herkeze selam.... yeni bölümle karşınızdayım... yorumlarınız ve votelerinizi esirgemeyin.....sibel
ELA.....
Gidisinin uzerinden gecen tam yedi koca yil.
Ve gittikce babasina benzeyen canim oglum. Dogu burak.
Yaslaniyorum. Artik 29 yaşındayım Ama ask hala ilk gunku gibi taze. Ozlem saniye gectikce artiyor.
"Ela hanim babaniz geldi" diyen şulenin sesiyle yine onu kalbimin en derin yerine gomdum.
"Baba hayirdir sen buraya gelmezdin" dedim telasla
"Korkma kizimin bashekim yardimcisi oldugu icin tebrik etmeye geldim" diyen babam arkasinda sakladigi papatyalari cikarinca gozlerim doldu.
Bati papatyalari sevmezdi hele arifin verdigi papatyalari hic. Ama bunu arif vermemisti dimi. Gulumseyerek aldim papatyalari
"Bak ne diyorum" dedi ben papatyalari suya koyarken
"Yaz tatlindeyiz sen ve arifin isleri malum cocuk sıkılîyor burda annenle onu alip guneye inelim diyoruz, hem sonra sizde bize katilirsiniz" diyen babamin yuzunde ki heyecana nasil hayir diyebilirdim ki.
"Arif bu gece amsterdama gidiyor dort gun yok gelince bizde size katiliriz baba iyi dusunmussun" dedim.
Babamla beraber hastaneden ayrilip eve gittik, doğu mutlulukla hazirladi bavulunu ben aglayarak. Ondan hic ayri kalmamistim,
"Anne yeter aglama artik" dediginde arif elimi tuttu.
Ve o an etrafimda ki hava agirlaşti, buyuk gri bir duman bulutu kapladi havayi, temmuz ayinda bu bulutlarin isi neydi ki.
Sicak olan hava birden sanki daha sicak oldu, nerdeyse diri diri yakacakti bizi, burnuma gelen yanik kokusuyla yuzumu burusturdum.
"Neyin var canim" diyen adama
"Bulutlar, bu koku, sicak" dedim ama arabaya dogunun bavulunu koyan babam annem ve arif basini kaldirip gokyuzundeki koyu gri yoğun bulutlara baktilar
"Ne bulutu ela hava masmavi" diyen arif babam ve annem bana oyle bir baktilar ki sanki ben delirmişim gibi.
"Benim aldigim tek koku anneannemin cikolatali kekinin kokusu" diyen doğu coktan saklama kabinda ki keke yumulmuştu.
Kulagimdaki hafif kıkırtı sesiyle durdugum yerde sicradim.
"Ela iyi misin canim" diyen arifin sesiyle ayni anda diş gıcırdatma sesiyle dikkatlice etrafima bakindim.
Ben asla normal bir hayat yaşamamistim, gunde 19 saat uyuyup pisko terapiyle evrensel yolculuk yapmiş bir melege asik olmuş ailem icin ona ihanet etmis çektiğimiz acılara kaybolan yıllarımıza rağmen inatla aşkımızdan vazgeçmemiş, hamile kalmış ama onun ihaneti yüzünden çektiği acılara yenileri eklenmesi için tanrı onu daha çok cezalandırmak için onu cehennemin en ücra köşesine hizmet ettiği iblisin kucağına atmıştı. ve ben oğlum için sağlam bir geleceği olsun diye arifle evlenmiştim.
babamın ve annemin hatta ailemizde ki herkesin akıl sağlığıyla ilgili sorunları vardı, annem ilerlemiş şizofreni babam nevrotik piskos hastasıydı, tabi bunlar israfilin bana hediye ettiği yaşamdan önce ki yaşamıma aitti,
bazen o günleri özlediğimi hissediyorum, en azından herşey gerçekti, mutlu değildik ama acımızda mutsuzluğumuz da gerçekti, ve ben bu yalan hayatın içinde oğlum için de yalan bir hayat kurmuştum. ama mecburdum, sağlıklı bir birey yetiştirmek için sağlıklı ebeveynler olmak zorundaydı, ve bende oğlum için en sağlıklı gelecek için arife evet demiştim ama asla gerçekten karı koca olmadık, hala yataklarımız ayrı ve böyle olmaya da devam edecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Venüs Kızı
ChickLitUyku..... Derin saatler günler alan derin bir uyku. Size ne kazandırır. Bana aşkı kazandırdı. Korku damarlarımda cirit atarken aşk kalbimi ve her hücremi ele geçirdi. Uykunun derin kollarında bulduğum adamanin gerçekleriyle başa çıkabilir mi...