çok çok çok özür dilerim canlarım. yine kısa oldu ama idare edin
sevgilerimle.....sibel
Zaman geçip giderken ben sadece içinde salınıyordum.
Iyi olmak artık imkansızken buna mecbur olmak daha zordu.
İyi olmalıyıdim çünkü yedi aylık hamileydim. Ve onunla aramdaki tek bag oğlumdu.
Yedi ay boyunca onu aradım Şerife hanima yalvardim Enver hocayı aradım bulamadım.
Şerife hanim kesinlikle bana yardımcı olmayacağını söyledi.
"Abla geldik" diyen taksi şoförü beni geçmişim demeye korktuğum anılarımdan uzaklaştırdı. parasını ödeyip içeriye girdiğimde beni doktorumun asistanı karşıladı
''ela hanım hoşgeldiniz eylül hanımda sizi bekliyorum, yardım ister misiniz?''
''hayır teşekkürler'' dedim.. nazikçe gülümseyip eylül hanımın odasına girdiğimde
''ooo ela hanım hoş geldiniz, nasılız bakalım'' diyerek karnımı sevmeye başladığında oğlum hemen tepki verip tekmeledi.
''sizden hoşlanıyor'' dediğimde eylül hanım yine en tatlı gülümsemesiyle bana karşılık verdi.
ultrasyon yatağına uzandığımda onu tekrar göreceğim için heyecanlıydım ve yine keşkelerle tükettim tüm umutlarımı, keşke batı da burda olsaydı da oğlunu görebilseydi, keşke normal bir adama aşık olup ondan çocuk bekleseydim gibi türlü saçmalıklarla kafamı doldurmadan eylül hanımın çatılan kaşlarına baktım
''bir sorun mu var'' bu soruyu korkarak sordum çünkü her randevumuzda gülümseyen kadın bu kez gülmemiş hatta fazla çatmıştı kaşlarını.
''bundan sonrası için çok dikkatli olmalıyız ela hanım, plesanta iyi görünse de göbek bağıyla ilgili bir sorun görünüyor, yani kısacası artık heyecan panik korku ve ani hareketler yok sona yaklaşıyoruz zaten iki ay çok dikkatli olmalıyız yada en az sekiz ayı doldurmalıyız'' dediğinde elinde ki reçeteyi alıp dışarı çıktım. telefonuma baktığımda yirmiyi geçkin cevapsız çağrı vardı. ve bir sürüde mesaj. hepsi de tek bir adamdandı.
arif.... yine her zamanki gibi yanıbaşımdaydı. beni koşulsuz seviyor destek oluyor sahipleniyordu. keşke onun bana hissetiklerini benden ona karşı hissetseydim ama batının aşk kalbimde ve her yerimdeyken onun bebeğine hamileyken , onun bir gün döneceğine olan inancımın umudu hala tazeyken bunu nasıl yapardım.
''sen beni öldüreceksin ela'' diyen adam tam ben hasteneden çıkarken karşımdan gelmişti.
''burda olduğumu nerden bildin''
''nazire teyze söyledi'' dediğinde başımı sallamakla yetindim.
israfil melek sözünü tutmuştu beni batının yanından alırken. tek istediğim hafızamı silmemesiydi. teklifimi kabul etmişti. ve annemle babam artık her normal insan gibiydi. burak hiç var olmamıştı. tamamen normal bir aile olmuştuk ve ben tek çocuklarıydım. burağın varlığından yaşananlardan hiç bir şeyden haberleri olmadan yaşıyorlardı.
peki ya ben..... ben yaşıyor muydum?
belki evet sadece onun içimde büyüyen parçası için, oğlumuz için.
''teklifimi düşündün mü?'' diyen arife döndüm. bana geçen ay evlenme teklifi etmişti. iyi bir adamdı sevecen iyi niyetli ve hoşgörülüydü. ideal koca adayıydı ama yapamazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Venüs Kızı
ChickLitUyku..... Derin saatler günler alan derin bir uyku. Size ne kazandırır. Bana aşkı kazandırdı. Korku damarlarımda cirit atarken aşk kalbimi ve her hücremi ele geçirdi. Uykunun derin kollarında bulduğum adamanin gerçekleriyle başa çıkabilir mi...