29.Bölüm

431 43 93
                                    

Hoş geldiniz! 

Ferhat Göçer – Yıllarım gitti

Bu arada hilalsemzz'in BAŞLANGIÇTA BİTER HER ŞEY'indi yeni bölümün sonunda Anıl Erdem var. Yani geliyor. Kitap şu an güncel tarihte. Şiddetle tavsiye ediyorum sizlere.

Keyifli okumalar! 

🔗🔗

Ayrılırsak ölürüz biz şarkısını zamanında çok dinlerdim. Sabah, akşam fark etmeksizin dilimde dolanırdı bu şarkı. Sonra ülkeler girdi aramıza. O zaman anlamıştım öldürecek olan ayrılığın o ayrılık olmadığını.

Sonra ele ele tutuştuğum, öpüştüğüm, sarıldığım, beraber uyduğum sevgilim oldu. O sevgilim kafasında ayrılma planı kurdu ve yeni bir ayın ilk dakikalarında ayrıldı benden. Oysa odadan çıkıp giden bendim ama ayrılan o. Bekledim. Öldürecek olan ayrılığın o ayrılık olup olmadığını bekledim. O da değilmiş.

Ayrılık öldürmüyormuş. Ne güldürüyor ne de öldürüyormuş. Ama bir şekilde yaşatıyormuş insanı.

Yükler bir bir kalktı üzerimden. Ferahladım. Yalan yok, aylar sonra ilk defa kesintisiz uyudum. Uykumu aldım ve o gece gayet normal bir rüya gördüm.

Ramazan'ın üçüncü haftasına girmiştik. Yedi Nisan'dan beri doğru düzgün kimseyi görmemiştim. Hem işime fazlaca odaklanarak güzel projeler geliştirmiştim hem de kendime bolca vakit ayırmıştım. Çalıştığım merkezde aylardır orada olmama rağmen tanımadığım insanlarla tanışmış, arkadaş olmuştum bu kadar kısa sürede.

Benim ihtiyacım olan içimi dökmekmiş. Ve bunu yapmıştım. Mutlu muydum? Evet. Düşüncelerim eskisine göre daha sağlıklı mıydı? Evet.

Şimdi ise Maidelerin bahçeye bir kilim atmış koca demlik bir çayın yanında çekirdek çitliyorduk. Terapi gibiydi. Hepimiz bir şeylerden yakınıyorduk ama güzel haberlerimiz de vardı.

Göksu ve Cem, işi ailelere taşıma kararı almıştı. Bayramdan hemen sonra aileler tanışacaktı. Maideler zaten Cem ve ailesi ile tanışıyordu. Annesi Seher teyze de yardımcı olacaktı onlara.

Maide ve Ercan artık - şükürler olsun- resmen sevgiliydiler. Maide Ercan'a sevgilim Ercan Maide'ye hayatım demiş. Maide bunu anlatırken mutluluktan az daha ağlayacaktı. 

Ağabeyim ve Feride ablanın tüm işi bitmiş yalnızca on dört Mayıs'ta olacak düğünlerini bekliyorlardı. Sıla'ya bizim mahalleden ev bulmuştuk. Bir şeylik olmazsa bayrama kadar yeni evine çıkacaktı. Karşı komşusu ise Ercanlardı.

Cenk ise bir öyle bir böyleydi. Kendine iş bulmuştu sonunda. Oldukça ünlü bir mekanın ortağı olmuştu. Bunu zaten aylar öncesinden bekliyorduk ama geride kalan haftada kesinleşmişti.

"Kızlar yaz için yazlık kiralasak mı?" Diye ortaya bir soru attı Maide. 

"Nasıl?" Dedim merakla. Durup dururken nereden çıkmıştı kim bilir?

"Yani diyorum ki yaz için şimdiden bir yazlık kiralayalım. Cebeci olur, Kefken, Kerpe, olmadı Karasu. Ha dersiniz ki şöyle uzunca tatile çıkalım bana Ege, Akdeniz'de olur vallahi. Ama bir şeyler yapalım yani!" Dedi tek solukla. Göksu ile göz göze geldik.

"Bilmem ki," dedi Göksu dudak büküp. "Ege ya da Akdeniz ayarlayamayız ama diğer yerlerden biri olabilir."

"Ben izin almak istemiyorum açıkçası," dedim açık açık. Güzel işler başarmış olsam da son zamanlar,  öncesinde kafamı toparlayamadığım için alanımla ilgili tonlarca projeyi, etkinliği geri itmek zorunda kalmıştım.  Üç dört ay sonra bir sene olacaktı çalışmaya başlamış olmam ama çok geri kalmıştım. Sosyal anlamda, merkezde daha aktif olmam gerekiyordu ve yaz mevsimi bunun için çok iyi bir fırsattı.

KARDELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin