Kalbim atmiyor nefes alamıyorum panik dalgası dalga dalga tüm vucudumu sardi.
"Ela hanım Ekrem bey geldi" dedi dediğini duysamda cevap vermedi.
Kalkıp elimdeki bordo karti ve çiçekleri çöpe attım
"Tum hastalarımdan Özür dile ve iptal et bu gun annemle kalicam " dedim ve yürümeye devam ettim. Umur beni görünce ayağa kalktı. " Nasılsınız"dedi ama cevap vermedim gülümsedim sadece. Içeriye girdiğimde annem yatağının köşesine oturmuş elindeki boncukla oynuyordu. " Sana ihtiyacım var anne " dedim ve yatağa uzanıp başımı dizine koydum. "Korkuyorum anne zayıflığımdan güçsüzlugumden size bir sey olmasından dayanamamaktan ve bu odaya girmekten ve bir daha cikamamaktan çok korkuyorum " dedim. Saçlarımda ellerini hissettigim de gozumden bir damla yaş annemin dizine döküldü. " Korkma elam herşey gecicek korkma " dedigi anda kalkip ona sarıldım cunku annem uzun zamandan sonra ilkkez konuşmuştu benimle. Oda ağlıyordu işte bu süperdi çünkü ağlaması bir şeyler hissettiği anlamına geliyordu. İşte şimdi tekrar başlamak ve ayağa kalkmak için büyük bir nedenim vardı. "Baban " dedi kulağıma hala sarılıyorduk birbirimize ve ben bu kucakta böyle kalmak için çok beklemistim. " Benim yanımda merak etme cok iyi artık seni suclamiyor anne " dedim ve onu kocaman öptüm .
" Ela hanım Şefika hanim sizi yemek için bekliyor" dedi Şule dedi ne zaman gelmişti bilmiyordum ama umyrunda değildi. Bir anneme bir bana bakıyordu. "Geliyorum" dedim. Ve anneme " Yine gelicem ne olur ilaçlarini al ve dinlen bu hafta sonu bayram havasında geçecek evimizde" dedim.
"Herhangi bir şey olursa beni ara telefonum 24 saat açık " dedim Umura anneme son kez gülümsedim ve yukarıya çıktım. Herkes dışarıya çıkmış arabalarının önünde beni bekliyordu. " Cok Özür dilerim affedin acil bir iş için aşağıya inmiştim " dedim. Batı temmuz güneşin de parlayan saçını duzeltti ona kısa bir an baktım ama annemin odasında yaşadıklarımdan sonra onun bana bakışı yemeğin üzerine yenilen tatlı gibi gelmişti ki odada yaşadıklarımin da etkisi vardi bu durumda. "Canim hadi öldüm açlıktan" diyen arif elini belime koyup beni arabasina yönlendirdi. Kulagima gelen dis gıcırtilariyla arabaya bindim. "Sen iyimisin aşağıda ne işin vardı" dedi arif en zor zamanimda yanimda olan adama en mutlu haberimi vermek için sabırsızlaniyordum ama telefonum çaldı arayan aslıydi
"Asli hersey yolunda mi"
"Evet ela biz marketteyiz ama yanıma para almayı unutmuşum senin verdiğin kartı kullanabilirmiyim"
"Ben o kartı sizin ihtiyaçlariniz icin verdim size bunun için beni aramana gerek yok istediğiniz gibi harcama yapın" dedim teşekkür edip telefonu kapadı ki bizde restauranta gelmiştik herkes arabalardan inmisti. " Cevap vermedin" dedi arif aşağıya indigimizde.
" annem konuştu arif korkma dedi babamı sordu inanabiliyormusun" dedim o ise beni kucağına alıp döndürmeye başladı. Boş midem ve karmaşık kafamla çığlık attim.
"Başardık bebeğim" dedi aramızdaki hocalarimizi unutmustuk en önemlisi batıyı unutmustum cunku hayatımın en mutlu gününü yaşıyordum.
" hadi aşıklar bırakın romantikligi" diyen Şefika hanim mutlu günümün içine etmişti. Aşıklar ne demek ya off batıya bakmaya korkuyordum.
Salona geçtiğimiz de herkes oturdu. Ve ben tam da bakmaya korktuğum adamin karşısındaydim. Kaçamak bir bakış attim ona ve korkuyla yutkundum. Öyle nefret vardi ki gozlerinde daha çok korkarak olduğum yere yapıştim.
"Sizi bu kadar mutlu eden ne bakalım arif yoksa ela evlilik teklifini kabul mu etti" dedi mustafa hoca. Arif buruk bir gulumsemeyle bana baktı.
"İnşallah oda olacak ama bu sefer ki Nazire hanımla ilgili" dedi herkes bana döndüğünde bende olanlari anlatinca heo beraber annem için kadeh kaldırdık. Tüm yemek boyunca tek bir kez bile batıya bakmadım bakamadim.
"Izninizle" dedim ve biraz olsun gevşemek için tuvalete gittim. Onun karşısında kndimi kasmaktan boynum ve omuzlarım agrimisti.
" çıkın hepinizi hemennn" diye kükreyen adam kadınlar tuvaletindeydi. Içerideki iki kadın koşarak terk etti tuvaleti. Ahh ben bittim. Kaçacak yerim yoktu
" bu sabah açık konuştum seninle hangisini anlamadın ela" dediğinde verecek cevabım yoktu.
"Bana bir gülmeyi bile çok görürken o adamin kollarinda kndini kaybettin hemde benim gözümün önünde" haklıydı nasıl açıklayacaktim şimdi ben ona bu durumu.
" ben bak aslında yanlış anladın" diye bir şeyler geveledim.
" şimdi ne yapacağım Biliyormusunuz iceriye gireceğim ve bir katliam yapacağım" dediginde son cümleyle kndini dışarı atti.
"Batı dur lütfen açıklayabirim" diyerek arkasından koştum. Batı görüş alanıma giren masanin onunde dikiliyordu put gibi duruyordu boynunu sağa sola hareket ettirip kıtlatti. Onun yanına koşup onu engellemek icin kolunu tuttugumda tuttuğum nefesi zorlanarak verdim.
"Merhaba ela, batı sizleri görmek ne guzel" dedi kabusum olan adam enver Karagöl. Batı bana dönüp şeytani bir gulumseme gönderdi.
"Katliam yapmak için harika bir ortam" dedi ve ben olacaklari görmemek için sıkıca gozlerimi yumdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Venüs Kızı
Literatura FemininaUyku..... Derin saatler günler alan derin bir uyku. Size ne kazandırır. Bana aşkı kazandırdı. Korku damarlarımda cirit atarken aşk kalbimi ve her hücremi ele geçirdi. Uykunun derin kollarında bulduğum adamanin gerçekleriyle başa çıkabilir mi...