdeydi düşünme bunları dedim kndime ve odama gittim. Ve balkona cikip karşıdaki gur çam ormanini seyrettim bi sigara yaktim. Ve kalbim o an durdu hayir ela Hayır yanlış gördün bu o değil diyip gozlerimi sımsıkı kapattım. Ve yavaşça açtığımda ordaydi hayir olamaz hayal halisunasyon görüyordum burda olamaz gelemez buraya imkansız dedim ve hemen koşarak aşağıya indim. Ormanın tam önünde durdum tıpkı onun durduğu yerde ama yoktu kimsecikler yoktu hayal görmüştüm. ilk zamanlar sürekli onu gördümgumu sanırdim ve şimdide aynısı olmuştu kesin. Ama neden onca zaman sonra yine hayal görmeye başlamıştım ki tek bir açıklamasi olabilirdi. Onu fazla düşünüyordum ve bilinç altim bana böyle oyunlar hazırlıyordu. Derin bir nefes alip hastaneye döneceğim sırada yerde onu buldum hayir hayir olamaz Hayır. Ellerime aldığım şey mükemmel yapılmıştı ve tıpkı onun dovmesi gibi kusursuz renklere sahipti ANKA KUŞU maketi...

Venüs Kızı  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin