Hoş geldiniz!🌱
Bu bölüm, Anıl'a (S)övgüler serbesttir djdkdkdk.
Keyifli okumalar!
:)
🔗🔗
"Bak Hale Nur, orada uslu duracaksın tamam mı annem, sakın üzme Şenay teyzenleri," annemin yüzüncü uyarısına kaşlarımı çattım. Ellerimi çiçek yapıp ayağımı sertçe yere vurdum.
"Of anne!" Dedim yerimde kıpırdandıp. "Söz verdim ya sana!" Annem de benim gibi beni uyarmaktan bıkmış olmalı ki başını sallayıp elimi tuttu.
Evden çıkıp Anıl'cığımların bahçesine girerken gelinliğimin uçları ile oynuyordum. Annem başta gelinlik giymeme izin vermese de ben ondan gizli gizli giyindiğim için bir şey demedi sonra.
Anıl'cığımların evinin önünde onları beklerken salıncakta sallanıyordum. Bir an önce gitmeliydik. Sıkılmıştım beklemekten artık!
Şenay teyze ve Musa amca önden çıktıklarında kapıya bakıp Anıl'cığımın çıkmasını bekledim. Selim ağabey ile arka arkaya çıktıklarında heyecanla ona doğru koştum. Ama o benim tersime pis pis gülüyordu.
"Hayrola kız, evleniyor musun?" Dedi göz kırpıp. Ah damatlık giyen Anıl'cığım ne de güzel göz kırpmıştı!
"Ne o, yoksa sen mi bana evlenme teklifi edeceksin?" Dedim onu arkamda bırakıp arabaya gidereken. Gülüşünü duydum, mest oldum! Mest!
"Hee tabii," dedi, yanımdan hızlıca geçip arabanın kapısını açtı. Arabaya binmem için yer açtı.
"Geç bakalım gelin hanım, haydi salona!" Kurula kurula Selim ağabeyinin yanına oturdum. Bana kapımı açmıştı. Ah bu çocuk çok büyüleyiciydi!
Yanıma oturup kapıyı kapattığında ona sokuldum. Çok güzel olmuştu. Giymişti jilet gibi takım elbiseyi, oturmuştu yanıma. O zeytin gözleri pek bir pırıl pırıldı.
"Sen de çok güzel olmuşsun Anıl ağabey," dedim ben de ballandıra ballandıra. Bana doğru döndü. İşaret parmağı ile burnuma hafifçe vurdu.
"Teşekkür ederim şekerim," dedi. O bana şekerim, deyince içim bir tuhaf olmuştu. Şekeriydim ben onun!
Kolunda olan elimi çekip yerimde kıpırdandım. Kollarımı boynuna doladım. Düşmeyim diye beni eliyle tuttu. Kulağına eğilmeden önce beni tutan eline baktım. Kıkırdadım.
Kıkırdadığım için kafasını bana çevirdi. Gözlerini yakından görmek çok güzeldi. Göz kırptı bana. Kurban olduğum!
"Ne oldu?" Dedi sessiz sessiz. Kulağına eğildim.
"Damat gibi olmuşsun," dedim. Kafamı çekip ona baktığımda gülüyordu. Hemde ne gülmek! İlk defa bu kadar güzel gülüyordu. O zaten her zaman güzel gülerdi.
O damattı.
Ben gelin.
Yol boyunca bunu düşünüp durdum. Gözlerimi ondan ayırmıyordum. Arada bir iç çektiğim zaman bana doğru dönüyor, gülümsüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARDELEN
Teen FictionSonbaharın gazabına uğrar ağaçlar, çiçekler. Kışın toparlanamazlar. Kış müsaade etmez onların canlanmasına. Üzerine yağan karlar altında boyunları bükülür çiçeklerin. Biri hariç: kardelen. Kardelene hiçbir kar tanesinin sözü geçmez ve kışın ayazına...