Hoş geldiniz! 🌱
*Sezen Aksu – Pişman Olduğun Zaman
O zaman yılın ilk bölümünü şöyle bırakayım.
Keyifli okumalar!
🔗🔗
"Bana bak!" Diye bağırdım Anıl'cığıma. "Saçlarımı sen yıkayacaksın!" O yine gözlerini yukarı doğru kaydırdı. Ellerimi çiçek yaptım. Bok kafalı, sabahtan beri saçlarımı yıkamamak için türlü türlü bahaneler üretiyordu.
"Yıkayamam diyorum kızım," dedi omuzlarını kaldırıp. "İşim var!" Bana neydi, ben ona işin var mı, diye sormamıştım.
"Beni ilgilendirmez, Süeda'nın saçlarını yıkadın ama!" Dedim. Derin bir nefes aldı.
"Çünkü o benim kardeşim!" Dedi. Demek ki ben kardeşi değildim. İşime gelirdi.
"Hee," dedim mutlu mutlu. "Ben kardeşin değilim o zaman?"
"Sen benim tabii ki de kardeşimsin ufaklık," diye çıkıştı. Haspam.
"Ne meraklısın sen de benim kardeşim olmaya! Sanki senin annen benim de annem. Te Allah'ım ya!" Diye söyledim. "Sen benim oyun arkadaşımsın, hayat arkadaşımsın!" Dedim. Kahkaha attı dümbelek.
"Oldu olacak 'kocam' de istersen," dediğinde aklıma gelen hin gülüşe engel olamadım.
"Derim ki! görürsün!" Önüne geçtim. "Hem de kırk kere derim kocam olursun o zaman görürsün gününü! Bir şeyi kırk kere dersen olurmuş. Gör bak ben demiyorum sana kırk kere "kocam" diye!" önünden çekildim. Elimi göğsüme sürttüm oh olsun, der gibi. "Saçlarımı yıkayacaksın!" Diye bağırdım. Ağlamak üzereydi. Ağlasındı.
O daha çok ağlardı.
"Düş önüme baş belası!" Dedi. Kötü kötü gülerek bizim eve doğru yürümeye başladım. O da arkamdan geliyordu. Bizim eve gidene kadar bana söylenip durdu. Saçlarımı yıkamasını, taramasını, örmesini çok istiyordum. Çok bir şey değildi ki bu.
"Neri teyze!" Diye anneme seslendi. Annem mutfaktan elinde mutfak bezi ile çıktı.
"Hayırdır Anıl?" Dedi gülümseyerek. Anıl'cığım bir bana bir anneme baktı.
"Hayır, hayır," Dedi Anıl'cığım. Annemin güzel kaşları çatıldı. "Hanımefendinin saçlarını yıkayıp, tarayıp, öreceğim." Dedi. Güzel annemin gözleri minik minik oldu. Bense kıkırdadım.
"Evet anne," dedim Anıl'cığıma bakıp. "Çok ısrar etti Anıl ağabey. ben dedim hiç gerek yok, annem benim saçlarımı yıkar, ama dinlemedi." Ellerimi iki yanıma açtım. "Ben de kırılmasın diye kabul ettim." Annemle Anıl'cığım bana bakıp aynı anda kafalarını salladılar.
Ne de güzel satmıştım Anıl'cığımı!
"Gel Anıl," dedi annem. Bana sertçe baktı. Annem, ben ve Anıl'cığım odamdaki pembe banyoya geldik. Ben, Winks'li tabureme oturdum. Annem benim sevdiğim şampuanımı getirdi. Anıl'cığım öylece bana bakıyordu. Gözleri pek bir meymenetsizdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARDELEN
Teen FictionSonbaharın gazabına uğrar ağaçlar, çiçekler. Kışın toparlanamazlar. Kış müsaade etmez onların canlanmasına. Üzerine yağan karlar altında boyunları bükülür çiçeklerin. Biri hariç: kardelen. Kardelene hiçbir kar tanesinin sözü geçmez ve kışın ayazına...