Sevgili Kardelen okurları, hoş geldiniz!🌱
Bölüm şarkılarını bırakıp gidiyorum.
Fahriye Evcen: Bahçede Yeşil Çınar
Neşet Ertaş: Sen Benimsin Ben Senin
Aydilge: SormaSizlerden minik bir ricam olacak. Bu bölüm şarkılarını, lütfen geçirdikleri yerde dinleyerek okuyun
Yorumlarınızı bekliyorumm!
Keyifli okumalar ✨
🔗🔗
Karanlık. Tek hatırladığım bu. Sadece karanlık. Kar gibi anlık ama uzunca yağan bir karanlık. Zifiri. Düşlerim, ruhum, ellerim, bedenim, her şey zifiri. O kadar karanlık her şey o kadar zifiri içindeyim ki karanlığın rengini seçemiyorum. Çünkü artık tüm renkler benim için karanlık.
Ellerime bakıyorum. Sabah bakım yaptırdığım ellerime. Parmaklarımın arasında saçlarım var. Bir katil, elinde maktulün kanını nasıl taşırsa öyle taşıyorum avuçlarımda kendi saçlarımın yine kendim tarafından koparılan tutamlarını.
Yeniden karanlık.
Ağlayamıyorum. Bağıramıyorum. Gıkım çıkmıyor. Canım çıksın istiyorum ruhumdan. O da çıkmıyor. Öylece soğuk banyo zemininde oturuyorum. Nefret ediyorum. Neden nefret ediyorum bilmiyorum ama bir nefret ateşi iki göğsüm arasını yangın yeri gibi yakıyor.
Bir poşet hışırtısı duyuyorum sonra. Korkuyla ellerim kulaklarımı buluyor. Gelmesin diye dua etmeye başlıyorum. Hışırtı sesleri artıyor. Dudaklarımdan mideme akan kanın kokusu da tadı da iğrenç. Kusmak istiyorum. Kusamıyorum. Dökemiyorum içimdekileri.
Bir ses duyuyorum ama çok uzaklardan. Omzuma dokunan o pis eli hissediyorum. Derimi kazımak istiyorum kemiklerimden. Dünyanın tüm temizlik malzemeleri içinde yıkanmak istiyorum. Poşet hışırtısı artık kulaklarımın dibinde.
Kulağımın içinde o poşet hışırtısı. İçim kalkıyor. Uzanmak istiyorum. Acizliğe düşmek istiyorum. Ben yirmi bir yaşındayım. Yirmi bir yılımın iki yılı hayatımdan silmek istiyorum. Yapamıyorum. Ben silsem onlar beni silmiyor.
Dudaklarım aralanmıyor. Omzumdaki elin baskısı artıyor. Poşet hışırtıları artıyor. Nefeslerim sıkılaşıyor. Kulağımdaki ellerimi çekemiyorum. Midem bulanıyor ama ben sadece duruyorum.
Sadece durmak.
Bunu bilmek çok kötü. Bir şey yapmadan, düşünemeden, hareket edemeden, kaçamadan, konuşamadan sadece durmak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARDELEN
Teen FictionSonbaharın gazabına uğrar ağaçlar, çiçekler. Kışın toparlanamazlar. Kış müsaade etmez onların canlanmasına. Üzerine yağan karlar altında boyunları bükülür çiçeklerin. Biri hariç: kardelen. Kardelene hiçbir kar tanesinin sözü geçmez ve kışın ayazına...