46.Bölüm

269 15 1
                                    

Hoş geldiniz!

Sezen Aksu – Bu Gece

Keyifli okumalar :)

🔗🔗 

31.12.2022, İstanbul

"Beş! Dört! Üç! İki! Bir!"

Geri sayım bitti ve yeni bir yıla girdik. Bu yıl, dolasıya mutlu olduğum ve Anıl'ın bu mutluluğuma şahit olduğu bir yıl olsun.
Tek dileğim, yıllardır arayıp bulamadığım huzuru bu yıl bulmam.
Ve yanımda o olduğu müddetçe bulacağıma inanıyorum.

Mutlu yıllar sevgilim! :))

Aldığım mesajla kocaman gülümsedim. Kısa süreliğine kalabalıktan, gürültüden uzaklaştım ve ağzım kulaklarımda bu gece ayrı olduğumuz sevgilime mesaj attım.

Mutlu yıllarımız olsun sevgilim!

Kendisi nöbette olduğu için bu gece o Sakarya'da ben de İstanbul'da, Cenk'in evinde düzenlediği yılbaşı partisindeydim. Bu sene de nasip olmamıştı yeni yıla beraber girmek. Artık önümüzdeki yılbaşına kalmıştı bizim beraber yeni yıl kutlama işi.

İki gün önce Cenk ile beraber İstanbul'a gelmiştim. Aslında Anıl'sız gelmek istememiştim ama Anıl, beraber olamasak da benim eğlenmemi ve gitmemi istemişti. Maideler, Göksular da davetliydi ve onların gelecek oluşuyla beraber gitmeye karar vermiştim.

"Dünyadan Hale Nur'a! Dünyadan Hale Nur'a!" Diye dibimde bağıran Maide'ye döndüm.

"Efendim!" Diye cevap verdim hala Anıl ile olan mesaj kutumuzda dururken. 

"Hayatım hepimiz eğlenirken sen ne diye bık bık telefonla yazışıyorsun bakalım?" Diye sorunca göz devirdim.

"Sevgilim şu anda burada değil ya, ondan olabilir mi?" Dediğimde bu sefer o göz devirdi.

"Tamam, özlemiş olabilirsin ama bizi de unutma tamam mı? Bak hep beraberiz, seni de yanımızda görmek istiyoruz." Dedikten sonra kulağıma doğru eğildi. "Hem Elçin ablayla Cenk sevgili olabilirler!" Gözlerimi belerttim.

"Ne?" Dedim şaşkınca. Hani öylesine bir şeydi?

"Bence öyle," dedi Maide. "Akşamdan beri dip dibe konuşuyorlar sürekli. Cenk'in keyfi de yerinde, Elçin abla gelmeden önce somurtuk somurtuk bakıyordu sanki bizi istemiyormuş gibi. Ama Elçin abla gelince pek bir neşelendi." Dediğinde gözlerimi kısıp bahsi geçen ikiliye baktım.

"Demek bir şeyler olmuş." Diye mırıldandım.

"Ne diyorsun kız?" Diye sordu Maide.

"Ben öğrenirim bir şeyler," dedim. Telefonum titredi. Anıl'dan gelen bir mesaj vardı. "Geliyorum şimdi yanınıza." Diyerek balkona ilerledim. Balkon içeriye göre daha sakindi. Korkuluklara yaslandım ve attığı mesajı - fotoğrafı- açtım.

Başında kaskı, burnuna kadar çekili boyunluğundan geriye sadece yorgun bakan gözleri görünüyordu fotoğrafta. Zırhlı araca yaslanmış halde poz vermişti kameraya.

İki gündür evin yolunu unutup uykusuz kalan ve Hale Nur'a olan özleminden kafayı sıyıran bir Anıl bırakıyorum şuraya.

Mesajı okurken kaşlarım çatıldı. İki gündür eve gitmiyor muydu? Hiç de söylememişti.

Bana bak sen ben yokum diye iki gündür alem yapmıyorsun değil mi?

KARDELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin