🔗🔗
"Hale Nur! Hale Nur! Hale Nur!" Gözlerimi açtığımda Anıl'cığımın sesi tüm odama yayılmıştı. İçim kıpır kıpır olmuştu. Ben ona çok aşıktım, çok!
"Hale Nur! Hale Nur!" Kendini yırta yırta bağırmasına ise korkuyla yatağımdan fırladım. Yere değen pijamalarımın paçalarını çekeleyip odamın kapısını açtım. Annem merdivenleri hızlı indiğimi görse kızardı ama Anıl'cığıma bir şey olmuş olabilirdi.
Saçlarımı ellerimle geriye doğru atarak mutfağa girdim. Annem daha kahvaltıyı hazırlamamıştı. Ona hiçbir şey demeden balkonun sürgülü kapısını açtım.
"Nereye kızım?" Dedi annem çaydanlığı masaya koyarken.
"Anıl ağabeyim seslendi, onun yanına gidiyorum,' deyip bahçeye çıktım.
Annemler Anıl'cığıma ağabey demediğim zaman bana kızmışlardı. Neymiş efendim, o benden altı yaş büyükmüş! Neymiş efendim o benim ağabeyimmiş. Ağabeyse ağabey! Ben mi dedim ona benim ağabeyim ol, diye. Hem, ayrıca ben ona kendini yaşlı hissetmesin diye ağabey, demiyorum.
"Efendim Anıl ağabey!" Dedim onların bahçesine açılan kapıyı açarken.
"Gel, gel. Sana ne göstereceğim!" Heyecanını sevsinler senin sapşik! Terliklerimi sürüye sürüye onun yanına gittim.
"Ne göreceksin?" Dedim onun gibi heyecanla. Anıl'cığım önce etrafını kontrol etti. Sonra yüzünde daha önce yaramazlık yapacağı zaman ki gülümsemesi ortaya çıktı.
"Dino! Koş oğlum!" Demesine kalmadan benden bile büyük bir köpek havlayarak üstüme üstüme koşmaya başladı. Onu görmemle beraber hem ağlamaya hem de koşmaya başladım. Korkuyordum. Köpek kocamandı. Anıl ise gülüyordu. Bu yaptığını asla unutmayacaktım. Pislik Anıl ağabey!
"Anne! Anne! Anne!" Kendimi yırta yırta anneme bağırmaya başladığımda koca köpek bizim bahçeye girmişti. Anneme doğru koşarken ayağımdaki terlik de çıkmıştı. Ağabeyimden duyduğum küfürleri Anıl'a sallarken bir yandan da deli gibi ağlıyordum.
"Bok kafalı sünepe seni!" Dedim bağırarak. Köpek biraz yavaşlamıştı ama çok yakınımımda bana hırlıyordu.
"Koca köpüş! Git o bok kafalı sünepeyi ısır!" Dedim korkulu korkulu.
"Hale Nur! Kızım dur kıpırdama geliyorum," dedi babam arabadan hızlıca inip.
"Anıl! Ben sana şu köpeği salma demedim mi!" Şenay teyzemin sesini duyunca onların olduğu tarafa baktım. Bok kafalı sünepe Anıl ağabey artık gülmüyor, korkarak bana bakıyordu.
"Hale Nur, bekle geliyorum tamam mı?" Dedi. Gelemezdi o. Korkak biriydi. Ben hem köpekten hem de ondan kaçmıştım. Onun yüzünden şu an gözlerim dönüyordu. Başım mıydı yoksa dönen?
Bok kafalı sünepe Anıl ağabeye dönüp, yine ağabeyimden öğrendiğim el hareketini çektim. Annem, babam, Şenay teyzem şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu.
"Nah gelirsin! Korkak köpek!" Diye bağırdım. Karşımdaki koca köpüş üstüme gelmeye başlayınca korkuyla bahçedeki masaya çıktım. Bok kafalı sünepe Anıl ağabey şimdi ona dediklerimden dolayı kızgınca yanıma doğru geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARDELEN
Teen FictionSonbaharın gazabına uğrar ağaçlar, çiçekler. Kışın toparlanamazlar. Kış müsaade etmez onların canlanmasına. Üzerine yağan karlar altında boyunları bükülür çiçeklerin. Biri hariç: kardelen. Kardelene hiçbir kar tanesinin sözü geçmez ve kışın ayazına...