Sevgili Kardelen okurları, hoş geldiniz! 🌱
Bu fotoğrafı şöyle bırakayım.Benim Hayatım Bu (slowed)
Hale Nur'un neler yaşadığını okuyalım bakalım.
Keyifli okumalar!
🔗🔗
Şükürler olsun yaz tatili gelmişti. Ablam ve dümbelek ağabeyimi anneannemlere göndermişti babam. Anneannemi pek sevmezdim. Ayten babaannem benim için bir taneydi. Hatta bu yaz tatilinde babannemlere Anıl'cığım ile birlikte gidecektik.
Bugün ise annem ve Şenay teyzem, arka bahçeye ektikleri ile ilgilenecekti. Anıl'cığım ve ben de onlara yardım edecektik. O yüzden Musa amcamın bana doğum günümde aldığı bahçıvan takımımı giydim üstüme. Başıma da Anıl'cığımın dolabından çarptığım sarı şapkayı taktım.
"Ben hazırım!" Diye bağırdım Anıl'cığıma ayağıma kırmızı botlarımı giyerken. Anıl'cığımı beni görünce bir gülmek tuttu ki sormayın! Kaşlarımı çattım ve ellerimi annem gibi belime koydum.
"Neden gülüyorsun dümbelek Anıl'cığım!" Dedim ona sinirli sinirli. Kaşlarını kaldırdı. Gülerken kaşlarını kaldırınca pek de sevimli oluyordu dümbelek şey!
"Ufaklık çizgi filmlerdeki çocuklara benzemişsin." Dedi gülmeye devam ederken. Şimdi bu iyi bir şey miydi yoksa kötü bir şey miydi anlamadığım için bahçıvan botumla ayağına vurdum.
"Güzel bir şey söyledin değil mi?" Diye sordum kaşlarımı kaldırıp heyecanla ona bakarken. Gözlerini açıp kapadı ve kafasını yukarı aşağı salladı.
"Tabii ki güzel bir şey söyledim ufaklık, çok sevimli bir kız çocuğu olmuşsun!" Dedi coşkuyla. Heyecanla etrafımda döndüm.
"Ay ben çizgi film izlemeyi de pek severim zaten!" Dedim memnuniyetle. Başını salladı.
"Bilmez miyim hiç!" Dedi ve eliyle el arabasını gösterdi. "Hadi gel, annemlerin yanına kadar el arabası ile götüreyim seni!" Dediğinde el arabasına doğru koşmaya başladım. El arabasına binip gezmeyi çok severdim ve sevgili Anıl'cığım da bunu bildiğinden bana böyle bir teklifte bulunmuştu.
Canım, sevgili, dümbelek Anıl'cığım çok centilmen biriydi...
El arabasına ellerimden güç alarak bindim ve sırtımı Anıl'cığıma döndüm. Ellerimi el arabasının yeşil renkli olan kenarlarına koydum. Anıl'cığım, tek tekeri olan el arabasını havalandırdı ve koşmaya başladı. Ben kahkaha atarken bir elini el arabasının tutamaçlarından çekip başımdaki şapkayı çıkarttı. Saçlarım, rüzgardan dolayı uçuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARDELEN
أدب المراهقينSonbaharın gazabına uğrar ağaçlar, çiçekler. Kışın toparlanamazlar. Kış müsaade etmez onların canlanmasına. Üzerine yağan karlar altında boyunları bükülür çiçeklerin. Biri hariç: kardelen. Kardelene hiçbir kar tanesinin sözü geçmez ve kışın ayazına...