"Sana aşık" iki dakika ya çok şey mi istiyorum sadece iki dakika aklımı ve bedenimi dinlendirmek için lanet olası bir kaç dakikaya ihtiyacım var ama onuda cok görüyorlar bana.
"Beni rahat bırak" dedim arkamda ki sese.kimin geldiğini çok iyi biliyordum. Jilet gibi ütülenmis kumaş pantolunu kolali gömleği ve kndini ne kadar parfüme boğsada igrenlik kokan adam yanima oturdu.
" Öyle biri dünyali saftirik bi kıza aşık olsun boşuna demiyorlar gönül otada konar" dediginde cümlesi havada asılı kaldı ona bakışımi görünce.
"Demek ki her varlığın kndine göre zaaflari var"
" taşını bu gece yarısı alacaksın şimdi defol git yanımdan" dedim onun ağzını bile açmasına izin vermeden odama çıktım.
"Şule ilk hastami gönder" dedim telefonu kapatinca not defterimi alip yerime gectim. Mafaret hanim ülkenin sayılı zenginlerin birinin eşiydi ama kocası onu aldatıyordu ayrılmak söz konusu olmadığı icin onu rahatlatmam için bana oldukça yüklü bir ödeme yapıyordu hastaneye ödedikleri hariç. Ve her seferinde pahalı hediyelerle geliyordu sürekli uyarmama rağmen bu alışkanlıgindan vazgeçmemisti. Bu kez getirdiği muazzam bir orkideyle iceriye girdi. Günlük rahatlatma ve gorusmedigimiz iki gunun acisini iki saatte çıkaracak gibiydi gozleri size anlatacak çok şeyim var diyordu. Harika aklimi başka bir şeyle doldurmak iyi olacak"Ela hanim son hastaniz randevusunu iptal edip Özür diledi şehir dışına çıkması gerekmis" dedi Şule Derince bir nefes alip daha dur bitmedi söyleyeceklerim der gibiydi.
"Pazartesi sabah yedi hastaniz öğleden sonra üçte eczacı mubessilleriyle toplantiniz ki buna batı beyde katılıyor saat beşte mustafa beye konferansta asistanlik yapmak için bursaya gitmeniz gerekiyor çünkü bursa konferansi anneniniz hastalığını da kapsıyor bana bir ay once hatirlat demiştiniz" dedi ve sözünü bitirip diklesttirdigi omuzlarini sebest bıraktı. Bir ay önce ne güzeldi herşey onu özlüyordum ama annem iyiydi babam gülüyordu ahh neyse yaa düşünmemeliyim bunlari.
"Çıkıyormusun" dedi arif kapida.
"Evet canım ama uğramam gereken yığınla yer var "
"Akşama sinemaya gidelim mi jüpiter yükseliyor gelmiş sinemalara" ah hayatimda baska gezegen adı duymak istemiyorum yeter.
"Aksama çalışmalıyım cunku konferans var biliyorsun bursada mustafa hocayla katılicam" dedim arif bir şeyler söylüyordu ama sert zeminde yankilanan ayak seslerinin kime ait olduğunu da biliyordum.
"Sonra konuşsak olmaz mi" dedim karşıdan gelen ve bizi görünce hayir der gibi başını sallayan gozleri bir ejderhanin gozlerinden daha çok yanan adam "iyi akşamlar" dedi ve o muhteşem kokusunu yaydi beni daha çok güçsüz düşürmek için.
"Görüşürüz"dedim son hızla kapıdan çıktım ama işte koskoca bir ama vardı ortada. Koluma dokunan ellerle yine sırtım duvardaydi
"Batı ne olur biri görecek"dedim kapının onundeydik ve çalışanlarin mesaisi bitmiş herkes evine dönmek için dışarı çıkıyordu bnse onun güçlü bedeniyle duvar arasında sıkışıp kalmıştım biri görse rezil olacaktim çaresizce kurtulmaya çalışıyordum ama nafile.
"Sence umurumda mı" sesini duyduktan sonra gözlerine bakmaya korkuyordum.
"Yarin sabah yatağımda uyandığında çırılçıplak tamamen benim olduğunu herkes öğrenecek" dedi ve dudaklarımi öyle bir öptü ki hem sert hem yumuşak hem ateşli hem masum. Ona karşılık vermek istesemde beceremiyordum.
"Sekizde kapıda ol daha fazla beklemek istemiyorum" dedi ve allahtan kimse bizi bu halde görmeden buyuk ve dik merdivenlerden inip arabasina binmeden gözlüğünu takti ve bana son bir bakış atip gozden kayoldu.
"Iyiyi misiniz" dedi Şule
"İyi mi ha evet iyiyim" dedim aslinda bok giydim. Hemen arabama binip radyoyu actim. Mabel matiz GEL tamda bize uyan bir şarkı ne cokta şu sözü hoşuma gidiyor. BEN GÖRURUM BENI AYNASIZDA. eve gelene kadar dört şarkı dinlenmiştim arabami patk ettiğimde elindeki çöp kovasıyla aslı çıktı dışarı.
"Erkencisin"dedi gülümseyerek
"Öyle oldu konuşmamız gerek asli acil babam nerde"
"Hamakta şekerleme yapıyor" dedi onunla ilkkez boyle konuşuyordum doğal olarak tedirgin olmuş kaşlari catlamisti.
Onunla yaklaşık iki saat suren uzun konuşmanın ardından geldiğim yere geri döndüm. Umur beni görünce yorgun gözlerini kırpıştırdı.
"Bi sorun mu var doktor hanim"
"Annemi almaya geldim"
"Ama nazire hanımın çıkması yasak" "Şerife hocayla mustafa hoca izin verdiler biliosun konuştu bu onun için gelişme demek o yüzden izin verdiler istersen ara hocalari" dedim ahhh blofumu yemeyecekti telefonunu çıkardı.
"Ama Şerife hoca bana itimat etmediğin için sana oldukça kızacak" dedim ki Şerife hoca sertliğiyle taninirdi ve tum bakıcılar ve hemşireler ondan harbi korkardi.
Ama meslektaşlarına olan tutumu cok başka olurdu Şerife hocanin.
"Peki hocayı bu saatte rahatsız etmeyelim" dedi ve anahtar yığınin icinden annemin odasının anahtarını bulup acti. Kolumdaki saat aksam dokuzu gösteriyordu gec kalmıştım bati büyük ihtimalle evin kapısına dayanmışti. Annem cenin durumunda buzusmus yatıyordu.
"Anne ben geldim" diyince Mırıldandi. Burak adi ağzından çıkınca yine dünya başıma yikildi. Ama umursadim "hadi annem gidiyoruz " dedim ve onu giydirmeden hastane kiyafetiyle dışarı cikardim. Asli söylediğimi yapmıştır büyük ihtimalle acele etmeliydim ama dikkat çekmekte istemiyordum. Arabaya vardigimizda sayısız cevapsız arama vardi hemen asliyi aradım
"Hazırız" dedi tek kelime
" on bes dakikaya ordayım"dedim ve telefonu kapattim. Ardından batıyı aradım
"Cok Özür dilerim önemli bi vaka gelmiş hastaneye dönmek zorunda kaldım şimdi yoldayim evinde buluşalım olurmu" dedim onun konuşmasına fırsat bile vermeden.
"Tamam eve dönüyorum o zaman kapindaydim"
"Sen don evde bi iki isim var özel on gibi sendeyim yemekler hazır olsun lütfen" dedim ve sahte bir şekilde güldüm. Cok şükür ki anlamadi. Kahkaha atip"Tamam" diyip telefonu kapadı. Son hiz eve giderken annem yarım bıraktığı uykusuna arka koltukta devam ediyordu. Eve geldiğimde tum ışıklar kapaliydi arabadan inip kapıyı actim holde bavullarin üzerinde oturan aslı ve babami gördüm. "Arabada benzin full durma hic. beni aramak için şehir dışına cik ankesorlu telefon kullan halam sizi yoldan alacak ve onun bulduğu eve yerleşin kartta yeterince para sıkılmadan harca herşey düzelince gelicem" dedim asli sadece basıyla onayladı beni.
"Neler Oluyor" dedi babam gözleri kan canagi olmuştu. Ona sımsıkı sarıldım
"halam çok özlemiş sizi babacim annemle kısa bir tatil gibi düşün"
"Kısaysa neden bu kadar bavulla gidiyoruz" dedi arabaya binmeden önce annemi görünce gülümsedi.
"Belki uzatmak isterseniz diye düşündüm" dedin ve arabanin kapısını kapattim ve asliya sarildim. "Ela bana anlatmadigin birsey yok degil mi" dedi tedirgindi haklı olarak.
"Merak etme herşey yoluna girecek. aslı sana kndimden daha çok güveniyorum ne olur dikkatli ol ve dikkat çekme yakinda gorusmek uzere" dedim ve ona sarıldım. Arabayi çalıştırdığında bana ağlamaklı bir gulumseme gönderdim
"Görüşürüz el çok geç kalmadan sende gel"
"Gelicem baba annem sana emanet" dedim beni duydumu bilmiyorum çünkü aslı son gaz yola çıkmıştı. Arkalarında uc adım attım ve kndini bırakıp sokağın ortasında dizlerimin üzerinde ağlamaya başladım. Başardım onlar gitti şimdi bnde ölüme yürüyordum. Batı ondan aldığımdan sonra beni öldürmekten beter edecekti ama artık umurunda değildi....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Venüs Kızı
ChickLitUyku..... Derin saatler günler alan derin bir uyku. Size ne kazandırır. Bana aşkı kazandırdı. Korku damarlarımda cirit atarken aşk kalbimi ve her hücremi ele geçirdi. Uykunun derin kollarında bulduğum adamanin gerçekleriyle başa çıkabilir mi...