...acı...

2.8K 181 0
                                    

"Bırak onu" demesine zaman kalmadam bıçak bilegimde derin bir kesik ve oluk oluk akan bir kan gölu oluşturmuştu. "Seni aptal" diyen adam uzerindeki tişörtu cikarip parcaladi ve bilegime sardı. İşte tamda o an da göğsüne kadar inen bir ipte o turkuaz taşı gördüm. "bu çektiğin aci birazdan cekecek oldugunun acinin yaninda inan bana hic kalacak" dedi ve beni kollarina aldi. Nereye gidiyorduk ve daha dogrusu nasıl bu kadar hizli girebiliyorduk. Uyuşmus gibiydim. Onun kokusu ve çıplak göğsü suanda acimi unutturuyordu bana. Turkuaz tas gozlerimin onundeydi hocam neden bu taşı istiyordu ne vardı bu taşta önemi neydi. Bilegimden akan kan onun gogsunude lekelemisti. Uyuşuklugum gittikce atıyordu.
"Karal benim ac şu lanet kapiyi" diye kapıyı tekmeleyen adamin göğsü öyle hizli inip kalkiyordu ki onunla gecirdigim uc gunun ardindan nerdeyse benim icin endişelendigini düşündürecekti bana. "Dayan ela" dedi ilkkez adimi söylüyordu bilegimin acısı tamamen gecti. Sırtımda hissettigim yumuşacik döşekle ve burnuma gelen aci bir kokuyla hiclige dogru yol aldim...

"Batı" diyebildim güçlükle.
"Burdayim güzellik söyle" dedi gozlerimi açamıyordum ama burnuma kadar geldigini hissedebiliyordum. "Su" dedim kurumuş dudaklarimi kurumuş dilimle azda olsa ıslattim. Başımı kaldirip bana su içerdiginde biraz olsun kndime geldim. Burnuma gelen kokuyla tekrar açtım gozlerimi terlemistim uzun saçlarım enseme yapışti. Gürül Gürül yanan şömineden çıkan odun çıtırtilariyla başımı cevirdim batı bir köşede oturmuş bni izliyordu. "Nerdeyiz" dedim. Bnde olmasi gereken bir sey yoktu. Evet , evet acı acı yoktu acaba hayal mi gördüm deyip kolumu kaldırdım ama Hayır hayal değildi bilegim sarılıydi ve kirli beyaz bandajin üzerine cikmisti kan. "Demek uyandin ela" diyen sesle kapıya baktim. Uzun gri bir elbise giyen saçı sakali birbirine karışmış bir adam yanıma gelip bandaji hafifçe kaldırıp bilegime bakti. "Cok iyi merhem işe yarıyor" dedi batıya bakarak. " bunları kaynat icir ve evimi terk edin" dedi biraz önceki nazik adamıydi bu yoksa başka birimi etrafimi deliler sarmıştı. Hepside o adi herif yüzündendi
O pislik beni gözüne kestirmeseydi şimdi odamda uyuyor yada nazlinin bet sesiyle cebelleşiyor olacaktim. Ve hayatim olağan rituelinde devam ediyor olacakti ama lanet gun hocam beni bulmuştu ve artik orda onun burda batının esiriydim.
"Al şunu iç" diyerek beni Belimden yakalayip dogrultan adam yanima oturup yüzüme dusen saçlarımı topladi. Görüş açım genişlediginde elimdeki bakir bardaktan bir yudum aldım. "İğrenç" dedim boğazımi yakan otu koklarken yüzümü daha çok buruşturdum cunku kokusuda tadı gibi iğrençti. "Zorla gırtlagindan dokmemi isterimisin bnim icin bir zevk olur" dedi. Yapardi biliyordum ve onun yapmasına firsat vermeden ılık olan çayımi içtim. "İyi misin? " dedi. Allah'ım biraz önce bana güzellik diyen adam iki dakika önce beni Tehtit ediyordu sonrada şefkatle iyimisin diye soruyordu. Anlaşılmaz bir adam olduğu belliydi. Tipki bir yapboz gibi karmakarışık. " gitmeliyiz" dedi ve Uzerimdeki pikeyi atip beni kucağına aldi. "Gozlerini kapat ve iyiliğin için sakin açma" dedi. Onu dinlemelimiydim galiba evet. Gozlerimi sımsıkı kapattım. Ruzgardan dağılan saclarimla beraber son hizla giderken eve ne zaman vardığımizi anlayamamistim. Beni yataga biraktiginda gülümsedi.
" sokak köpeğine benziyorsun" dedi.
"Sağ ol ya harika bir iltifat dogrusu" dedim suratimi aşarak. " musmula suratli oldun şimdide" dedi ona cevap vermek yerine yatağa sokulup yorgani kafama kadar çektim ehh böylelikle musmula suratimi gormeyecekti.

"Hadi kalk artık birseyler ye" diyen sesle yerimden dogruldum. Yemek adi gecince daha çok aç hissettim kndimi. Kucagima yetlestirdigi tepside kocaman bir but vardi. " bu o ceylanin eti" dedim.
" eee ne olmuş" dedi duygusuzca parmaklarini yaliyordu.
" o daha yavruydu" dedim önündeki but'a bakarak. Açtım ama onu yemek istemiyordum. "Saçmalama kadın ye şunu açlıktan öleceksin" dedi. Mecburdum pişman olacagimi bilerek soluk bile almadan ceylan etini bitirdim. Kndime geldigimde onun gulumsedigini gordum nevar gibi başımı salladigimda omuzlarini silkti. " evet karnin doydu aptalligin tamir edildi simdi konuşma sırası" dedi. Anlatsam anlayabilirmiydi. "Peki anlatacağım herseyi tum doğrulariyla" dedim dizlerimdeki tepsiyi alip kam karsima oturdu beni bekliyordu ama ben nerden başlayacağımi bilemiyordum. Galiba en başından baslamakti. Cocuklugumdan annemden buraktan ve hocamdan...

Venüs Kızı  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin