Hoş geldiniz! 🌱
Nasılsınız bakalım, umarım keyifler yerindedir!
Sertap Erener - Bir Çaresi Bulunur
Keyifli okumalar...
🔗🔗
"Bak ufaklık bu simit!" Dedi Anıl'cığım elindeki kocaman ve yuvarlak olan şeyi gösterip. Hayretle gözlerimi büyüttüm.
"Simit mi?" Dedim ve o kocaman olan şeye tutundum. Yüzümü buruşturdum sonra. Dümbelek Anıl'cığım benimle dalga geçiyor olmalıydı. "E ama bu simit değil ki, simit dediğim susamlı olur." Ben böyle deyince kahkaha atması yok muydu!
"Öyle simit değil ufaklık, suda yüzerken seni korumak için kullanılıyor bu." Dedi ve simit gibi susamlı olmayan simidi başımdan aşağı geçirdi. "Bak, işte bu yüzerken seni koruyacak." Etrafımda döndüm. Pembe renkli susamsız simit pek de yakışmıştı bana.
"Bak," dedi bir kez daha etrafımda dönerken. "Pek de güzel yakıştı sanki bana!" Yine kahkaha attı.
"Tabii, çok yakıştı!" Dedi ve elimden tuttu. "Hadi bakalım, denize girelim." Ona baktım. O susamsız simit takmamıştı. Dudak büktüm.
"Sen neden takmadın ki susamsız simit?" Diye sordum. Ben yürüdükçe susamsız simidim gıcır gıcır sesler çıkartıyordu. Hoşuma da gitmişti.
"Benim ona ihtiyacım yok ki," dedi kocaman bir nefes alıp. "Ben çok iyi bir yüzücüyüm!" Denizin önüne geldiğimiz vakit durdu ve eliyle denizi işaret etti. "Hadi bakalım ufaklık, önden buyur!" Onun bir öğrencisi gibi hızlıca suyun dibine yürüdüm. Ellerini çiçek yapmış beni izliyordu. Ayaklarıma değen suyun yüzünden korkmuştum.
"Buraya gel Anıl'cığım!" Dedim elimi sallayıp. "Korkuyorum ben!" Kendinden emin adımlarla yanıma doğru ilerledi. Bense kumlara bata çıka yerimde durmaya çalışırken kendimi bir yandan da sudan koruyordum.
"Gel bakalım!" Dedi ve beni susamsız simidim ile kucağına aldı. Ufacık bir çığlık atıp kollarımı hemencecik boynuna doladım. Beni sıkı sıkı tutuyordu. Susamsız simidimin içinde komik görünüyordum ama bence çok sevimliydim.
"Ne yapacağız Anıl'cığım, boyum kısacık, yüzemem ki ben!" Dedim dudaklarımı büküp. Bir yandan ona tutunuyor diğer yandan da saçlarıyla oynuyordum.
"Dur ufaklık, ben yardım edeceğim sana!" Dedi gülümseyip. Kendinden çok emindi. Çok centilmen biri olduğundan yardım etme teklifinde bulunmuştu. Ben de bir hanımefendi gibi kabul etmiştim.
Kafamı kaldırıp etrafıma baktığımda ağabeyimin koşarak bize doğru geldiğini gördüm. Bir de kötü kötü gülerek koşuyordu. Kesin bir dümbeleklik yapacaktı. Anıl'cığım ile hemencecik ortak olmalıydık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARDELEN
Teen FictionSonbaharın gazabına uğrar ağaçlar, çiçekler. Kışın toparlanamazlar. Kış müsaade etmez onların canlanmasına. Üzerine yağan karlar altında boyunları bükülür çiçeklerin. Biri hariç: kardelen. Kardelene hiçbir kar tanesinin sözü geçmez ve kışın ayazına...