35. Bölüm

407 39 99
                                    

Hoş geldiniz!

Mustafa Ceceli – KALPEN

Bu şarkıya bölüm sonunu yazmaya başlarken denk geldim. Spontane bir şekilde karşıma çıktı. Nedense bu bölüme yakıştırdım şarkıyı. Dedim tamam, şarkıyı bulduk. Rasgele olan her şeye zaafımız var.🥲

Kul Rabi hatırına yıldıza basmayı ve satır aralarına yorum bırakmayı unutmasak çok makbule geçer aslanlarım :))

Sarfoş Hale'yi okuyalım bakalımmm.

Keyifli okumalar!

🔗🔗

Okul kıyafetlerimi çıkartmadan Şenay teyzemlere çizgi film izlemeye gelmiştim. Annemler bugün halama gittiği için Selim ağabey beni okuldan almış sonra da onlara gelmiştik. Şenay teyzem bana sevdiğim domatesli makarnadan yapmıştı. Misler gibi olmuştu.

Aslında ben Anıl'cığımın beni almasını bekliyordum ama daha eve bile gelmemişti. Gelince beni on beş tane dakika beklettiği için küsecektim ona.

"Oğlum!" Diye bağırdı Şenay teyze. sesinin korktuğunu duyunca yattığım Kanepeden kalktım. Koşa koşa bahçeye çıktım.

Anıl'cığım gelmişti ama yüzü kırmızı kırmızıydı. Gömleğinin üzerine taktığı çizgili ipi iki yanına sarkmıştı. Yanında dümbelek ağabeyim de vardı. Onun da yüzü kırmızı kırmızıydı.

"Ulan dayak mı yediniz siz?" Diye bağırdı Selim ağabey. Zaten kızıyordu sürekli ağabeyim ve Anıl'cığıma.

"Bağırmasana!" Diye bağırdım ona. Bana döndü öyle deyince. Kaşları gözlerine kadar inmişti.

"Sus kız sen!" Dedi ve tekrardan Anıl'cığımlara döndü. Bu da dümbelekti.

Herkes dümbelekti. Ben hariç. Anıl'cığım da çok olmasa da beş tane parmak kadar dümbelek olabilirdi.

"Oğlum ne oldu size böyle?" Diye yanlarına gitti Şenay teyze. İkisinin de yüzüne baktı. Anıl'cığım annesinin elini çekti yüzünden.

"Bir şey yok anne!" Dedi sinirli sinirli.

"Nah yok!" Dedim ben de koşarak yanlarına gidip. "Karpuzun içi gibi yüzünüz var!" Ağabeyim güldü. Bacağına vurdum.
"Bensiz karpuz mu yediniz siz?" Diye sorduğumda Anıl'cığım gözlerini döndürdü.

"Karpuz değil onlar Hale!" Dedi Selim ağabey elimi tutup. "Yara olmuş yüzleri, ondan öyle!" Bunun üzerine gözlerim kocaman büyüdü.

"Yara mı? Acıyor mu canınız?" Dedim ama ne dümbelek ağabeyim bana bakıyordu ne de Anıl'cığım. "Ağabey!" Diye onu ittirdim. Bakmadı. "Anıl'cığım!" Diye onu ittirdim o da bakmadı.

"Kim yaptı?" Diye sordu Selim ağabey.

"Ayhan." Dedi Anıl'cığım. "Okuldan sonra oldu. Orhan ayırdı bizi de. Ercan'a da vurdular biraz." Yüzümüze bakmıyordu.

"Kapçık ağızlı işte!" Diye bağırdım. Anıl'cığıma ve dümbelek ağabeyime vuran herkes kapçık ağızlıydı.

"Hale Nur sakın ağlama!" Dedi Anıl'cığım. Dudaklarımı büzdüm. Ellerimi çiçek yaptım.

"Ama canısınız acıyormuş, yara olmuş yüzünüz!" Dediğimde eğilip beni kucağına aldı. Saçlarımı öptü.

KARDELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin