II. Özel Bölüm

484 33 84
                                    

Hoş geldiniz! 

Sizi çok özledim!

Umarım hepiniz çok iyisinizdir!

Bir anda dan diye bölüm atmak istedim. Sizi çok özledim çünkü. Bahçede kedilerim ile oturuyorum. Ve sizleri seviyorum.

Sizlerin Kardelen okumasını da çok seviyordum.

Drama Queene fazlası ile bağladığım bir bölüm daha

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Drama Queene fazlası ile bağladığım bir bölüm daha. Ama bölümün içinde çok güzel ve sevimli bir sahnemiz daha var.

Keyifli okumalar!

🔗🔗

Fikret Kızılok – Bir Harmanım Bu Akşam

Kanlar içinde yerde uzanıyorum. Muhtemelen bilincim birazdan kapanacak. Umarım, son kez bakıyorumdur kara gökyüzüne.

Ankara'dayım. Göreve geldim. Annemlerin haberi yok, üç gündür konuşmaya fırsat bulamadım. Tek temmennim, vurulduğumun haberi onlara gitmesin.

Haber verecek kimsem yok. Var ama yok. Yalnızca cebimden düşen ve bacağımın hemen dibinde duran telefon var. Tepemde bir koşturmaca; ambulansı arayanlar, susmayan silahlar, başımda bağıran insanlar.

Ölüm hissedilir miydi ki? Eğer hissediliyor ise böyle mi hissedilirdi?

Önümde uzun yıllar olsun isterdim ben de elbette. Özellikle bu üniformayı bu kadar kısa süre içinde çıkartmak istemezdim. Bu üniformayı giydiğim yılların sayısı bir elin beş parmağını geçmez, geçmediği gibi tamamlamaz da.

Daha ufacıkken büyüsüne kapıldığım bu mesleği, böyle kalleşçe bir pusu içine düşüp bırakacağım asla aklıma gelmezdi. Ufacık bir çocukken polislerin ölümsüz olduğunu düşünürdüm.

Tıpkı ufaklığın dedektiflerin ve aşçıların ölümsüz olduğunu düşündüğü gibi.

Ufaklık

Hale Nur.

Bana aşık olan Hale Nur.

Bana aşkını anlatırken bile yanakları kızaran Hale Nur.

Bana aşkını sessizce gözleri ile anlatmaya çalışırken  bile yanakları al al olan Hale Nur.

Küçüğüm.

Hayatını mahvettiğim küçüğüm.

Neden gözümün önünde duruyor? Neden bana bakıyor kara gecenin ardından? Yoksa ona da mı bir şey oldu? Yoksa onun da mı canını yakıyorlar?

Yanmasın. Onun canı yanmasın. Oralarda nazlanacak birini bulamaz o. Naz yapmadan duramaz. Nazlıdır benim minik kızım.

O bana ve babasına nazlanır yalnızca. Hakan'a bile nazlanmaz. Anıl'cığım der mırıl mırıl kedi gibi. Canısım bir acıyor bir acıyor ki sorma! Sonra başını dizime yaslar, ellerini de başının altına koyar. Hadi der ısrar eder gibi. Saçlarımı sev de acımasın canısım!

KARDELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin