yataktan doğrulup kalktığımda bir an başım dönmüştü. sürekli yatıyordum doğal olarak da ellerim ve ayaklarım haretsizlikten şişmişlerdi. kapının kilitli olacağını sanıyordum ama değildi. açıp temiz havaya çıkma isteğime karşı gelemeyip kendimi dışarı attım.
Ortalık fazla sessizdi. Dağın başında ahşap bir evdeydik tıpkı Venüsteki evimize benziyordu. "Batı" diye seslendim ama ses yoktu. Ormanlarin ortasında ki evdem biraz uzaklaştim. Kaçmak için bulunmaz bir firsatti bu ama beni bir yerlerden izliyor olabileceginide hesaba katmaliydim. Tekrar batı diye seslendim ama yine cevap yoktu. Mis gibi akşam üstü serinliginde evden biraz daha uzaklaştim ama evi hala görebiliyordum. Son adımımi artigimda karşıma çıkan çakal yüzünden donup kaldım. Seyrettiğim belgeseller şimdi biraz işime yarayabilirdi. Tek bir hareketimde uzerime saldırmak için salyalarinin aktığı çenesini acip uludu. Dişlerinin sivriligiyle yutkundum. Batı yoktu kipirdarsam Çakal yemi olacaktım kipirdamadan burda ne kadar durabilirdim. Bu korkuyla nasıl oluyorda düşünebiliyordum ilginçti doğrusu. Çakal da bende kipirdamadan bekliyorduk. Hangimiz hamle yapacakti acaba büyük ihtimalle o yapacakti çünkü vucud ısım gittikce artıyordu ve buda onun benim harika bir akşam yemeği olduğumu ona soyluyordu. Batı diye küçük bir inleme çıktı ağzımdan ama bağırıslarimi duymayan adam bu sesimi duyabilirmiydi tabikide hayir. Ensemden belime ordanda kalcama kadar inen ecel terleri dokuyordum. Alnimda biriken ter damlalari akıp yuzumde ıslak çizgiler halinde ilerliyordu. Burda daha fazla duramazdim. Kacmali hatta şansliysam çakal beni yakalanadan eve girmeliydim. Geriye doğru bir adim attigimda bunun aptalca bir fikir olduğunu anladim ama gec kalmıştım. Hareketimle birlikte kahverengi gözlerini bnden ayirmayan çakal uzerime doğru Koşuyordu ani bir hareketle bnde eve doğru koşmaya başladim ama Çakalin attığı aci dolu çığlıklarla arkami döndüm. Oydu ordaydi cakali yakalamış belinden tutup belini dizlerine vurup Çakalin aci dolu çığlıklari ni susturmustu ama gördüğüm adam yada hayvan yada her ne ise arkasını bana dönüp
"Git burdan eve dön" diye kükredi. Bu ses hayatım boyunca seveceğim tek adama aitti ama bana dönmüyordu. Neden.
Ona dogru bir adim attim ama o elini kaldırıp bagirdi
"Yaklaşma bana " dedi ona sarılma isteğiyle yanıyordum o ise ona yaklaşmami istemiyordu. Bi gariplik olduğu belliydi ama ne
"Bana bak lütfennn"
"Benden korkmani istemiyorum ela eve dön birazdan gelicem" dedi ama benden korkma demişti ondan neden korkacaktim ki.
"Batı" dedigimde birden ban döndü. Ve o an bunun bir kabus olmasını istedim. Yuzunde sadece kemik kalmıştı ve birazda deri yanakları içe çökmüş gözleri goz çukurlarina küçücük geliyordu. Burnu nerdeyse yoktu düm düzdu. Kapsosunu çıkardığında saçlarının olmadığını gördüm. Tam bir iskelet vardı karşımda. Ellerimle gozlerimi kapattim acaba hayel mi görüyorum diye ama Hayır tum bu gördüklerim gerçekti.
"Ben buyum işte tamamen bu bir ucube. Dışlanmis atılmış kovulmuş işlenmemiş bir melek" dedi sadece kemikten olan parmaklarini boynunda ki Venüs taşına götürüp çıkardı.
"Benim gibi bir canavarı sever misin diye sormuştum sana ama sen bu halimi değil" dedi ve sonrası yok hic bir sey yok sadece karanlik vardi..."Batı" diye inledim başım çatlıyordu "burdayim" dediginde yavaşça araladim gozlerimi yine benim eski batım olmuştu ama nasıl
"Kimsin sen" dedim gelip yanıma oturdugunda elindeki suyu içirdi bana.
"Kovulmuş bir meleğim ben o gördüğünde benin cezam bu gördüğünde mükafatım" dedi elindeki taşı göstererek.
"Anlamıyor madem meleksin sen nasıl seni görebiliyorum" dedim elimi yanağına koydum
"Nasıl hissedebiliyorum" dedim.
"Yuz yıllardir kimse beni o halimle görmemişti seni korkuttum tiksindirdim" dedi ne kadarda yanılıyordu oysa.
"Ben kovuldum Venüs kızı ihanet ettim ve sonsuz yaşamala cezalandırıldim"
"Peki ya bu halin"
"Bu halim sadece geçici bir yansıma gerçek bati o bu değil" dediginde onu teselli etmek istedim ama istemezse ya beni iterse kndinden die korktum. "Korkuyorsun" dedi ve yanimdan uzaklaşti.
"Hayir asla"dedim ve kalkip yanina gittim.
"Gerçek bati böyle biriydi ama asırlık yaşam o ucubeyi çıkardı ortaya " canin acısını sesinden anlayabiliyorum. O yada bu ben ikisinide seviyordum. Her iki görüntüde bana aşkla bakan gozler vardi gersi umurumda değildi.
"Op beni" dedim gözlerimdeki gözleri dudaklarima kaydığında daha fazla beklemek istemiyordum. Bu kez onu öpen hatta ona yapışan bndim. Oda bana karşılık verince sert ve alev alev tutusmami sağlayacak şekilde öpüsuyorduk.
"İstiyorum" dedigimde çoktan ceketinin fermuarini indirmiştim.
"Dur" deyip bilegimi tutup benden uzaklaşti.
"Bunun sonuçları kötü olur bunu sana yapamam" dediginde bana döndü bense çoktan askılı geceligini uzerimden indirmiştim. Sadece ic çamaşırlarimla kaldığımi görünce gözlerini kapatti kndini sıktıgini anlayabiliyorum.
"Hazineni bana vermen demek benimle cezalandırılacagin anlamına geliyor o yüzden hic bir kadina yaklaşmadim sana bunu yapamam" dedi bana özellikle bakmamaya özen gösteriyordu.
"Sence umurumda mı" dedim ve ona yaklaşmaya çalıştım.
"Dur ela yaklaşma bana" dedi ama artık çok geçti onu istiyordum. "Seni o kadar çok seviyorum ki seninle beraber bir ucubeye dönüşmek istiyorum" dedigimde dudaklarıma yapışan bu kez o oldu. Ellerimi saclarina daldirdim ve alt dudağını ısırdım dudaklarindan çıkan inleme gulumseme neden oldu.
"Eminmisin ya şimdi dur yada benimle birlikte yürümeye söz ver"
"Yemin ederim" dedigimde geri çekilip sütyenimin kopcadini çıkardım o ise mükemmel Vücudunu onume sermisti tişörtunu çıkardığında."Yataga uzan" dediginde sırt üstü yatağa uzandim ve bacaklarımi araladim.
"Bu çok acı verici olabilir" dediginde elleri kemerini çözüyordu.
"Senden gelen herşeye sonsuza kadar Varım" dedigimde gülümsedi
"Sonsuza kadar" dedi veeeeee.....Yeni Bölümü burda bitirdiğim icin cok sorry :)))) bekleyin beni dönüş muhteşem olacak... öpücükler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Venüs Kızı
ChickLitUyku..... Derin saatler günler alan derin bir uyku. Size ne kazandırır. Bana aşkı kazandırdı. Korku damarlarımda cirit atarken aşk kalbimi ve her hücremi ele geçirdi. Uykunun derin kollarında bulduğum adamanin gerçekleriyle başa çıkabilir mi...